İZMİR HABERLERİ

Bakkal amca yok mu oluyor! Bu yıl dokuz ayda 520 dükkan kepenk kapattı

Artan maliyetler, yüksek kiralar ve kredi yükü altında ezilen mahalle bakkalları, bir bir kepenk indiriyor. İzmir’de bu yılın ilk dokuz ayında 520 bakkal dükkanının kapandığı açıklandı.

Abone Ol

Son Mühür / Yağmur Daştan - Perakende sektöründe faaliyet gösteren küçük işletmeler artan maliyetler ve borçlar nedeniyle zor zamanlar geçiriyor. Yüzyıllardır mahallenin kalbi olan bakkallar, ekonomik krizle birlikte ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bakkalların içinde bulunduğu zorlu durumu anlatan İzmir Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Emin Bağcı, “Sayılarımız günden güne azalıyor” dedi. Ocak ayından eylül ayına kadar İzmir’de 520 bakkal dükkanının kepenk indirdiğini duyuran Bağcı, Türkiye genelinde de benzer bir tabloyla karşılaştıkları bilgisini verdi.

“Ayakta kalmaya çalışıyoruz”

“Ekonomiden en çok etkilenen hizmet birimi bakkallar” sözleriyle açıklamalarına başlayan Bağcı, “Ekonominin de çok güzel olduğu söylenemez. Finansman yok, kredi maaliyetleri yüksek. Günden güne ürün tedarik etmede daha da sıkıntılar yaşıyoruz. Sayılarımız günden güne azalıyor, dükkanını kapatan kapatana. Elektrik su faturaları her geçen gün katlanıyor, kiralar zaten bir acayip. Ortalama bir evin kirası günümüzde 25 ila 30 bin lira arasında değişiyor. Bir de dükkan kirasını düşünün… Bakkallara kredi kartı zorunluluğu getirdiler, “Vatandaş kartla da alışveriş yapsın” dediler. Ancak bu yükün altından bakkalların nasıl kalkacağını söylemediler. “Pos cihazı bulundurun” diyorlar ama ek maliyetlerin zaten altından kalkamıyoruz. En düşük komisyon yüzde 3 ila 5 oranında. Kazancınızın bu kadarı da bankaya gidiyor. Bu şartlar altında mahalle çevresinde elde edebildiğiniz kazançla ayakta kalmaya çalışıyoruz” dedi.

“İki yıldır işler tersine döndü”

Son yıllarda bakkalları en çok emeklilerin tercih ettiğini söyleyen Bağcı, “Ya emekli olanlar ya da parası olmayanlar bizi tercih ediyor. Bir de veresiye defteri açıksa halimizi düşünün. Evler kira, maaşlar yetersiz olunca veresiye defterleri de günden güne kabarıyor. Tüm bunlarla mücadele etmek zorunda kalan esnaf da çareyi kepenk indirmekte buluyor. İzmir’de odamıza kayıtlı 4 bin 500 civarında esnafımız var. Bu yılın verilerini ele aldığımızda eylül ayı itibariyle dükkanlarını kapatan esnaf sayımız 520’yi buldu. Sadece 350 kişi ise yeni dükkan açtı. Türkiye genelinde de durum bu şekilde. Bundan iki sene öncesine kadar açan esnaf sayısı kapatanlardan fazlaydı ama son iki yıldır işler tamamen tersine döndü. Söylemek çok zor ama yıl sonuna kadar daha fazla dükkanın kapanacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Karnımız doymadıktan sonra…”

Tablo ne kadar kötü olsa da bakkal sektörünün hiçbir zaman tamamen yok olacağını düşünmediğini de sözlerine ekleyen Başkan Bağcı, şunları aktardı: “Bakkallık bitmez bu bir hizmet sektörü. Hizmet aşkınız varsa, insana değer veriyorsanız bu işi bırakamazsınız. Ancak şu bir gerçek ki günden güne çok daha kötüye gidiyoruz. Sadece bizde de değil; lokantacı esnafı da benzer durumları yaşıyor. Piyango bileti satanlar da hayatından memnun değil. Ülke olarak yetiştirdiğimiz eğitimli insanlar yurtdışına gidiyor. Milliyetçiyiz ama karnımız doymadıktan sonra baş etmek güç” dedi.

“Mecbur, defter hep açık kalıyor”

Verilen veresiyeleri geri almanın çoğunlukla mümkün olmadığını söyleyen Oda Başkanı, “Bakkalların veresiyeyi kesmesi gerekiyor ama bu sefer durumu olmayan insanlar ne yapacak? Rekabet var ama herkes de gidip büyük marketlerden alışveriş yapacak bütçeye sahip değil. Mecbur, defter açık kalıyor. Borçlar birikiyor, ödemesini yapanlar da parça parça yapıyor. Herkes kredi kartı borçlarıyla mücadele ediyor. Sizi bir çarka mahkum ediyorlar ama o çarkın zincirlerinde kırılıp tükendiğinizi fark etmiyorlar. Kredi kartıyla bir para 35 ila 45 günde dönüyor” mesajı verdi.

“Esnafımıza destek sağlansın”

Son olarak, “Gecenin en karanlık zamanı sabahtır” diyen Bağcı, “Ben inanıyorum, bu kötü günler bir gün bitecek. Ancak desteğe de ihtiyacımız var. Bakkalar üretici değil, tedarikçi. Mal bulmaktan zorlandığımız sürece, enflasyon düzenlenmediği ve haksız rekabet ortadan kalkmadığı sürece işimiz zor. Yasalarla bazı şeylerin düzenlenmesini bekliyoruz. Bakkalar, Cumhuriyet Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda açık. Yani izin günümüz de yok. Diğer sektörler için izin günü konuşuluyor ama biz yeter ki işimiz olsun 24 saat çalışmaya da razıyız. Sıkıntımız çok boyutlu ama bunların aşılacağını umuyoruz. Yeter ki sesimizi duysunlar. Üzerimize baskılar gelmesin, vergiler artmasın. Elektrik ve su faturalarında esnafımıza destek sağlansın” diye konuştu.