Son Mühür- İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, öncelikli olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlarken, konuşmasının büyük bir bölümünü siyasi ittifaklar, terörle mücadeledeki yeni süreç ve kadın hakları gibi kritik konulara ayırdı. Dervişoğlu, özellikle bir komisyon aracılığıyla İmralı’ya yapılan ziyarete sert tepki göstererek, mevcut iktidar ortaklığını “Abdullah Öcalan ittifakı” olarak nitelendirdi.
Öğretmenler Günü mesajı ve Milli Eğitim eleştirisi
Dervişoğlu, konuşmasına şehit öğretmenleri anarak başladı ve onların katilleriyle pazarlık yapıldığı iddia edilen bir süreçte bulunulmasından utanç duyduğunu dile getirdi. Milli Eğitim sisteminin durumunu eleştiren Dervişoğlu, AK Parti iktidarının, eğitim sistemindeki çöküşün merkez üssü olduğunu öne sürdü. "Öğretmenler, yoksulluğa itildi, atamalar, partizanlığa kurban edildi" ifadelerini kullanan Dervişoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın vizyon üreten bir kurum olmaktan çıkarılıp, kaynakları birtakım yapılara aktaran bir aracı kuruma dönüştüğünü savundu.
Zihniyet değişimi şart
Konuşmasında "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü"nü de gündeme getiren Dervişoğlu, Türkiye'de kadına yönelik şiddet konusundaki utancını dile getirdi. 6284 sayılı kanunun teminatı olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını eleştiren Dervişoğlu, asıl meselenin yasaların konulması değil, zihinlerdeki anlayışın değiştirilmesi olduğunu vurguladı. "Vatanı kurtaran ve Cumhuriyeti kuran iki elin biri kadındır. Yarın da onu koruyacak ve yükseltecek olan iki elin biri yine kadındır" diyerek, eşitlik ve adaletin önce kadınların düşürüldüğü haksızlığın giderilmesiyle sağlanabileceğini belirtti.
"Türkiye'yi Lübnanlaştırmak istiyorlar": En büyük endişe Ortadoğulaşma
Dervişoğlu, ülkedeki temel endişenin artık "Türkiye Latin Amerika olur mu?" veya "Lübnan olur mu?" şeklindeki mukayeseler olduğunu dile getirdi. Can ve mal güvenliğinin yok olduğunu söyleyen lider, suçun ve suçlunun övüldüğü, eşitsizliğin meşrulaştırıldığı bu düzenin, ülkeyi "Tekinsiz Türkiye" haline getirdiğini iddia etti. Özellikle konut sorununa dikkat çekerek "Evsiz Türkiye" sorununun yaratıldığını belirtti ve Terörsüz Türkiye söyleminin **"Ekmeksiz Türkiye"**nin üstünü örtme çabası olduğunu ileri sürdü.
24 Kasım ihanet günü: "AKP-MHP-İmralı ittifakı resmileşti"
Konuşmasının en sert bölümünü İmralı ziyareti ve siyasi pazarlıklara ayıran Müsavat Dervişoğlu, 24 Kasım'ın "Türk tarihinin kara bir günü" olarak tarihe geçeceğini söyledi. "Devleti yönetenlerin, o devleti İmralı’yla eşitlediği gündür. AKP-MHP-İmralı ittifakının resmileştiği gündür" diyerek iktidarı hedef aldı. İmralı’ya giden komisyoncuların suçlarının telaşıyla korku yaşadığını belirten Dervişoğlu, bunun milletin egemenliğini teröristle paylaşmak anlamına geldiğini savundu.
Öcalan'ı muhatap almak Anayasaya saldırıdır
Dervişoğlu, İmralı sürecinin Kürtler ile PKK arasındaki kalın duvarları yıktığını ve Kürtleri Öcalan'ın vesayeti altına sokmanın yolunu açtığını iddia etti. "Kürtlere yaklaşırken PKK terörizmine ve Öcalan canisine paye vermek, sadece Cumhuriyetimize ve Anayasamıza yapılan açık bir saldırı değil, aynı zamanda aleni bir suçtur" dedi. Bu sürecin devam etmesi halinde ülkenin Lübnan ve Irak'taki etnik ve mezhepsel kimliklere dayalı, aracılı ilişki kuran müstemleke artığı bir projeye sürükleneceği uyarısında bulundu.
Erdoğan'a sert sorular: "Yetkinizi mi kaptırdınız?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İmralı ziyareti konusundaki tavrını eleştiren Dervişoğlu, Erdoğan’ın bu konuda ne düşündüğünün hala bilinmediğini söyledi. Dervişoğlu, "Yetkisini Meclis’te kurulan korsan bir komisyon ile paylaşmak zorunda kaldı ve en nihayetinde geçen hafta bu yetkisini kaptırdı" iddiasında bulunarak, Erdoğan'ın bu yetki gaspına itirazı yoksa derhal parlamenter sisteme geçilmesini talep etti. Terörle mücadelenin nihai zafere bu kadar yakınken, terör örgütü liderinin muhatap alınmasını "denize düşenin yılana sarılması" olarak niteledi ve iktidarı "Türkiye’yi ateşe atmakla" suçladı.
"İhanetin zamanaşımı yoktur!"
Konuşmasının sonunda, İYİ Parti'nin bu ihanete ortak olmayacağını ve figüranlık yapmayacağını vurgulayan Müsavat Dervişoğlu, kulaklarını hakikate kapatanların Sevr’in yeni versiyonundaki görevlerini yerine getirmek için hızla koştuklarını öne sürdü. Sözlerini, tarihi bir uyarı ile sonlandırdı.