İZMİR HABERLERİ

Turizmde yeni oyun planı: Teknolojiyle yüreğe dokunan öyküler...

Turizm ve Marka Danışmanı Dr. Ozancan Yıldırım, Türk turizminin artık geleneksel yöntemlerle ayakta kalamayacağına belirtti. Başarının dijital dönüşüm, veri odaklı yönetim ve teknolojik deneyim tasarımı anlayışında gizli olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bugünün turisti tatil değil, öykü satın alıyor ama o öykü artık dijital dünya ile şekilleniyor” dedi.

Abone Ol

Son Mühür/ Beste Temel- Son Mühür Televizyonu'nda yayımlanan Sıcak Bakış programına konuk olan Turizm ve Marka Danışmanı Ozancan Yıldırım turizm merkezi ilgili Tunç Erciyas'ın sorularını yanıtladı.

Her şey dahil değişmeli...

İzmir doğumlu ve uzun yıllar turizm teknolojileri alanında yöneticilik yapan Dr. Yıldırım, klasik deniz-kum-güneş
anlayışı devrinin sona erdiğine dikkat çekti. Artık tatilcilerin yalnızca bir konaklama değil, teknolojiyle zenginleştirilmiş unutulmaz bir deneyim aradığını ifade etti.

"Deneyim ekonomisi artık dijitalleşmiş durumda” diyen Yıldırım, turizm tesislerinin “her şey dahil' sistemini modüler hale getirip teknolojiyle kişiselleştirilmiş hizmetlere alan açması gerektiğini söyledi.

Dijital şeffalık...

Sürdürülebilirliği yalnızca bir pazarlama unsuru değil, işletmenin teknolojik omurgası olarak tanımlayan Yıldırım; atık yönetimi, su ve enerji verimliliği ile yerel ve şeffaf tedarikin günlük rutine dönüşmesi gerektiğini ifade etti..

“Artık misafir, panodaki logoya değil; odasındaki enerji ekranına, su tüketim raporuna ve dijital faturadaki şeffaflığa
bakıyor,” diyerek dijital denetlenebilirliğin güveni artırdığını söyledi.

Bu yaklaşımın, hem marka itibarı hem de gelirlerde kalıcı bir yükseliş sağlamakla birlikte birim gelirde de kalıcı artış
sağlamaya yardımcı olduğunu ekledi.

Teknoloji doğru kullanılmalı...

Turizmde teknolojinin artık lüks değil zorunluluk olduğunu ifade eden Yıldırım, otellerin gerçek zamanlı veri
analizleriyle fiyatlarını talep dalgalanmalarına göre güncellemesi gerektiğini söyledi.

“Kısa dikey videolar, dijital hikaye anlatımı ve çeşitli yapay zeka araçları ile desteklenmiş tanıtımlar artık turistin
ilgisini çekmenin en güçlü yolu,” diyen Yıldırım, CRM sistemlerinin misafirlerin tercihlerini analiz ederek kişisel
tekliflere dönüştürülmesinin gelirleri artırdığını belirtti.

Hikayelere önem verilmeli...

“Körfez ülkeleri için sağlık ve dijital wellness, Avrupa pazarı için yavaş turizm ve kültürün teknolojik entegrasyonu
daha yüksek dönüşüm getiriyor. Paket değil, hikaye satmalıyız ama o hikaye artık sanal dünyanın diliyle
anlatılmalıyız” diyen Yıldırım, her bölgenin artık kendi hikayesini dijital platformlarda özgün biçimde ifade etmesi gerektiğini vurguladı.

Artık fiyat değil, his; hizmet değil, deneyimin dijital unsurlar içermesi tercih sebebi...

Verilerle değerinizi koruyun...

“Son dakika indirimleriyle markayı ucuzlatmayın; erken rezervasyonlarda veriyle gerekçelendirilmiş değer sunun,”
diyerek öneride bulunan Yıldırım, yüksek doluluğun tek başına hedef olamayacağını belirtti.

Erken rezervasyonun akıllı fiyat algoritmalarıyla desteklenmesinin, markayı güçlü hale getirdiğini vurguladı.
Değerlendirmesini “Doğru hikaye, doğru veri ve doğru ortaklıklar ile sadece doluluk değil, marka değeri de
sürdürülebilir şekilde büyür.” cümlesi ile bağlayan Yıldırım, artık yalnızca tatil deneyimini değil dijital öğeler ile
zenginleştirilmiş bir hikayeyi, Türkiye’nin çok katmanlı yapısının doğru kurgusuyla harmanlayarak küresel rekabette
kalıcı avantaj üretilebileceğini söyledi.

İzmir fırsatı değerlendirmeli...

Dr. Yıldırım, İzmir'in avantajlı bir şehir olduğunu vurguladı.

"İzmir turizmin her çeşidine uygun... 12 ay turist çekilebilir. Sadece deniz kum güneş değil, İnanç Turizmi, Sağlık Turizmi, Gastronomi Turizmi, Tarihi, dizi ve sinema için doğal plato oluşu ile doğru hikayeler anlatarak turizmden alınan payı artırabiliriz. Golf sahası ve tematik parklar üretmemiz gerekiyor. "