Güllü, Türkiye'nin enerji dönüşümünün belirleyici unsuru olarak yenilenebilir enerjinin payının arttığını belirtti. Kurulu gücün yüzde 61’inin, elektrik üretiminin ise yüzde 47’sinin yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını vurgulayan Güllü, “Güneş enerjisinde kurulu güç 21 gigavata ulaştı, ancak rüzgâr hedeflerin biraz gerisinde. Sektör dönüşüm yolunda ama hızlanmalı.” dedi.
Yatırımların hızlanması için şeffaf ve öngörülebilir piyasa yapısının önemine işaret eden Güllü, Yenilenebilir Enerji Tedarik Anlaşmaları (YETA) gibi alternatif finansman mekanizmalarının devreye alınabileceğini belirtti.
Şebeke enerji dönüşümünün görünmez kahramanı
Güllü, 2035 yılına kadar iletim altyapısına yapılacak 28 milyar dolarlık yatırımın, yenilenebilir kapasitenin sisteme entegrasyonunu kolaylaştıracağını söyledi. “Şebeke, enerji dönüşümünün görünmez kahramanı. Güneş ve rüzgar enerjisinin kesintili doğası nedeniyle şebeke yatırımları kritik. Daha esnek ve dijital bir altyapıya ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.
Enerji ve sanayi politikaları birlikte ilerlemeli
Güllü, dönüşümün yalnızca enerji politikalarıyla sağlanamayacağını belirterek sanayinin kritik rolüne dikkat çekti. “Nihai enerji tüketiminin yüzde 30’undan fazlası sanayide, dolaylı tüketimlerle bu oran yüzde 50’ye yaklaşıyor. Bu nedenle enerji ve sanayi politikaları uyumlu olmalı.” dedi.
Yeşil ve dijital dönüşümün, yani ikiz dönüşümün hayata geçirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Güllü, “Enerji verimliliği, elektrifikasyon ve yeşil hidrojen önemli araçlar olsa da asıl kilit unsur yapısal dönüşüm. Daha yüksek katma değerli ve teknoloji yoğun üretime geçmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Yeşil hidrojen ve elektrifikasyon ön planda
Güllü, elektrifikasyonun enerji dönüşümünde temel araçlardan biri olduğunu, ancak bazı sektörlerde yeşil hidrojenin devreye girmesi gerektiğini belirtti. “Sanayi yapısı ve gelecek projeksiyonlarına göre demir-çelik ve uzun mesafe taşımacılık gibi alanlar öncelikli olmalı. Türkiye’nin hidrojen ihtiyacı belirlenmeli ve uygun eylem planları hazırlanmalı.” dedi.
Enerji verimliliğinde de istikrarlı bir ilerleme sağlandığını ifade eden Güllü, “2020’den bu yana enerji yoğunluğunda düzenli bir düşüş var. Ancak hedeflere ulaşmak için özel sektör, yerel yönetimler ve KOBİ’lerin dönüşümü kritik. Kapasite artırıcı teşviklerin devreye girmesi önemli.” değerlendirmesinde bulundu.