İZMİR HABERLERİ

Tunç Soyer’den mahkemede dikkat çeken savunma: “Göreve devam etseydim bugün anahtar teslimi yapıyor olacaktık”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik “kooperatif davası”nda savunma yapan eski Başkan Tunç Soyer, “Göreve devam etseydim bugün anahtar teslimi yapıyor olacaktık” ifadelerini kullandı.

Abone Ol

Son Mühür / Yiğit Uzun - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik “kooperatif davası”nda savunma yapan eski Başkan Tunç Soyer, tutukluluğunun 105. gününde hakim karşısına çıktı. Soyer, “Eğer yeniden aday gösterilip göreve devam etseydim bugün birçok etapta anahtar teslimi yapmış olurduk ve asla huzurunuzda olmazdık” dedi.

“Cezaevinde tutuklu ya da hükümlü olmanın farkı yok”

Soyer, duruşmadaki konuşmasında kooperatifçilik modelini hayata geçirdikleri için yargılandıklarını belirterek şöyle konuştu:

“Bizi bu salona cezaevinden getirdiler. Cezaevinde hükümlü ya da tutuklu olmanın bir farkı yok. Her sabah sayılarak güne başlıyoruz. Peki neden 105 gündür bu cezayı çekiyoruz? Burada olmamın nedeni, kentsel dönüşümde kooperatifçilik modelini hayata geçirmemdir. Kastımız açıkken, bunun dolandırıcılıkla ilişkilendirilmesi vicdani değildir.”

Soyer, “Halk Konut” modelinin temiz niyetlerle oluşturulduğunu, sürecin her aşamasının kamuoyuna açık şekilde yürütüldüğünü ifade etti:

“Deprem sonrası kentsel dönüşüm hızlanmalıydı. İZBETON’a devredilen alanlarda İzmirli iş insanlarıyla birlikte kooperatifleşme fikrini geliştirdik. Türkiye’de ilk kez yerel ölçekte bu modeli denedik. Her şey şeffaf, hukuka uygun ve iyi niyetle yapıldı.”

“Gecikmenin nedeni Temmuz 2024’te inşaatların durdurulmasıdır”

Projelerdeki gecikmelerin dolandırıcılık olarak nitelendirilemeyeceğini vurgulayan Soyer, “Görev süremde teslim tarihi geçmiş hiçbir inşaat yoktu. Temmuz 2024’te inşaatların durdurulması gecikmenin asıl nedenidir. Türkiye’de maliyet artışları yüzünden inşaatların uzaması hayatın olağan akışına dönüşmüştür. Buna rağmen, hiçbir kurum yöneticisi bu gerekçeyle dolandırıcılıkla suçlanmamıştır” ifadelerini kullandı.

Soyer, kooperatiflerin hesaplarının açık olduğunu, ödenen paraların kooperatif hesaplarında bulunduğunu belirterek, “Eğer bir eksiklik varsa, bunu kooperatif yönetimleri ortaklarına hesap verir. Ortada kamu zararı yoktur, Sayıştay ve Danıştay raporları bunu zaten göstermektedir” dedi.

“Bu model insanlarımız ölmesin diye kuruldu”

Tunç Soyer, savunmasının devamında şu sözlerle dikkat çekti:

“Cumhuriyetin 100. yılında İzmir’in şehri emini olmanın bilinciyle hizmet ettim. İnsanları aldatmadım, dolandırmadım. Bu memleket uğruna hayatımı verecek kadar sevdim. Eğer görevime devam etseydim, birçok projede anahtar teslimi yapılmış olurdu ve bugün burada olmazdık. İnsanlarımız güvenli konutlarda yaşasın diye çalıştık. 105 gündür çektiğimiz bu ceza artık sona ermeli.”

“Bu salondan alnımız ak, başımız dik çıkacağız”

Soyer, 66 yaşında olduğunu hatırlatarak onuruna gölge düşürmeyeceğini vurguladı:

“Hayatım boyunca ismimin lekelenmesine izin vermedim. Bu dava ne kadar sürerse sürsün, tamamen aklanana kadar mücadele edeceğim. Adalet terazisinin dengesi bozulursa toplumda hiçbir erdem ayakta kalmaz. O teraziyi dengede tutmak için dosyaya bakmanız yeterlidir.”

Murat Aydın: “Bu dava deli saçması”

Soyer’in avukatı Murat Aydın ise iddianamenin temelsiz olduğunu söyleyerek sert konuştu:

“İddia makamı ya dosyayı bilmiyor ya da müdahale taleplerini anlamıyor. Ortada zarar olmadığı gibi, müvekkilimin menfaat sağladığı da yazmıyor. Bu dava hukuk açısından tam anlamıyla deli saçmasıdır. Müvekkilim 105 gündür sebepsiz yere tutuklu. İZBB, kamu zararı olmadığını kendi yazısıyla bildirmiştir. Buna rağmen tutukluluğun devamı isteniyor. Tunç Soyer’in bugün hiçbir görevi yok; buna rağmen ‘kaçma ihtimali’ bahanesiyle tutuklu tutuluyor. Sanırım hâlâ belediye başkanı zannediliyor.”

Aydın, mahkeme heyetine “Bu dava dışında buradan çıkmayacak olan tek şey ceza olmasın” diyerek tahliye talebinde bulundu.