Son Mühür / MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Son Mühür TV’ye konuştu. İzmir’in öne çıkan başlıklarını değerlendiren İl Başkanı Şahin, çöp krizinden su altyapısına, belediye çalışanlarının maaş sorunlarından kooperatif davalarına kadar geniş bir yelpazede konuşan Şahin, CHP’li belediyelerin yönetim anlayışını “aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemek” sözleriyle eleştirdi. “Kurban olduğum Allah CHP’ye iktidar yüzü göstermesin” dedi.
‘Devlet parasını ödüyor, belediye de çalışanına ödesin’
İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinde çalışan DİSK Genel İş Sendikası’nda örgütlü işçilerin yan haklarını alamamaları ve havuz sistemiyle ilgili başlattıkları ‘Çıplak ayak’ eylemi hakkında açıklamalarda bulunan Şahin, “İşçiye maaş vermeyip ‘Devlet versin’ diyorlar. Kokuyu gideremediler ‘Devlet yapsın’ diyorlar. İzmir’e 25 yıldır hiçbir yatırım yapılmıyor ‘Devlet niye yapmıyor?’ diyorlar. SSK primlerini ödemiyorlar, ‘Bizden bu ay fazla aldılar’ diyorlar. Karşıyaka’da adam 20 yıl önce işe başlamış, emekli olmuş ama öğreniyor ki Karşıyaka Belediyesi o şahsın adına 1 lira SSK primi ödememiş. Şimdi de maaş veremiyorlar. Maaşını ödeyemediğiniz işçiyi niye işe aldınız o zaman? O zaman 26 binden 42 bine niçin çıkardınız belediyedeki çalışanların sayısını diye sormazlar mı adama? Devletten payı olan parayı günü gününe alan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl aldığı para 65 milyar lira. Bu yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi 93 milyar liraydı. Büyük Türk Devleti, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yaptığı ödemeleri bir gün geciktiriyor mu? Bir gün gecikme yok. Devlet belediyeye ödeyeceği parayı günü gününe ödüyor, belediye de çalışanına ödesin. İşçi para almasın mı, maaşını almasın mı?” ifadelerini kullandı.
‘Çalıştırmayacağın işçiyi niçin işe aldın?’
Havuzdaki işçiler sorunuyla da ilgili İl Başkanı Şahin, “Benim CHP’nin işine aklım ermiyor. CHP ‘Rektör seçilsin, cumhurbaşkanı atansın’ der. Havuz da yeni çıktı. Çalıştırmayacağın işçiyi niçin işe aldın? Çalıştırmayacağın işçiyi niçin bekletiyorsun? Şu anda 42 bin kişi çalıştırılıyor deniliyor; ilçeleriyle birlikte 100 bin kişiden bahsediyoruz. Bir Türk milliyetçisi olarak, bir Müslüman olarak ne diyeyim ben buna? Tunç Soyer göreve başladığında 22 bindi, şimdi işçi sayısı 42 bin. Ben bunu bilirim” diye konuştu.
‘Topladığın çöpü atacak yer yok’
“Bunlar ‘Devletten alacağımızı alalım ama belediyenin yapması gereken mecburiyetleri yapmayalım’ diyorlar” sözleriyle devam eden Şahin, “Çöpü toplayamıyorsun. Geçtiğimiz günlerde belediye başkan yardımcısı ‘Devlet buna katkı koymalı’ diyor. Topladığın çöpü atacağın yer yok. Türkiye’de sadece çöp İzmir’de vahşi depolama yöntemiyle atılıyor. Bütün illerde çağdaş, günümüze uygun ayrıştırma sistemleriyle atıklar ayrıştırılıyor. Geçtiğimiz dönemde bir Ödemiş’e bir de Bergama’ya atık tesisi yapılmış; onların da kapasitesi düşük. Ancak Çeşme’den Ödemiş’e çöp götüreceksen 170 kilometre. Karaburun’dan Bergama’ya götüreceksen 200 kilometre atık götürmen gerekiyor. Böyle bir vahamet içindeyiz. Kimse de kendi ilçesinde olsun istemiyor. “Karşıyaka’da olsun” diyorlar, “Aman Karşıyaka’da olmasın”; “Bornova’da olsun” diyorlar “Aman Bornova’da olmasın” çıkışı geliyor. Nerede olacak? İllaki bir yerde olacak. Yamanlar için beş yıl önce bir müracaat yapılmış; çalışmalar sona getirilmiş. İzmir’in çöpünü atacak başka bir yeri yok. Şayet Yamanlar yapılırsa en kısa zamanda bürokratik işler ortadan kaldırılır da tesis hemen yapılır diye bunu söylüyoruz. Değilse bu en kısa bitme durumu en az üç yıl deniliyor. İki yıl da inşaat sürer, beş yıl. Beş yılda İzmir’in çöpünü atacağı bir yer yok artık. Vahşi depolama ile Çiğli’ye atılıyor, beş yıl da atılacak bir yer yok” mesajı verdi.
