İZMİR HABERLERİ

İzmir Çeşme’den “Katliam Yasası”na tepki!

Çeşme Doğa ve Hayvanları Sevenler ve Koruyanlar Derneği Başkanı Semra Çetinsoy, kamuoyunda “Katliam Yasası” olarak anılan düzenlemenin hayvanların yaşam hakkını tehdit ettiğini söyledi. Çetinsoy, “Bilimsel, vicdanlı ve sürdürülebilir bir sistem kurulmadıkça kalıcı çözüm mümkün değil” dedi.

Abone Ol

Son Mühür/ Beste Temel - 2024’te yürürlüğe giren Hayvan Hakları Yasası, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü öncesinde yeniden gündemde. Yasa, sokak köpeklerinin toplanarak barınaklara alınmasını öngörse de uygulamadaki sorunlar hem hayvanların yaşam hakkını hem de toplum güvenliğini tehdit ediyor.

Çeşme Doğa ve Hayvanları Sevenler ve Koruyanlar Derneği ile HAYAT Federasyonu Başkanı Semra Çetinsoy, yasayı “katliam yasası” olarak niteleyerek belediyelerin yüzeysel uygulamalarının krizi büyüttüğünü söyledi. Çetinsoy, “Hayvanlar bu coğrafyanın bir parçası. Bilimsel temelli, adil ve vicdanlı bir sistem kurulmadıkça çözüm mümkün değil” dedi.

Rapor: 1408 belediyeden yalnızca 273’ünde barınak var

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) ve Yaşamdan Yana Derneği’nin hazırladığı Türkiye Geneli Belediye Hayvan Barınakları Raporu, sorunun boyutlarını ortaya koydu.
Rapora göre 1408 belediyeden yalnızca 273’ünde barınak bulunuyor; 26’sı ruhsatsız çalışıyor, 838 belediyenin ise hiç barınağı yok. Ülke genelindeki barınak kapasitesi 89 bin 451 hayvanla sınırlı, oysa sokakta yaklaşık 4 milyon köpek yaşıyor.

Öönce kendimize alıştırdık, sonra rahatsız olduk”

Çetinsoy, insanların tarih boyunca hayvanları evcilleştirerek yaşam alanlarının parçası hâline getirdiğini hatırlattı: “Önce onları kendimize alıştırdık, sonra varlıklarından rahatsız olduk. Şimdi sorun olarak gördüğümüz bu hayvanlar, aslında bizim sorumluluğumuzda.”

Medyada tek taraflı yayınların toplumsal korkuları artırdığını söyleyen Çetinsoy, “Sokakta yaşayan her köpek saldırgan değildir. Ancak abartılı haberler korkuyu büyütüyor, yanlış algılar çözümü zorlaştırıyor” ifadelerini kullandı.

“Öldürmek çözüm değil”

Barınaklarda yaşanan ölümlerin, çocuklar ve hayvanseverler üzerinde derin psikolojik yaralar açtığını dile getiren Çetinsoy, “Şefkat ve merhamet gibi değerlerimizi kaybediyoruz. Eğer öldürmek çözüm olsaydı, bugün bu sorunu konuşmazdık” dedi.

Sert uygulamaların insanlara gösterilen hoşgörüyle çeliştiğini belirten Çetinsoy, “Hayvanlara en ağır cezaları uyguluyoruz ama insanların işlediği suçlara karşı bu kadar duyarlı değiliz. Oysa hiçbir hayvan biz insanlar kadar acımasız ya da ihanetkâr olmadı” ifadelerini kullandı.

Kısırlaştırma ve yerinde yaşatma vurgusu

Çetinsoy, kalıcı çözümün “kısırlaştır-aşılat-yerinde yaşat” modelinin eksiksiz uygulanmasından geçtiğini söyledi. Büyük barınakların sorunu büyüttüğünü belirten Çetinsoy, “Yüzlerce belediyenin barınağı yok. Barınak kapasitesi sınırlı, yeni yasa ise tüm hayvanların toplanmasını öngörüyor. Bu sistem sürdürülebilir değil” dedi.

“Hayvanlar sorun değil, bu coğrafyanın parçası”

Çözümün bilimsel ve toplumsal bir yaklaşımla mümkün olabileceğini vurgulayan Çetinsoy, “Hayvanların birer sorun değil, bu coğrafyanın parçası olduklarını kabul etmeliyiz. Toplumun doğru bilgilendirilmesi ve belediyelerin şeffaf, planlı çalışması şart” diye konuştu.

Çetinsoy, resmi kurumlar, okullar, siteler ve özel sektörün dahil olacağı bir sahiplendirme ağı kurulmasını önerdi. Bu sistemle, hayvanların hem güvenli ortamlarda yaşam süreceğini hem de belediyelerin bütçe yükünün azalacağını söyledi.

4 Ekim çağrısı: “Kutlama değil, hatırlatma günü”

Çetinsoy, 2 Ağustos 2024’te yürürlüğe giren yasayı “katliam yasası” olarak niteleyerek, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde herkesi vicdanlı bir tutum sergilemeye çağırdı: “Kimse hayvan sevmek zorunda değil ama zarar vermek zorunda da değil. Her gün yeni bir kötü haberle kahroluyoruz. Kalıcı ve adil bir sistem kurulmadıkça bu sorun bitmeyecek.”

“Karınları tok, özgürce yaşam sürsünler”

“Bir milletin büyüklüğü, hayvanlara olan davranışıyla ölçülür” diyen Çetinsoy, tüm canlıların karınları tok, güven içinde ve özgürce yaşayabileceği bir dünya temennisinde bulundu. Vatandaşlara da çağrıda bulunan Çetinsoy, “Bu 4 Ekim’de bir tas su, bir kap mama ile bir canın hayatına dokunalım. Küçük adımlar büyük hayatlar kurtarır” dedi.