Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Hayat Boşluk Kabul Etmez Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Zirvesi”nde yaptığı konuşmada, bağımlılıkla mücadelenin hem madde temelli hem de davranışsal boyutlarıyla, ulusal ve yerel ölçekte bütüncül bir yaklaşımla yürütüldüğünü vurguladı. Yılmaz, önleyici çalışmalardan tedavi ve rehabilitasyona kadar uzanan sürecin, risk faktörleri esas alınarak hedef gruplara göre şekillendirildiğini ifade etti.
Zirveye, farklı ülkelerden ve Türkiye’den çok sayıda STK temsilcisinin yanı sıra Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri de katıldı.
Bağımlılıkla mücadelede kurumsal yapı güçlendirildi
Cevdet Yılmaz, bağımlılıkla mücadele alanındaki tüm çalışmaların, başkanlığını yürüttüğü Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu çatısı altında toplandığını belirterek, mücadelenin koordinasyon içinde yürütüldüğünü söyledi. Aileler ve sivil toplum kuruluşlarının sürecin önemli bir paydaşı olduğunu dile getiren Yılmaz, iş birliği ve sürekliliğin bu alandaki en kritik unsurlar olduğunu vurguladı.
Beş toplantıda 91 karar alındı
Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulları ve teknik ekipler aracılığıyla, iller ve ilçeler bazında risk analizleri yapıldığını anlatan Yılmaz, yerel ihtiyaçlara göre koruyucu ve önleyici çalışmaların şekillendirildiğini aktardı.
2019 yılından bu yana gerçekleştirilen beş üst düzey toplantıda toplam 91 karar alındığını belirten Yılmaz, bu kararların yüzde 93’ünün sahada uygulamaya geçirildiğini ifade etti. Yürütülen çalışmaların, 2024-2028 dönemini kapsayan üç temel strateji belgesi kapsamında planlandığını kaydetti. Bu belgeler; Uyuşturucuyla Mücadele, Tütün Kontrolü ve Davranışsal Bağımlılıkla Mücadele başlıkları altında eylem planlarını da içeriyor.
Sigara bırakma merkezleri ve danışma hatları genişletildi
Yılmaz, son bir yılda 478 yeni sigara bırakma polikliniğinin açıldığını ve toplam sayının 1016’ya ulaştığını açıkladı. Sigara bırakma sürecinde kullanılan ilaçların ücretsiz olarak temin edildiğini hatırlatan Yılmaz, bugüne kadar 1 milyon 600 binden fazla kişinin bu imkândan yararlandığını kaydetti.
ALO 171 hattı üzerinden yılın ilk 11 ayında 339 binden fazla çağrıya yanıt verildiğini belirten Yılmaz, bu hattın tütün bağımlılığıyla mücadelede etkili bir danışmanlık kanalı haline geldiğini söyledi.
Uyuşturucuyla mücadelede fiziki ve sosyal önlemler artırıldı
Uyuşturucuyla mücadelenin, yalnızca sağlık değil aynı zamanda güvenlik boyutu bulunduğuna dikkat çeken Yılmaz, cezaevlerinde bulunan kişilerin önemli bir kısmının uyuşturucu bağlantılı suçlardan hüküm giydiğini aktardı.
Uyuşturucu kullanımını kolaylaştıran riskli alanların ortadan kaldırılması amacıyla 137 binden fazla metruk yapının tespit edildiğini ve bunların yüzde 88’inin kontrol altına alındığını belirtti.
Tedavi ve rehabilitasyon kapasitesinde de önemli bir artış sağlandığını ifade eden Yılmaz, 2014 yılında 30 olan AMATEM ve ÇEMATEM merkezlerinin sayısının 144’e yükseltildiğini, yatak kapasitesinin ise 712’den bin 582’ye çıkarıldığını dile getirdi.
Davranışsal bağımlılıklar da öncelikli gündemde
Bağımlılıkla mücadelenin sadece madde kullanımına odaklanmadığını belirten Yılmaz, dijital oyun, sosyal medya, çevrim içi kumar ve kontrolsüz internet kullanımı gibi davranışsal bağımlılık türlerinin de ele alındığını söyledi. Bu alanlarda farkındalık ve önleme çalışmalarının artırıldığını kaydetti.
Sivil toplum sahada aktif rol alıyor
Cevdet Yılmaz, sivil toplum kuruluşlarının bağımlılıkla mücadelede önemli bir görev üstlendiğini belirterek, Türkiye genelinde 969 dernek ve 61 bini aşkın gönüllünün bu alanda çalışmalar yürüttüğünü ifade etti. STK’ların, topluma doğrudan temas eden yapıları ve gönüllülük esasına dayalı faaliyetleriyle fark yarattığını dile getirdi.