Çöp sorununa ‘Yap-İşlet-Devret’ önerisi
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’ın “Yamanlar’da çöp tesisi olmaz” çıkışının da hatırlatılması üzerine Şahin, “Böyle bir yarışla olmaz, bilimsel sonuçlarla olur. Ben ‘Burada olmalı’ desem, o konunun uzmanı değilim ama beş yıl önce Büyükşehir bir yer tespit etmiş, müracaat etmiş, çevre raporları alınmış ve oranın uygun olduğu görülmüş ve birtakım işlemler orası için sonlandırılmış. Ben o yüzden söylüyorum. Başka bir yer olsa ‘Haydi bugün başlayalım’ denildiğinde beş yıl sürer ama İzmir’in beş yıl boyunca çöpünü atacağı başka bir yer yok. Ben en acil olarak Manisa’yı önermiştim. “Menemen’in arkasından Manisa’ya götürün, çok daha yakın” demiştim. Sanıyorum öyle bir çalışma yürütülüyor. Çünkü Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin tesisleri 2014 yılında MHP’li belediye tarafından yapılmış; açılışını da Liderimiz Devlet Bahçeli yapmıştı. Orada İzmir’in de çöpünü ayrıştırılabilecek özelliklerde bir tesis denildiği için ben de öyle bir teklifte bulundum. O tesisin yapımı sanıyorum iki yıl sürdü. Bu tesislerin çevreye zararı yok çünkü attığınız atıklar ayrıştırılıyor, kalan son atıklar yakılarak elektrik üretiliyor ve belediye gelir paylaşımı yapıyor. Yap İşlet Devret Modeli ile yapılıyor, bunun için belediyenin bir lirasını kullanmaya ihtiyaç yok. Bir irade karar verecek ‘Yapın’ diyecek. Aynı anda bir yere değil, bence en az ayrı ayrı yerlerde dört tesisin yapımına başlanmalı. Bunlardan biri de deniz tarafında yani Çeşme, Urla, Seferihisar ya da Menderes tarafında olmalı” dedi.
"Bu hızla yaparlarsa 50 yılda yapabilecekler"
İzmir’in çöpünü Manisa’ya gönderdiğini suyunu ise yine Manisa’dan aldığının hatırlatılması üzerine de İl Başkanı Şahin, “İklim değişikliği yaşanıyor, yağışlar yetersiz ama perşembenin gelişi çarşambadan belli değil miydi? İzmir’in suyunun yüzde 30’u musluklara gelmeden yeraltına karışıyor. Hatta bunun başka olumsuzlukları da var. İZSU’nun bütçesi 35 milyar TL. Allah’ın suyunu satıyor. 35 milyar lira bütçesi var ama İzmir’in su hatları en az 35 yaşında. Ömrünü doldurmuş durumda. Yeraltı hatlarının her yıl ‘Şu kadarını değiştireceğim’ deseydi, 10 yılda kayıp ve kaçağı minimum seviyeye indirirdi. Tahtalı Barajı’ndan gelen suyun tamamını sistemde kaybediyoruz. Bunun çalışması yapılmıyor, önlemi alınmıyor. Ondan sonra tabii suyu başka yerden getirmek zorunda kalacaksın. 21’inci yüzyılda her gece suyumuz kesiliyor kardeşim! Bunun nasıl bir vahamet olduğunu anlamamız gerekiyor. Akşam evimde her gece suyumuz kesiliyor, çeşmemiz akmıyor. Aynı şey kanalizasyon hatları için de geçerli. Kanalizasyon hatları da eski. Kanalizasyonun su hatlarına karıştığı iddia ediliyor. Yani sistemde basınç varken kanalizasyon atıkları sisteme karışmıyor ancak basınç düştüğünde kanalizasyonun su hatlarına karıştığı söyleniyor. İzmir’de her yıl yapılan yağmur suyu sistemi 50 kilometre ancak kentin onun 20 katına ihtiyacı var. Bunu, bu hızla yaparlarsa 50 yılda yapabilecekler” ifadelerini kullandı.
