İZMİR HABERLERİ

Teos Yat Limanı’nda kapasite artışı için yeni aşama: ÇED askıya çıktı

Seferihisar Sığacık’taki Teos Yat Limanı’nın kapasite artışı projesine ilişkin ÇED Raporu son şeklini aldı. 40 milyon TL’yi aşan söz konusu proje kapsamında marinanın 738 yat kapasitesine ulaşması planlanıyor. Rapor 10 gün süreyle halkın görüşüne açıldı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan EGEÇEP Eş Sözcüsü Av. Arif Ali Cangı, “Kapasite artışı ile limanın tarihi özelliği yok olacak” uyarısı yaptı

Abone Ol

Son Mühür – Yağmur Daştan / Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından İzmir’in Seferihisar ilçesi Sığacık Mahallesi’nde bulunan Teos (Sığacık) Yat Limanı’nın kapasitesinin artırılmasına yönelik yürütülen projede yeni bir aşamaya geçildi. Projeye ilişkin hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından incelenerek son şekli verildi ve halkın görüşüne açıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yapılan duyuruya göre, ÇED Raporu ÇED Yönetmeliği’nin 14. maddesi kapsamında bakanlıkta ve İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde 10 takvim günü süreyle askıya çıkarıldı. Bu süre içerisinde iletilecek görüş ve önerilerin, projeye ilişkin karar alma sürecinde dikkate alınacağının altı çizildi. Konula ilgili EGEÇEP Eş Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı’dan açıklamalar geldi. Söz konusu limanın tarihi özelliğinin olduğu vurgusunu yapan Cangı, 'itiraz' çağrısı yaptı.

Projede neler yapılması planlanıyor?

Toplam proje bedelinin 40 milyon 307 bin 270 TL olarak belirlendiği kapasite artışı çalışması kapsamında, Teos Yat Limanı’na ilave yüzer iskeleler, yüzer dalgakıranlar, yüzer beton platformlar ve dolgu alanları eklenmesi planlanıyor. Projenin onaylanması durumunda 17 bin 507 metrekare kara alanı ile 59 bin 558 metrekare deniz alanında çalışma yapılacak. Mevcut liman içerisinde ise toplam 240 metrekarelik iki adet travel lift iskelesi ilave edilecek. Ayrıca üst yapılarda da bazı değişiklikler öngörülüyor.

Proje alanı küçültüldü, otelden vazgeçildi

Proje sürecinde önemli revizyonlara gidildi. ÇED başvurusundan sonra, proje alanının batı sınırında kalan bölümün “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma Alanı” olarak tescillenmesi üzerine, bu alan içinde kalan yüzer yapılar proje dışına çıkarıldı ve proje alanı küçültüldüğü rapora yansıdı. Bu kapsamda ilave 270 yat olarak planlanan bağlama kapasitesi 258 yata düşürüldü. Proje tamamlandığında yat limanının toplam bağlama kapasitesinin 738 yata ulaşması hedefleniyor. Ayrıca, orman alanına isabet ettiği belirlenen dolgu alanının bir bölümü de proje kapsamından çıkarıldı. ÇED başvuru dosyasında yer alan otel yapımı planından ise tamamen vazgeçildiğinin altı çizildi.

Tsunamiden etkilendiğinin altı çizildi

Öte yandan, 30 Ekim 2020’de Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan tsunamiden Teos Yat Limanı da etkilenmiş, bazı pontonlarda hasar oluşmuştu. Hasarların ardından limanda bakım ve onarım çalışmaları yapıldığı hatırlatılarak yeni kapasite artışı projesiyle birlikte, ilave çekek sahaları, teknik atölyeler, depolar, ofisler, yakıt istasyonu ve çeşitli hizmet yapılarının da liman bünyesine kazandırılması planlandığı belirtildi. Çekek kapasitesinin 80 yat seviyesinden 250 yata çıkarılması hedeflenirken, artan talep doğrultusunda bakım ve onarım altyapısının da genişletileceği belirtildi.

EGEÇEP’ten dikkati çeken uyarı: Dilekçe verilmesi gerekiyor

Daha önce söz konusu projeye halktan ve çevre örgütlerinden birçok itiraz olduğunu hatırlatan EGEÇEP Eş Sözcüsü Av. Cangı, “2022 yılının temmuz ayında halkın katılımı toplantısı yapılmak istenmişti ancak belediye başkanı, milletvekilleri buraya giderek halkın bu projeyi istemediğini ifade etmişti. Şimdi ÇED nihai kararı çıkmış durumda. Bu aşamadan sonra gerekli itirazların yapılması lazım. Benim önerim, yat limanına karşı olan balıkçılar başta olmak üzere yerel yöneticiler ve çevre derneklerinin kitlesel olarak itirazlarını iletmeleri gerekiyor. Bu itirazdan bir şey çıkar ya da çıkmaz ama bir kez daha halkın böyle bir projeyi istemediğini hatırlatmak için dilekçe verilmesi gerekiyor” dedi.

‘Doğal ve tarihi yapısı bozulmamalı’

“Benim projeyi duyduğumda ilk aklıma gelen oranın tarihi bir iskele olduğu… Kapasite artışı ile limanın bu tarihi özelliği yok olacak” sözleriyle devam eden Cangı, “Orası şu anki Sığacık olmayacak ve başka bir tür yere dönüşecek. Onun dışında kıyıların korunması çok önemli. Zira 2020 yılındaki Samos depreminde ortaya çıkan tsunamiyi unutmamak lazım. Kıyıda bir proje yaparken olası bir deprem ya da tsunami gibi doğal süreçleri de göz önünde bulundurmalı. Tsunaminin olumsuz etkilerine ilişkin bir önlem görünmüyor. Tsunamide tekneler karaya vurmuştu, olası bir durumda yatlar karaya vuracak demek ki… Doğal yapının bozulmaması ve afetlerin de göz önüne alınması lazım. Sığacık’ın doğal ve tarihi yapısının bozulmadan korunması çok önemli. Bir kısım yatçıların Sığacık’a gelmesinin ya da onlara bir liman yapmak kamu yararına olmayacaktır” diye konuştu.