İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, haftalık basın toplantısında hem nükleer anlaşmaya ilişkin tartışmalara hem de bölgesel gelişmelere dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. ABD ile arabuluculuk iddialarını kesin bir dille reddeden Bekayi, meselenin arabuluculuk değil Washington yönetiminin tutumu olduğunu söyledi.
Bekayi, “ABD, müzakere konusunda gerekli ciddiyete sahip değil. Baskı ve dayatma temelli bir yaklaşımı benimsiyor. Bu yaklaşım sürdükçe anlamlı bir müzakere zemini oluşturmak mümkün olmayacaktır. Arabulucu meselesi bu nedenle ikincil bir konudur” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın “Tahran ile anlaşmaya yakınız” sözlerine de sert çıkan Bekayi, “ABD’nin pratik davranışlarına baktığınızda bu söylemlerin bir ciddiyeti olmadığını görürsünüz. Ya müzakereyi bilmiyorlar ya da müzakereyi bir baskı aracı olarak kullanıyorlar” ifadelerini kullandı.
“UAEA tasarısı bir kara lekedir”
İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) arasında yaşanan gerilim de gündemin önemli başlıklarındandı. İngiltere, Almanya, Fransa ve ABD tarafından Ajans’a sunulan ve İran’dan ek iş birliği talep eden karar tasarısına sert tepki gösteren Bekayi şöyle konuştu:
“Tasarı sorunu çözmek yerine daha da karmaşık hale getiriyor. Ajans’ın bağımsızlığını zedeliyor. Tasarının içeriği, onu hazırlayan ülkeler için kara lekedir. Çünkü hem BM Güvenlik Konseyi kurallarına hem de Ajans’ın önceki uygulamalarına aykırıdır.”
Bekayi ayrıca, tasarının İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarını tamamen görmezden geldiğinin altını çizerek, “Bu gerçek, kararın kötü niyetli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır” dedi.
“Filistin konusunda Batı’da ciddi bir uyanış var”
New York Belediye Başkanı Zohran Mamdani’nin Gazze’deki saldırıları “soykırım” olarak nitelendirmesi hakkında konuşan Bekayi, dünya kamuoyundaki değişime dikkat çekti.
“Avrupa ve Batı’da Filistin konusunda bir uyanış dalgası yaşanıyor. Buna rağmen binlerce insan sokaklara çıkıyor, Siyonist rejimin suçlarını protesto ediyor. Bu, uluslararası toplumun vahşete karşı uyandığının göstergesidir.”
İsrail’in saldırılarının durdurulmaması halinde bunun bölgesel ve küresel etkileri olacağı uyarısında bulunan Bekayi, “Bu rejim saldırgan politikaları nedeniyle dünyanın hiçbir bölgesini eylemlerinin dışında tutmuyor” ifadelerini kullandı.
“İran’a nükleer silaha sahip olmayan ülkeler gibi davranılacak”
Rusya’nın İran ile nükleer iş birliğinin “nükleer silaha sahip olmayan ülkeler düzeyinde sürmesi gerektiği” yönündeki açıklamasını olumlu karşılayan Bekayi, bunun 2231 sayılı BM kararıyla uyumlu olduğunun altını çizdi.
“Kararın süresi dolduktan sonra İran’a nükleer silaha sahip olmayan ülkeler gibi muamele edileceği net bir şekilde belirtiliyor. Bu da İran’ın barışçıl nükleer programındaki iş birliğinin tamamen serbest olduğu anlamına gelir.”
Bekayi, İran–Rusya nükleer iş birliğinin genişletilmesi için temasların devam ettiğini söyledi.
“Arabuluculuk yok, Ajans ile doğrudan temas sürüyor”
Mısır’ın İran ile UAEA arasında arabuluculuk yaptığı iddialarını reddeden Bekayi, “İran’ın herhangi bir arabuluculuğa ihtiyacı yoktur. Ajans ile doğrudan temaslarımız sürüyor” dedi.
Bekayi, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) kapsamındaki yükümlülüklerine bağlı kalmaya devam edeceğini ancak bunun İran parlamentosunun çıkardığı yasa çerçevesinde yürütüleceğini belirtti.
“Teknik iş birliğini bozan ABD ve İsrail’dir”
Bekayi, İran ile UAEA arasındaki teknik iş birliğinin bozulmasının sorumlusunun ABD ve İsrail olduğunu söyledi.
“İran’ın barışçıl nükleer tesislerine saldırılar düzenleyen ABD ve Siyonist rejim hesap vermesi gereken taraflardır. Ajans’ın görevi, iş birliği yapmadığı iddia edilen İran’ı değil, saldırıları gerçekleştiren ülkeleri sorgulamaktır.”
Bekayi, üç Avrupa ülkesinin ve ABD’nin Ajans’a sunduğu karar tasarılarının “gerçek sorumluları koruduğunu” belirtti.
“Kahire mutabakatı karşı tarafın yasa dışı adımlarına bağlıdır”
UAEA ile ilişkilerin kesintiye uğramasının sebeplerini anlatan Bekayi, Avrupa ülkelerinin ABD baskısıyla hareket ettiğini vurguladı.
“Herhangi bir çıkmaz yok. Ancak Ajans yöneticilerinin teknik görevi dışına çıkarak siyasi baskılara teslim olmaması gerekir. İran’a karşı yasa dışı bir adım atılırsa Kahire mutabakatı geçersiz sayılacaktır. Bu durumu Ajans’a resmi olarak bildirdik.”
“Epstein dosyası, ABD politikalarının karanlık yüzünü ortaya koyuyor”
Jeffrey Epstein belgelerinin yayımlanmasıyla ilgili soruya da yanıt veren Bekayi, dosyanın ABD iç ve dış politikalarıyla bağlantılarına dikkat çekti.
“Epstein’ın ABD’li siyasi yetkililer ve Siyonist rejimle ilişkileri artık inkar edilemez. ABD’nin bazı bölgesel politikalarının şekillenmesinde bu kişinin etkili olması son derece dikkat çekicidir. Belgeler, bölge ülkelerine karşı yürütülen yasa dışı faaliyetlerin arkasındaki isimleri göstermektedir.”