Kooperatif Davası çıkışı: Bu parayı kim aldıysa kusturulup ödetilmeli
MHP İzmir İl Başkanı Şahin, kent gündeminin öne çıkan başlıkları arasında yer alan ‘Kooperatif Davaları’ hakkında da açıklamalarda bulundu. “Biz kandırıldık diyen 8 bin kooperatif mağduruna ne diyeceğiz?” diyerek yaşananlara tepki gösteren Şahin, “Bu konuya mağdurlar açısından bakacağız. ‘Belediye yapsın’ deniliyor ya ben belediyenin yapmasından yana da değilim. Belediye yapıyorsa yine bizim paralarımızla yapacak. Vatandaşın parasını birileri çaldı, bunu biz ödeyeceğiz. Vatandaştan parayı aldılar mı? Parayı kim aldıysa onları kusturacaklar, geri alacaklar o inşaatları yapacaklar. Niye benim paramla yapıyorlar? O zaman öteki kardeşlerimiz ‘Benim evimi de yap’ demez mi? Mağduriyet varsa o mağduriyeti yaratanlar kimlerse onlar kusturulup yapılacak. Yoksa ‘Belediye yapsın’ demek çözüm değil. 8 bin kişi var. Bu insanlar parayı ödediyse bu parayı kim yuttu, onlar kusturulacak. Karabağlar’da 2014’te adamların evini yıkmışlar. Şimdi kira yardımını 20 bin liraya çıkardılar diye seviniyorlar. Devlet neden bizim paramızdan insanlara kira yardımı yapıyor? Neden belediye dirayet gösterip insanların evlerini zamanında yapıp bitirmemiş. Bu kamu zararını kim yaratıyor? Kim devleti zarara uğratıyor? Bunun hesabı sorulmamalı mı? Ben cezaevinde olan birinin arkasından konuşmam, kişilerle bir işim yok. Bu parayı kim aldıysa, ‘Kooperatif kuruyoruz, para topluyoruz’ dümeni ile kooperatif kurup parayı kaybeden gereğini yapmayan kimse çağırılıp bunun ödenmesi lazım. Dolambaçlı laflara gerek yok” dedi.
‘Aynı şeyleri yapıp farklı şeyler beklemek normal olmaz’
“İzmir’in sorunları CHP’den kurtulduğu gün çözülür” diyerek devam eden Şahin, “CHP’nin klasik yöntemleriyle, istemezük yöntemleriyle İzmir büyük köy olmaktan ne bugün ne de beş yıl sonra kurtulabilir. Hiçbir şey yapmadan aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek normal insanlara ait olmaz. Farklı bir şey yapmamız gerekiyor. Farklı bir şey yapalım ondan sonra farklı bir sonuç bekleyelim” mesajı verdi.
“Ceyda Bölünmez Çankırı’nın çalıştığına ben şahidim”
Son günlerde AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay arasında geçen ‘kargo’ polemiği hakkında da açıklamalarda bulunan Şahin, Tugay’ın Çankırı’ya yönelik “Şehre benim bildiğim hiçbir hizmetin yok. Sadece tutmuşsun Konak’a belediye başkanı aday olmuşsun. Kalkmışsın kargoyla şov yapıyorsun” sözlerini eleştirdi. İl Başkanı Şahin, “Ceyda Vekil ile sokaklarda çok karşılaşıyoruz. Sokaklarda çok dolaştığına, çok gezdiğine, çalıştığına, halkla iç içe olduğuna ben şahidim” dedi.
Çankaya Katlı Otopark tepkisi: Dükkanların ruhsatı iptal edildi, otopark ücreti almaya devam ediyorlar
Kentte yıkılsın mı, güçlendirilsin mi tartışmalarının merkezine oturan Çankaya Katlı Otopark ile ilgili de MHP İl Başkanı Şahin, şunları aktardı:
“3 bin 500 araçlık bir otopark burası. İzmir’de yapılan en son yer burası, Burhan Özfatura döneminde yapılmış. Orayı yapanlarla görüştüm diyorlar ki; Orası şimdi Türkiye’de bulunmayan ‘nervürlü demir’ ithal edilerek yapılmış. Fakat Büyükşehir Belediyesi Tunç Soyer döneminde bir heyet gönderilmiş, özel şirket riskli yapı müracaatı yapılmış. Bir şirket gönderilmiş ‘Riskli yapı’ denilememiş, adresi bile olmayan bir şirketin elemanlarını gönderip ‘Riskli yapı’ yazısı almışlar. Çok katlı otoparkı yıkmak istiyorlar. Kemeraltı’na gelen insanların rahat gelip gitmesine sağlayan otoparkın yıkılıp Agora’nın önünün açılmasını istiyorlar. Burada başka bir amaçları var diye düşünüyorum. Orada o otopark binlerce insanın ekmek kapısı; insanlar arabaların park edip Kemeraltı’na alışverişe gidiyorlar. Belediye de buradaki dükkanlarının ruhsatlarını iptal ediyor ama otoparkı işletmeye devam ediyor. Burada hangi amaca, kime hizmet ediliyor? Oradaki tarih eserlerinin etrafının açılması mı isteniyor diye de kafamız karışıyor. O bina yıkılırsa yapılamaz.
Son olarak, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a ve ilçelerdeki belediye başkanlarına 20 ay karnesi verecek olsanız ne dersiniz?” sorusuna da MHP İl Başkanı Şahin, “Bence karne verilmemeli. Ben karne vermeden yana değilim. Bu CHP okumaz efendim. Bunlara karne verilmemeli” diye konuştu.