Ege’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Çeşme, tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. 1508 yılında Osmanlı Padişahı II. Beyazıt döneminde Mimar Ahmet oğlu Mehmet tarafından bugünkü hâline getirilen Çeşme Kalesi, günümüzde Çeşme Arkeoloji Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. 11.000 metrekarelik alan üzerine kurulu kale, Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan yapısıyla hem tarih hem kültür tutkunları için eşsiz bir keşif noktası.
Arkeolojik Eserlerden Osmanlı Kitabelerine
Çeşme Müzesi, zengin koleksiyonuyla farklı dönemlere ışık tutuyor. Erythrai (Ildırı) Antik Kenti ve Bağlararası Tunç Çağı Yerleşimi kazılarından çıkarılan figürinler, cam kaplar, kandiller, heykeller ve sikkeler müzenin dikkat çeken eserleri arasında bulunuyor.
Bununla birlikte, antik dönemde tahıl, zeytinyağı ve şarap taşımacılığında kullanılan amphoralar, kronolojik sıralamayla sergilenerek ziyaretçilere dönemin ticari hayatı hakkında önemli bilgiler sunuyor.
Umur Bey Kulesi ve Deniz Savaşı Salonu
Müzenin en dikkat çekici bölümlerinden biri olan Umur Bey Kulesi, iki farklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Alt kat, 1770 Osmanlı-Rus Deniz Savaşı’na dair eserlerin bulunduğu özel bir sergi salonu olarak düzenlenmiş durumda. Üst katta ise Osmanlı dönemine ait kitabeler, steller ve mermer heykeller sergileniyor. Ayrıca, kalenin açık alanlarında toplar, top gülleleri, mimari parçalar ve İslami mezar taşları da ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor.
Müze Ziyaret Bilgileri
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, MüzeKart ile Çeşme Müzesi’ne ücretsiz giriş yapabiliyor. Yabancı ziyaretçiler için giriş ücreti 6 Euro olarak belirlenmiş durumda. Müze, haftanın her günü 08:30 ile 17:30 saatleri arasında ziyarete açık.
Tarih ve Kültür İç İçe
Çeşme Müzesi, denizi ve doğasıyla ünlü Çeşme’nin tarihsel zenginliğini keşfetmek isteyenler için eşsiz bir durak. Osmanlı döneminden antik uygarlıklara uzanan geniş koleksiyonu sayesinde ziyaretçiler, bölgenin geçmişine dair derin bir yolculuğa çıkıyor.