Son Mühür - Merve Turan / Gerçek işsiz sayısının 11,5 milyona ulaştığını belirten Türeli, ülkenin işsizlik dalgasının eşiğinde olduğunu ifade etti. Türeli, “Umutsuzların ve ev gençlerinin sayısı artıyor. İşsizlikte artık sürdürülemez bir noktaya gelindi. Önümüzdeki aylarda bu tablonun daha da ağırlaşması söz konusu. Dünyanın yapay zekayı tartıştığı, çip üretiminde tekel olmaya çalıştığı, uluslararası rekabetin giderek arttığı bir ortamda bizim yaklaşımımız son derece eksik ve yetersiz. İşsizlik dalgası geliyor. Geldiğinde yaşanacak tsunami karşısında çok yıkıcı etkileri olacaktır” dedi.
İşsizlik verileri gerçek durumu yansıtmıyor
Türeli, Türkiye’nin işsizlikle mücadeledeki zayıf durumunu bir kez daha vurguladı. TÜİK tarafından 2024 yılı Aralık ayında açıklanan işsizlik oranının yüzde 8,5 olduğunu hatırlatan Türeli, bu oranı gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Resmi verilere göre, işsiz sayısının 3 milyon 26 bin olduğunu belirten Türeli, “Ancak bu rakam, ülkemizdeki işsizliğin gerçek boyutlarını göstermiyor. İş bulma ümidini kaybettiği için iş aramayan veya resmi iş arama kanallarını kullanmayanlar işsiz sayılmıyor” dedi.
Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 28,2’yi buldu
Türeli, dar tanımlı işsizlik verilerinin yanı sıra, geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 28,2’ye ve işsiz sayısının 11 milyon 476 bin kişiye ulaştığını belirtti. “Bu rakam son bir yılda 1 milyon 782 bin kişi artmış durumda. Bir de sigortasız ve güvencesiz çalışanlar eklendiğinde tablo çok daha korkutucu hale geliyor” diyen Türeli, Türkiye’deki işsizlik sorununu tüm yönleriyle ele aldı.
Genç işsizlik oranı endişe verici boyutlarda
Türkiye’de işsizlik sorununun özellikle genç nüfus üzerinde daha yıkıcı etkiler yarattığını ifade eden Türeli, TÜİK verilerine göre, 2024 yılında 15-34 yaş grubundaki genç nüfusun 24,3 milyon kişiye ulaştığını söyledi. Ancak bu gençlerin 6,6 milyonunun, yani yüzde 27’sinin ne eğitimine devam ettiğini ne de bir işte çalıştığını belirtti. Bu durumun Türkiye’deki genç işsizlik oranının ne kadar ciddi bir sorun haline geldiğini gözler önüne serdiğini vurgulayan Türeli, hükümetin mesleki eğitim konusunda gerekli adımları atmadığını dile getirdi.
İktidar gençlere iş bulma konusunda umut taşımıyor
Mesleki eğitim sorununu çözemeyen hükümetin, işsizlik sorununu çözmek yerine sürekli üniversiteler açtığını belirten Türeli, bu üniversitelerden mezun olan gençlerin iş bulma konusunda herhangi bir çaba göstermediğini belirtti. “Umutsuzların ve ev gençlerinin sayısı giderek artıyor. Gençler işsizlik ve yarı zamanlı işler arasında sıkışmış durumda” diyen Türeli, işsizlik oranlarının giderek daha da artacağına dikkat çekti.
Uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye’nin durumu kötüleşiyor
Türeli, Türkiye’nin uluslararası alandaki durumu hakkında da değerlendirmelerde bulundu. OECD’nin yayımladığı verilere göre, 2024 yılı itibarıyla OECD ülkelerinde genel işsizlik oranı yüzde 4,9 iken, Türkiye’nin işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak kaydedildi. Türkiye, bu oranla OECD ülkeleri arasında en yüksek işsizlik oranına sahip ülkelerden biri oldu.
İşgücüne katılım oranı Türkiye’de düşük
Türeli, Türkiye’nin işgücüne katılma oranının yüzde 54 olduğunu belirtirken, bu oranın OECD bölgesinde yüzde 74 seviyelerinde olduğunu söyledi. “Eğer Türkiye, OECD ülkelerinin işgücüne katılma oranına ulaşsaydı, işsiz sayısı ve işsizlik oranları katlanarak artacaktı” diyen Türeli, Türkiye’nin işsizlik sorunuyla ilgili önemli bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu vurguladı.
İşsizlik ödeneğinden yararlanamayanların sayısı çok fazla
Türkiye’de işsizlerin büyük bir kısmının işsizlik ödeneğinden yararlanamadığını belirten Türeli, her 10 işsizden yalnızca 2’sinin bu ödenekten faydalandığını ifade etti. Bunun temel nedeninin, işsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının oldukça ağır olması olduğunu söyledi. Ayrıca, işsizlik ödeneklerinin düşük ve yararlanma sürelerinin kısa olduğunu belirterek, bu sorunun acilen çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. Türeli, iktidarın işsizlik sigortası kaynaklarını amacı dışında kullanmaya devam ettiğine de dikkat çekti.
İktidarın ekonomik politikaları işsizlik sorununu derinleştiriyor
Türeli, iktidarın uyguladığı ekonomik politikaların işsizlik sorununu derinleştirdiğini vurguladı. “İktidarın uyguladığı dezenflasyon politikası, ekonomik büyümeyi yavaşlatarak işsizlik sorununu daha da artıracak. Önümüzdeki aylarda bu tablonun daha da ağırlaşacağı aşikar” dedi. İktidarın ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm bulamadığını, eleştirileri ise kabullenmediğini ifade eden Türeli, artık Türkiye’de işçi sendikası temsilcisi ile işveren temsilcisine aynı gün soruşturma açıldığını belirtti.
İktidarın zihniyetinin değişmesi gerekiyor
Türeli, hükümetin işsizlikle mücadelede herhangi bir niyeti olmadığını ve Türkiye’nin sorunlarına doğru teşhis koyulmadığı sürece bu tablonun değişmeyeceğini söyledi. “İktidar, kaynakları doğru ve yerinde kullanmak yerine, istihdamı artıracak yatırımlar yerine belirli çevrelere aktarıyor” dedi.
Acil önlem alınmalı
Türeli, işsizlik sorununa dair uyarılarının ciddiyetini vurgulayarak, işsizlik dalgasının yaklaştığını belirtti. “İşsizlik dalgası geliyor. Geldiğinde yaşanacak tsunami karşısında çok yıkıcı etkileri olacaktır. Önlem alınmalı. İstihdam desteklenmeli” dedi. Türeli, Türkiye’nin düze çıkabilmesi için tek çarenin erken seçim ve iktidar değişimi olduğunu savundu. “Bu zihniyet değişmeden vatandaşa rahat nefes alma imkanı yok” diyerek sözlerini tamamladı.