Son Mühür/ Gamze Eskiköy- İzmir Buca 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan TELUS Digital işçileri, kötü çalışma koşulları, mobbing ve hak gasplarına karşı verdikleri mücadelede 40. günü geride bıraktı. Şirket önünde bir kez daha toplanan işçiler, yöneticilerin baskı politikalarına, güvencesiz çalışma ortamına ve sendikal haklarının engellenmesine tepki gösterdi. Basın açıklamasını yapan Hasan Hüseyin Yavuz, “Telus bizi görmezden geldikçe, biz sesimizi daha da yükselteceğiz! İş yerindeki adaletsizliğe boyun eğmeyeceğiz!” diyerek mücadelelerinin süreceğini vurguladı.
"40 gündür buradayız"
Telus Digital’in İzmir Buca 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan TELUS çalışanları 40 gündür mücadelelerini sürdürüyor. 4 aydır mücadelelerini sürdüren işçiler bugün yine TELUS şirketi önünde toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Hasan Hüseyin Yavuz,“ Tam 40 gündür buradayız, çünkü içeride yaşananlara sessiz kalmıyoruz. Telus, bizleri görmezden geldikçe, biz sesimizi daha da yükselyoruz! Telus kendini “çalışan dostu” bir şirket olarak tanıyor.
Çeşitlilikten, eşitlikten, güvenli bir çalışma ortamından bahsediyor. Ama gerçekler bambaşka. Telus, “güvenli bir çalışma ortamı” sunduğunu iddia ediyor. Peki gerçek ne? Çalışanlar, yönecilerin baskıları ve kötü muameleleri karşısında yalnız bırakılıyor. İş yerinde taciz ve mobbing vakalarına karşı hiçbir mekanizma işlemiyor. Çalışanlar şikayet mekanizmalarının işlelmediğini, yaşadıkları sorunların üstünün örtüldüğünü görüyor. İnsan kaynakları ve yöneciler, bu ortamı düzeltmek yerine sessiz kalarak bu düzenin sürmesine göz yumuyor! İş yerinde yaşanan adaletsizliklere, güvensiz çalışma ortamına ve baskıya karşı susmayacağız” dedi.
“İçeride nefes almak bile zor”
Bugün buradan Telus yönemine soruyoruz: Ofisinizdeki pencerelerin kolları neden söküldü? Çünkü içeride çalışan işçilerin intihar etmesinden korkuyorsunuz! Çünkü iş yerinde öyle bir psikolojik baskı var ki, işçiler tükenmiş durumda! Çünkü çağrı merkezi çalışanlarının büyük bir kısmı antidepresan kullanarak hayatta kalmaya çalışıyor! Telus’un yöneticileri, bu sorunları çözmek yerine pencerelerin açılmasını engelleyerek tehlikeyi gizlemeye çalışıyor. Ama bir müşteri mi geliyor? İşte o zaman sabunluklar değiştiriliyor, temizlik yapılıyor, her şey güllük gülistanlık gösteriliyor. Çünkü Telus için işçiler yalnızca müşteri geldiğinde değerli" diye konuştu.
“Sendikaya karşı değiliz diyoruz ama...”
Telus, “Sendikaya karşı değiliz” diyor. Ama ne yapıyor? Sendika öncülerini işten atarak işçileri korkutmaya çalışıyor!Yetkimize hukuksuz bir şekilde iraz edip süreci uzatıyor. Telus işçileri olarak boyun eğmeyeceğiz! Anayasal hakkımız olan sendikal yetkiyi savunmaya devam edeceğiz! Telus, işçilerin alın teriyle kazandığı maaşları bile bordro oyunlarıyla gasp ediyor! İşçilere vaat edilen primler ya yarılmıyor ya da gerekçesiz şekilde kesiliyor. Fazla mesai ücreti ödenmiyor ya da eksik yatırılıyor .Maaşlar çeşitli kesinlerle düşürülerek işçiler ekonomik olarak baskı alanına alınıyor. İşçiler düşük maaşlarla geçim sıkıntısı çekerken, şirket yöneticileri karlarını artmaya devam ediyor! Biz daha insanca çalışma koşulları istediğimiz için hedef haline gerildik. Ama Telus ne yaparsa yapsın, Bu mücadeleyi büyütüyoruz. Uluslararası desteğimiz var