İZMİR HABERLERİ

İzmir Barosu'ndan İmamoğlu tepkisi: Demokrasi rafa kaldırıldı!

İzmir Barosu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun göz altına alınmasını protesto etti. Baro Başkanı Sefa Yılmaz, “Demokrasi rafa kaldırıldı, hukuk yok sayılıyor. Mücadelemiz artık sokaklarda sürecek” diyerek tepki gösterdi.

Abone Ol

Son Mühür/Gamze Eskiköy- İzmir Barosu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki göstermek amacıyla İzmir Adliyesi C Blok önünde bir araya geldi. Basın açıklamasını okuyan İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, demokrasi ve hukuk adına büyük bir tehdit ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, mücadeleyi sokaklara taşıyacaklarını söyledi.

“Bu mücadeleyi kapalı kapılar ardında yürütmeyeceğiz”

Yılmaz, “İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının geri alınmasına karar verdi. Bugün sabah saat 06.00’da yapılan bir şafak operasyonuyla İmamoğlu’nun evine yüzlerce polis gitti ve kendisi gözaltına alındı.

Hâlâ gözaltında tutuluyor. Yıllardır söylüyoruz ve söylemeye devam edeceğiz. Ancak artık sadece konuşmakla yetinmeyeceğiz. Artık sokaklardayız, artık alanlardayız! Bu mücadelenin yalnızca basın açıklamalarıyla ya da kapalı kapılar ardında yapılan tartışmalarla yürütülemeyeceğinin farkındayız” dedi.

“Demokrasi artık rafa kaldırıldı”

19 Mayıs 1919’da hilafet ve saltanat sevicilerine, yobazlara, gericilere karşı başlatılan mücadele hâlâ devam ediyor” diyen yılmaz, “ Söylendiği gibi, bu sadece dış mihraklara değil, içimizdeki hainlere ve onların sözcülerine karşı da süren bir savaştır. Biz, hiçbir zaman geri adım atmadan, boyun eğmeden, mücadelemizi sürdüreceğiz. Sözümüzü söylemeye devam edeceğiz.

Yurttaşın sesini kısmaya çalışan, hukuku kendi çıkarları doğrultusunda kullanan bu iktidara karşı mücadele sokaklarda, alanlarda, meydanlarda devam edecek. Demokrasi artık rafa kaldırılmış, yok sayılmıştır. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü, bugün egemenler tarafından tanınmamaktadır” ifadelerine yer verdi.

“Muhalif olan herkes hedef alınıyor”

Yılmaz, “Muhalif olan herkes sanatçılar, yurttaşlar, siyasetçiler kimliği, kişiliği, siyasi görüşü ne olursa olsun hedef alınmakta, fikir beyan eden herkes potansiyel bir terörist gibi görülmektedir. Bu ülkede hukukun üstünlüğünü savunanlar, adalet mücadelesi verenler, sabahın erken saatlerinde gözaltına alınmakta, tutuklanmakta, susturulmaya çalışılmaktadır.

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti demir parmaklıklarla çevrili bir cezaevi haline gelmiştir. Bu ülkede kimsenin hukuk güvenliği, kimsenin can güvenliği yoktur. Özgürlüğe dair en ufak bir umut bile bırakılmak istenmemektedir.

Ekrem İmamoğlu’na yapılan hukuksuzluk sadece bir kişiye karşı işlenen bir adaletsizlik değildir. 16 milyon insanın iradesi yok sayılmıştır. Bu, demokrasiye vurulan bir darbedir. İnsanların seçme ve seçilme hakkına karşı yapılan siyasi bir darbedir. Bunun başka bir açıklaması yoktur. Bu, hukuku yok saymaktır.  Bu, anayasayı yok saymaktır. Bu, kanunları yok saymaktır. Bugün bize tek adam rejiminin dayattığı hukuksuzluk, yıllar önce de bu ülkede yaşandı” diye konuştu.

Devrimciler sever, yobazlar yok sayar

Yılmaz Güney’in yıllar önce söylediği sözlerle gönderme yapan Yılmaz, şöyle devam etti:

Devrimciler, solcular insanları sever; yobazlar yakar. 1978’de yapmadılar mı? Yaptılar. Öğrenciler, futbolcular çocukları sever; yobazlar istismar eder. Etmiyorlar mı? Devrimciler, solcular halkı sever; yobazlar katliam yapar. Yapmadılar mı? Devrimciler, solcular kadına saygı duyar; yobazlar yok sayar, öldürür. Yapmadılar mı? Devrimciler, solcular mücadele eder; yobazlar biat eder. Devrimciler, solcular hakkını ister; yobazlar boyun eğer. Bugün yaşadığımız tam olarak budur.

Evet, biz bugün yurttaşlar olarak, avukatlar olarak, adaletin, insanın, kadının, çocuğun, doğanın, emeğin ve özgürlüğün yanında durmaya devam edeceğiz. Sözümüzü söylemekten, hakikati haykırmaktan ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Ve bu ülkenin devrimcileri, bu ülkenin solcuları, bu ülkenin yurtseverleri, 1919’da başlayan mücadeleyi sonuna kadar sürdürecektir”