Son Mühür / Arif Enes Durak - İzmir’de yıllardır tartışmalara konu olan ve "İzmir’in Çernobil’i" olarak anılan Gaziemir Eski Kurşun Fabrikası'nın ölümcül atıkları, bu kez Torbalı Yoğurtçular Mahallesi’ne taşındı. Atıkların bölgeye döküldüğünün ortaya çıkmasıyla birlikte tartışmalar yeniden alevlendi.
Bakanlık ve belediyeler birbirlerini suçlarken, mahallede kanser vakaları, solunum yolu hastalıkları ve hafıza kayıpları hızla artıyor.
"Kanserden ölenler oldu"
65 yaşındaki mahalle sakini Sadık Altın, yaşanan çevre felaketinin etkilerini yıllardır hissettiklerini belirterek, durumun vahametini şu sözlerle anlattı:
"Daha önce burada baca vardı, baca bir senede çürüyordu. Yerin altından dumanlar çıkıyordu. Bu çukurlardan geliyordu. Daha önce burada mahkumlar çalıştırdılar kurşun fabrikasında, onların hep hasta olduğunu duyduk. Çevremizde kanserden ölenler oldu, baş ağrılarımız çok arttı. Genizlerimiz hep yanıyor kokudan...”

"Koyun ve keçiler sakat doğdu"
Atıkların sadece insanları değil, hayvanları da etkilediğini söyleyen Altın, "Buranın koyun ve keçilerden sakat doğumlar oldu. İnsanlar kansere yakalandı. Mahallenin taşınması bile gündeme geldi ama maalesef bu tür sorunlar çözülemedi” dedi.
"Bilinmeyen bir zehirle karşı karşıyayız"
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, mahallede hızla artan hastalıkların halk sağlığı için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurgulayarak, bakanlığın süreci şeffaf yürütmesi gerektiğini belirterek, "Uzun yıllardır halk sağlığını tehdit eden ve kaynağı bile belli olmayan bir tehditle mücadele etmekteyiz. Bu tehditten kaç kişinin etkilendiğini bile bilmiyoruz. Biz hem halk sağlığını hem de bu tesiste çalışan insanların nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunu bilmek istiyoruz. Körebe gibi buradaki süreci takip etmek zorunda kalıyoruz. Ulaşmaya çalıştığımız bilgiler var. Bu bilgilerle çözüm üretmek ve insanların sağlığını korumak adına mücadelemiz sürecek” diye konuştu.

"Başka insanlar da zarar görecek"
Atıkların yalnızca Gaziemir ve Torbalı ile sınırlı kalmayacağını vurgulayan Yüksel, toksik tehlikenin tüm bölgeye yayıldığını ifade ederek, "Yurtdışından gelen bir atıkla karşı karşıyayız. Bunun tehlikelerini burada yaşadığımız yetmedi, aldık onları Torbalı’ya taşıyoruz. Başka alanlara da taşıyacağız ve başka insanlar da zarar görecek. Bakın burada papatyalar var, bu papatyaları toplayan çocukları topladığımız yetmiyor, ağır metalleri çevreye yayıyoruz. Önlem alabilmek için gerçek ve net bilgilere ihtiyacımız var” dedi.





