İZMİR HABERLERİ

İzmirli iş insanının eğitim sistemi endişesi!

EBSO Meclis Üyesi Dr. Ahmet Özken, şaibeli sınavlar ve artan yabancı öğrenci kontenjanlarıyla derinleşen eğitim krizine dikkat çekti. Liyakat, bilim ve adalet temelli bir sistemin acilen kurulması gerektiğini vurguladı.

Abone Ol

Son Mühür / Gamze Eskiköy - Ege Bölgesi Sanayi Odası Temmuz ayı meclis toplantısında konuşan Meclis Üyesi Dr. Ahmet Özken, çalınan sınav soruları, yabancı öğrenci kontenjanları ve eğitim sisteminin mevcut durumu üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özken, Türkiye’nin eğitim politikalarının liyakat temelli ve bilimsel yaklaşımla yeniden tasarlanması gerektiğini ifade etti.

“Gençlerimizin ve ülkemizin geleceği çalınmıştır”

EBSO Meclisi’nin Temmuz ayı toplantısında söz alan Meclis Üyesi Dr. Ahmet Özken, eğitimde yaşanan sistematik sorunlara dikkat çekti. Özken, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan ve son yıllarda çalınmaları ile gündeme gelen sınav sorularından ziyade gençlerimizin ve ülkemizin geleceği çalınmıştır. Türkiye’nin son 20 yılında kamu kurumları tarafından yapılan sınavlardaki ‘Çalınan Sınav Soruları’ sınavlara giren milyonlarca gencimizi ve ailelerini mağdur etmiştir. Bu yıl düzenlenen LGS’de (Liselere Geçiş Sınavı) 719 öğrenci sınav sorularının tamamını doğru yaparak 500 tam puan almıştır. Aynı sınava 2018 yılında benzer sayıda öğrenci girmiş ve yalnızca 18 öğrenci 500 tam puan alabilmiştir. Bu yıl sınav sonrasında ‘Soruların çalındığı ve sızdırıldığı yönündeki bilgi ve haberler’ alınan bu sonucu doğrular niteliktedir. Maalesef dir ki son yıllarda açılan ve sınava giren milyonların kaderini belirleyecek olan bu sınavlardaki (ÖSS, LGS, KPSS v.b.) soruların çalınmış olma ihtimali bile son derece üzüntü vericidir.”

“Bu bir emek hırsızlığıdır”

Özken, şaibeli sınavların öğrencilerin geleceğini kararttığını, eğitim kalitesini düşürdüğünü ve çalışma hayatında da verimsizlik doğurduğunu belirtti. Konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Sürekli ‘Sınav Maratonu’ içerisinde büyüyen çocuklarımız mezuniyetleri sonrasında gerek kamuda gerek de özel sektörde çalışmaya başlamaktadırlar. Şaibeli sınavlar sonrasında kazanılan bölümlerde ne kadar düzgün eğitim almalarını bekliyoruz ki iş hayatlarında verimli olabilsinler. Bu sistem tamamen ‘Emek Hırsızlığı’na sebep olmakta ve hem çocuklarımızı hem de ebeveynlerini ziyadesiyle üzmektedir. Liyakatın esas alındığı bir kamu düzenine geçilmesi ve eğitim-öğretim müfredatının revize edilmesi ivedilikle gerçekleştirilmelidir.”

Üniversitelerde yabancı öğrenci kontenjanlarına dikkat çekti

Eğitim eleştirilerinin ardından Türkiye’deki üniversitelerde okuyan yabancı uyruklu öğrencilere de değinen Özken, kontenjanların ciddi oranda arttığını söyledi. Konuşmasında şu cümleleri kullandı:

“2010 yılına kadar ÖSYM tarafından Merkezi Sınav yapılıyordu ve yabancı uyruklu öğrenci sınırı Maksimum %50 idi. 2019 yılında %50 barajı kaldırıldı ve her Üniversitenin kendi kararına bırakıldı. 2022 için YÖK, hem devlet hem vakıf olmak üzere 247 üniversitede yabancı öğrenciler için 301 bin 694 kontenjan ayırdı. Türk öğrenciler için bu rakam 1 Milyon 294 bin idi. Böylece Türkiye’deki üniversite kontenjanının yüzde 24’ü, yani neredeyse dörtte biri yabancı öğrencilere ayrıldı.

Kontenjanlar her üniversitenin senato kararı ile belirleniyor. En çok hangi ülkenin öğrencileri bizim Üniversitelerimizde okumayı tercih ediyor ve kabul görüyor diye baktığımızda ilk üç sırada Suriye, Afganistan ve Irak olduğunu görüyoruz. Örneğin bölgemizin ve ülkemizin en önemli Üniversitelerinden birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesinde %50 olarak tayin edilmiş olan ‘Kabul edilecek yabancı kontenjanlı öğrenciler’ barajı kaldırılmış olup toplam 21 bin yeni kayıt yaptıracak öğrencinin 10 binden fazlası yabancı uyruklu öğrencilere ayrılmıştır”