Son Mühür- Berivan Kaya- Gamze Eskiköy/ 8 Mart Dünya Emekçi Kadın Günü'nde İzmirli kadınlar sokaklara indi. Sabah saatlerinde başlayan eylemler Feminist Gece Yürüyüşünün ardından sona erdi. İzmir Kıbrıs Şehitler Caddesi'nde buluşan kadınlar Türkan Saylan Sanat Merkezi önüne yürüdü.
Yürüyüşe, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, DEM Parti İzmir Milletvekili Burcu Gül Çubuk ve Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay da katılım sağladı.
'Kutsal aileniz sizin olsun. Feminist isyan ve dayanışma bizimdir' yazılı pankartın arkasında yürüyen kadınlar, ' Kadın Yaşam Özgürlük', 'Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa', 'Jin, Jiyan Azadi' sloganları attılar.
İsyanımızla buradayız!
Kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Aslı Can, "Bugün 8 Mart, kadınların, LGBTl+'ların, ezilenlerin, sömürülenlerin isyan günü! Yüzyıllardır süren erkek-devlet şiddetine, patriyarkal kapitalizmin sömürüsüne, homofobiye, transfobiye, savaş politikalarına, ayrımcılığa karşı sokaklardayız! Bizi yok sayanlara, haklarımızı gasp edenlere, yaşamlarımızı hiçe sayanlara karşı feminist öfkemizle, isyanımızla, dayanışmamızla buradayız" ifadelerine yer verdi.
2024'te 394 kadın katledildi...
2024 yılında 394 kadının katledildiğini vurgulayan Aslı Can, "Geçen 8 Mart'tan bu yana kadınlara ve LGBTI+'lara yönelik saldırılar artarak devam etti. İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiniz, 6284'ü uygulamadınız, kadın katillerine haksız tahrik ve iyi hal indirimleri dağıttınız! 2024 yılında en az 394 kadın öldürüldü, 259'u şüpheli ölüm olarak kaydedildi. Kadın cinayetlerini "intihar" diyerek kapatmaya çalışırken, katilleri cezasızlık politikalarınızla korudunuz! Nafaka hakkımıza göz diktiniz, kürtaj hakkımızı fiilen yasakladınız, kadınların bedeni üzerinde tahakküm kurmaya çalıştınız! Kabul etmiyoruz!" ifadelerini kullandı.
Varız, buradayız
LGBT+'lara yönelik nefret söylemlerinin her geçen gün arttığına dikkat çeken Can, " Trans kadınlar, tıpkı Bornova Sokak'ta yaşadığımız gibi, güvenlik güçlerinin eliyle veya yönlendirmesiyle saldırıya uğruyor. Evleri mühürleniyor, yaşama ve barınma, çalışma hakları gasp ediliyor! Hormonlara erişim kısıtlanarak trans sağlık hakkı ihlal ediliyor. LGBT+ etkinlikleri yasaklanıyor, Onur Yürüyüşleri'ne polis saldırılarıyla, gözaltılarla, şiddetle yanıt veriliyor. Bizleri yok etmeye çalışanlara buradan bir kez daha söylüyoruz: Varız, buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz" dedi.
Aile Yılı'na tepki
İktidarın 'Aile Yılı' politikasına tepki gösteren Aslı Can, "2025'i "Aile Yılı" ilan ederek bizleri yok etmeye, bastırmaya çalışıyorsunuzl O kutsal aile; kadınların görünmeyen emeğinin sömürüldüğü, erkek şiddetinin normalleştirildiği, LGBT+'ların yok sayıldığı, çocukların istismara uğradığı dört duvardan ibaret. O duvarları yıkıyoruz. Bizi patriyarkal kapitalizminizin aile dayatmasına, gerici politikalarınıza, kadınları eve kapatmaya çalışan düzeninize mahkûm edemeyeceksiniz!" ifadelerini kullandı.
Emekçi kadınlara selam
Ekonomik krizin kadınlar üzerindeki etkilerine değinen Aslı Can, "Ekonomik kriz en çok bizleri vuruyor! Krizde ilk işten çıkarılan biziz, güvencesiz ve sigortasız çalışmaya zorlanan biziz! Direnişin en ön safında yer alan kadın işçileri, trans kadınları, atölyelerde, fabrikalarda, grevlerde emeği için mücadele eden emekçileri selamlıyoruz! Yaşamak, çalışmak, barınmak için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Çocuklar cemaatlere teslim ediliyor
ÇEDES ve MESEM üzerinden eğitim politikalarını eleştiren Aslı Can, "Sadece bunlarla da yetinmiyor, çocukları cemaatlerin eline teslim ediyor, ÇEDES ve MESEM projeleriyle çocuk işçiliğini yasallaştırıyorsunuz. Eğitimi dinselleştirerek kadınları ve LGBT+'ları laiklikten koparmaya, itaatkâr bireyler yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Kadınlar ve LGBTI+'lar olarak laikliği savunmaya, eşitlik ve özgürlük mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
Erkek egemen politikalara karşı feminist isyan
Savaşlara ve iktidarın 'kayyum' politikasına tepki gösteren Can, "Savaşlar, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünya halklarına ölüm, yoksulluk, şiddet getiriyor. Gazze'de, Rojova'da, Afganistan'da, İran'da ve Suriye'de kadınlar, çocuklar, LGBTI+'lar öldürülüyor, sürgün ediliyor. Onurlu bir barış talebimizden, demokratik toplum mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Kadın kurumlarını kayyumlarla kapatıyorsunuz! Seçilmiş eş başkanları, kadın siyasetçileri rehin alarak kadın iradesini gasp etmeye çalışıyorsunuz. LGBT+ karşıtı yasalarla varlığımızı hedef alıyor, özgürlüklerimizi yok etmek istiyorsunuz! Onur yürüyüşlerini yasaklayarak, polis baskınlarıyla hukuksuz gözaltılarla bizleri korkutabileceğinizi sanıyorsunuz! Ama buradayız, direniyoruz. Kadınları, LGBT+'ları, isçileri, yoksulları hedef alan bu düzene karşı, kadın düşmanlarına, gerici ittifaklarınıza, erkek egemen politikalarınıza karşı feminist mücadelemizi yükseltiyoruz! Haklarımızdan, yaşamlarımızdan, birbirimizden vazgeçmeyeceğiz. Kutsal aileniz sizin olsun. Feminist isyan ve dayanışma bizimdir!" diyerek sözlerini bitirdi.