Aydın Devlet Hastanesi Acil Servis bahçesi, gece saatlerinde eşine az rastlanır bir güvenlik zafiyetine ve basın özgürlüğü ihlaline sahne oldu. Cezaevine gönderilmeden önce sağlık raporu için hastaneye getirilen bir tutukluya, husumetlileri tarafından saldırı girişimi düzenlendi. Emniyet güçlerinin öfkeli kalabalığı dağıtmak için büyük çaba sarf ettiği esnada, hastanenin özel güvenlik görevlilerinin tutumu ise pes dedirtti. Güvenlikçiler, saldırgan grubu engellemek yerine, olay anını görüntüleyen basın mensubuna fiziksel müdahalede bulunarak görevini yapmasını engelledi.
Hastane bahçesi savaş alanına döndü
Olayların fitili, bir parkta çıkan kavgada iki kişiyi bıçakladığı gerekçesiyle çıkarıldığı mahkemece tutuklanan A.K.’nin sağlık kontrolü için hastaneye getirilmesiyle ateşlendi. Polis ekipleri, prosedür gereği A.K.’yi cezaevine teslim etmeden önce rapor almak üzere Aydın Devlet Hastanesi’ne götürdü. Ancak hastanede tedavi gören yaralıların yakınları, şüpheliyi karşılarında görünce adeta linç girişiminde bulundu. Bir anda karışan hastane bahçesinde emniyet birimleri, tutukluyu güvenli bir şekilde uzaklaştırmak için polis otosuna bindirmeye çalışırken, öfkeli kalabalık aracın önünü keserek saldırıyı sürdürdü.
Özel güvenlikten şaşırtan "Talimatlı" müdahale
Arbedenin en dikkat çekici ve tepki toplayan kısmı ise hastanede görevli özel güvenlik personelinin sergilediği tavır oldu. Polis ekipleri saldırganlarla tek başına mücadele ederken, özel güvenlik görevlilerinin olayları yatıştırmak yerine, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla kayıt alan Gazeteci Mert Cona’yı hedef aldığı görüldü. İddiaya göre, saldırgan grubun yönlendirmesi ve talimatıyla harekete geçen güvenlikçiler, gazetecinin kamerasına sert müdahalede bulunarak görüntü alınmasını engellemeye çalıştı. Yaşanan bu durum, hastanede güvenliği sağlaması gereken personelin tarafsızlığı ve görev bilinci hakkında ciddi soru işaretleri doğurdu.
Telefonuna el konuldu
Görevi başında fiziki saldırıya uğrayan ve çalışması engellenen Gazeteci Mert Cona, yaşadığı mağduriyetin ardından hukuk mücadelesi başlattı. Özel güvenlik görevlilerinin kendisine uyguladığı fiziksel şiddet, cep telefonuna geçici olarak el konulması ve basın özgürlüğünün kısıtlanması gerekçeleriyle şikayetçi olan Cona, sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Saldırganların talebi doğrultusunda basına sansür uygulamaya kalkan güvenlik görevlilerinin bu tutumu, Aydın’daki basın camiasında da büyük infiale yol açtı.
Aydın Devlet Hastanesi önünde yaşanan bu zincirleme olayların ardından adli ve idari birimler harekete geçti. Hem bıçaklı saldırı failine yönelik linç girişimi hem de özel güvenlik personelinin bir gazeteciye yönelik gerçekleştirdiği hukuk dışı müdahale mercek altına alındı. Emniyet güçleri olay anına dair tüm kamera kayıtlarını incelemeye alırken, saldırganların talimatıyla basın mensubunu susturmaya çalışan özel güvenlik görevlilerinin ifadelerine başvurulacağı öğrenildi. Olayla ilgili başlatılan geniş çaplı soruşturma devam ediyor.