Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'nin nüfusu bir önceki yıla göre 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişiye ulaştı. Bu nüfusun 42 milyon 853 bin 110'u erkek, 42 milyon 811 bin 834'ü ise kadınlardan oluşuyor. Bu durumda, toplam nüfusun %50,02'sini erkekler, %49,98'ini ise kadınlar teşkil ediyor.
Nüfus artış hızı
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre, Türkiye'de ikamet eden yabancı nüfus, bir önceki yıla kıyasla 89 bin 996 kişi azalarak 1 milyon 480 bin 547 kişiye geriledi. Bu nüfusun %48,3'ü erkek, %51,7'si ise kadınlardan oluşuyor. 2023 yılında yıllık nüfus artış hızı binde 1,1 iken, 2024 yılında bu oran binde 3,4'e yükseldi.
İl ve ilçelerde yaşayan oranı
Türkiye'de 2023 yılında %93 olan il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı, 2024 yılında %93,4'e yükseldi. Öte yandan belde ve köylerde yaşayanların oranı %7'den %6,6'ya geriledi. Mekânsal Adres Kayıt Sistemi'nin (MAKS) uygulanmaya başlamasıyla birlikte, gerçek kent-kır yapısını daha iyi yansıtan yeni bir sınıflama oluşturuldu. Bu sınıflamaya göre, Türkiye nüfusunun %67,2'si yoğun kentlerde, %15,5'i orta yoğun kentlerde ve %17,2'si ise kır olarak tanımlanan yerleşim yerlerinde yaşamaktadır. 2023 yılında Türkiye'de bir önceki yıla kıyasla 10 ilin nüfusunda bir düşüş yaşanırken, 2024 yılında bu sayı 40 ile çıkmıştır.
Nüfusu en çok ve en az olan iller
İstanbul'un nüfusu, bir önceki yıla göre 45 bin 678 kişi artarak 15 milyon 701 bin 602 kişiye ulaştı. Türkiye genelinde nüfusun %18,3'ünün yaşadığı İstanbul'u, 5 milyon 864 bin 49 kişi ile Ankara, 4 milyon 493 bin 242 kişi ile İzmir, 3 milyon 238 bin 618 kişi ile Bursa ve 2 milyon 722 bin 103 kişi ile Antalya izledi. En düşük nüfusa sahip il ise 83 bin 676 kişiyle Bayburt oldu. Bayburt'u, 86 bin 612 kişiyle Tunceli, 91 bin 354 kişiyle Ardahan, 142 bin 617 kişiyle Gümüşhane ve 156 bin 739 kişiyle Kilis izledi.
Yapısal değişim sürüyor
Nüfus piramitleri, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısındaki değişimleri gösteren grafikler olarak tanımlanmaktadır. Türkiye'nin 2007 ve 2024 yılına ait nüfus piramitleri karşılaştırıldığında, doğurganlık ve ölüm oranlarındaki azalma sonucunda yaşlı nüfusun artış gösterdiği ve ortanca yaşın yükseldiği gözlemlenmektedir.
Yaş istatistikleri
Ortanca yaş, yeni doğan bebekten en yaşlı bireye kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşlarının küçükten büyüğe sıralanmasıyla ortada kalan kişinin yaşıdır. Aynı zamanda, nüfusun yaş yapısını değerlendirmede önemli bir gösterge olarak kullanılmaktadır. Türkiye'de 2023 yılında 34 olan ortanca yaş, 2024 yılında 34,4'e çıkmıştır. Cinsiyet açısından incelendiğinde, ortanca yaşın erkeklerde 33,2'den 33,7'ye, kadınlarda ise 34,7'den 35,2'ye yükseldiği görülmüştür.
İllere göre dağılım
Ortanca yaşın illere göre dağılımında, Sinop'un 43,4 ile en yüksek ortanca yaş değerine sahip il olduğu görülmüştür. Sinop'u, 42,9 ile Giresun ve Kastamonu takip etmektedir. Diğer yandan, 21,4 ile en düşük ortanca yaşa sahip il Şanlıurfa olurken, bunu 23 ile Şırnak, 24,5 ile Ağrı ve Siirt izlemektedir. Ortanca yaşın illere ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerde 42,5 ile Sinop en yüksek ortanca yaşa sahip il olurken, 21 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip il olmuştur. Kadınlarda ise 44,3 ile Sinop yine en yüksek ortanca yaş değerine sahipken, Şanlıurfa 21,9 ile en düşük ortanca yaş değerine sahip il olarak öne çıkmıştır.
Evlilik oranları
Ülkemizde 2009 ve 2024 yılları arasında cinsiyete göre medeni durumun dağılımı incelendiğinde, erkeklerde hiç evlenmemiş olanların oranının kadınlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Kadınlar arasında ise eşi ölenlerin ve boşananların oranı erkeklerden daha fazla bulunmaktadır. Ayrıca, her iki cinsiyette de evli olanların oranının 2009 ve 2024 yıllarında benzer seviyelerde olduğu gözlemlenmiştir.
Çalışan nüfusu
Çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş aralığındaki nüfusun oranı, 2007 yılında %66,5 iken 2024 yılında %68,4'e çıkmıştır. Öte yandan, çocuk yaş grubu olarak kabul edilen 0-14 yaş aralığındaki nüfusun oranı %26,4'ten %20,9'a düşerken, 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı ise %7,1'den %10,6'ya yükselmiştir.
Bağımlılık oranı
2023 yılında %46,3 olan toplam yaş bağımlılık oranı, 2024 yılında %46,1'e geriledi. Çalışma çağındaki birey başına düşen çocuk sayısını gösteren çocuk bağımlılık oranı %31,4'ten %30,6'ya düşerken, yaşlı birey sayısını ölçen yaşlı bağımlılık oranı ise %15'ten %15,5'e yükseldi. Başka bir deyişle, Türkiye'de 2024 yılında, çalışma çağındaki her 100 kişi, 30,6 çocuğa ve 15,5 yaşlıya bakmak durumundadır.