Son Mühür- AYM, annesiyle çıkar çatışması yaşayan bir kişinin psikolojik tedavi sürecine ait bilgilerin annesiyle paylaşılmasını, özel hayata saygı ve kişisel verilerin korunması hakkı kapsamında hak ihlali olarak değerlendirdi. Karar, 5 Ağustos tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Karara göre, C.Ö. isimli birey, 2010 yılında ruh ve sinir hastalıkları uzmanı Dr. H.C. tarafından tedavi edildi.
2016 yılında C.Ö.’nün annesi, oğlunun psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu ve hayatından endişe ettiğini öne sürerek, doktor H.C’den bilgi talebinde bulundu. Doktor ise C.Ö.'nün tedavi sürecine ilişkin bilgilerin yer aldığı bir raporu anneye teslim etti.
"Hasta mahremiyeti ihlal edildi" gerekçesiyle suç duyurusu
C.Ö., annesiyle arasında çıkar çatışması olduğunu, kişisel sağlık bilgilerinin izni dışında paylaşıldığını belirterek “hasta mahremiyetinin ihlal edildiği” gerekçesiyle doktordan şikayetçi oldu. H.C. hakkında “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma” suçundan dava açıldı ancak yerel mahkeme, doktor hakkında beraat kararı verdi.
Bireysel başvuru anayasa mahkemesine taşındı
Beraat kararının ardından C.Ö., etkili bir ceza soruşturması yürütülmediğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Yüksek Mahkeme, başvuruyu değerlendirerek kişisel verilerin korunması hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
"Üçüncü kişi de olsa rıza olmadan bilgi verilemez"
AYM kararında, sağlık verilerinin hassas bilgi kapsamında olduğu vurgulandı. Kararda, “Rapor, başvurucunun açık rızası olmaksızın –annesine dahi olsa– üçüncü bir kişiye verilmiştir” denildi. Mahkeme, sağlık bilgileri içeren belgenin neden verildiği, bilgilendirme yerine neden doğrudan belge teslimine ihtiyaç duyulduğu, aradan geçen altı yıla rağmen ne gibi bir aciliyetin bulunduğu gibi kritik hususların yargılamayı yapan mahkemelerce değerlendirilmediğine dikkat çekti.
"Pozitif yükümlülük yerine getirilmedi"
Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 20. maddesi uyarınca kişisel verilerin korunmasına ilişkin devletin pozitif yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini belirtti. Kararda, "Somut olayda, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının devlete yüklediği yükümlülükler karşılanmamıştır. Anayasa Mahkemesi, özel hayata saygı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir" ifadelerine yer verildi.