Son Mühür/Gamze Eskiköy- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı, 81 ili kapsayan yeni yatırım hamlesinin önünü açıyor. Her ilin potansiyeline göre şekillenen program çerçevesinde İzmir için belirlenen dört öncelikli yatırım alanı dikkat çekti: rulman üretimi, deniz üstü rüzgar türbini platformu, bitkisel atık yağdan sürdürülebilir havacılık yakıtı hammaddesi ve tarımsal atıklardan selüloz üretimi.
İzmirli yatırımcıya 240 milyon TL’ye kadar nakdi ve finansal destek
Bu alanlara yatırım yapacak şirketler için adeta “süper teşvik” niteliğinde destekler sunulacak. Yatırım tutarının yüzde 15’i ve 240 milyon TL’ye kadar nakdi destek veya yüzde 20’si ve 240 milyon TL’ye kadar faiz/kar payı desteği verilecek.
Teşvik kapsamında ayrıca şu avantajlar sağlanacak:
"%50 yatırıma katkı oranı üzerinden vergi indirimi, KDV istisnası, yatırım yeri tahsisi, gümrük vergisi muafiyet, 8 yıl boyunca sigorta primi işveren hissesi desteği"
İlk değerlendirme süreçleri İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından yürütülecek.
İZKA Başkanı Azat Çelik: Dijital dönüşümün lokomotifi teknoparklar olacak
Programla ilgili değerlendirmelerde bulunan İZKA Yönetim Kurulu Başkanı Azat Çelik, teşvik mekanizmasının yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda çevresel dönüşüm açısından da hayati olduğunu vurgulayarak, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın desteklediği kredilerin artırılması gerekiyor. Özellikle teknopark yatırımlarında bütçe artırıldı. Bu, ülkemizin ve dünyanın hızla dijitalleştiği bir dönemde dijital dönüşümün gelişimi açısından kritik bir adım. Girişim sermayelerine kredi sağlanması ise bu sürecin en önemli halkalarından biri. Teknoparklarda ve Ar-Ge alanlarında sunulacak bu tür krediler, hem ulusal hem de küresel ölçekte rekabetçiliği artıracak ve ortak hareket kabiliyetini güçlendirecektir” ifadelerine yer verdi.
Cari açıkla mücadele, yeşil dönüşümle entegre edilecek
Çelik, yatırımların sadece teknolojik değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik temelli büyümeye hizmet edeceğini belirten Çelik, “Önümüzdeki dönemde bu desteklerin cari açığın azaltılmasına da katkı sağlaması bekleniyor. Hem enerji ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanması hem de yeşil dönüşümün hızla geliştiği bir ortamda sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılması açısından büyük fayda sağlayacaktır. Karbon salınımının azalmasıyla birlikte, uluslararası pazarlarda üretilen çevre dostu ürünlere olan talep artacaktır” dedi.
Enerji yatırımlarıyla çevreye ve ekonomiye çift yönlü katkı
Yeni nesil girişimcilerin, yatırımlarını çevre dostu enerji kaynaklarıyla entegre şekilde kurgulayacağını belirten Çelik, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Enerji sektörüne ilgi duyan girişimciler, yatırımlarını kendi ürettikleri yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre edecek. Böylece yeşil dönüşüme uyumlu üretim yapan firmalar hem bireysel kullanıcılar hem de sanayi açısından karbon salımını azaltacak. Rekabetin yüksek olduğu uluslararası piyasalarda çevreci üretim yapan firmalar daha çok tercih edilecek. Fosil yakıtlardan uzaklaşan bu yeni nesil girişimciler, temiz enerji yatırımlarına yönelerek hem çevreye hem de ekonomiye katkı sunacaktır”