GÜNDEM HABERLERİ

Herkesin merak ettiği mahkemede dikkat çeken ayrıntılar!

Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen CHP Kurultayı davası, Anayasa Mahkemesi'nin görevli mahkemeyi asliye ceza olarak belirlemesiyle hız kazandı. Duruşma tarihi 24 Ekim 2025 olarak açıklandı. İzmir Büyükşehir ve Bayraklı Belediye CHP Meclis Üyesi Avukat İpek Kul Bayar bu gelişmenin mahkemenin davayı "bekletici mesele" yapmayacağını, ve mahkemenin elini rahatlatacak bir karar olduğunu belirtti.

Abone Ol

Son Mühür/ Beste Temel- Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 38. Olağan Kurultayı ve 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali talebiyle açılan davada yeni bir gelişme yaşandı. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi 2025/66 esas numaralı davada, mahkeme bir sonraki duruşma tarihini 24 Ekim 2025 olarak belirledi.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi Anayasa Mahkemesi kararıyla Ankara 26 Asliye Ceza'da 2025/472 esas sayılı davada devam edecek olan davanın son durum itibariyle celbini talep etti.

Yargılamanın seyrini etkileyen en önemli konulardan biri, dosyanın hangi mahkemede görüleceğiydi. Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi, davanın asliye ceza yerine ağır cezada görülmesi yönündeki itirazı Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 10 Eylül 2025 tarihinde verdiği kararla görevli mahkeme asliye ceza olarak kesinleşti. Mahkeme, bugün verdiği 4 numaralı ara kararda, bu durumu teyit etmek amacıyla davanın son durumunun celbine karar verdi.

Bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı netleşmedi

Davada öne çıkan bir diğer önemli konu, mahkemenin bu davayı "bekletici mesele" yapıp yapmayacağıydı. Bekletici mesele, bir mahkemenin kendi görev alanı dışındaki ve başka bir mahkeme veya idari mercide çözülmesi gereken bir uyuşmazlığın sonucunu beklemesini ifade ediyor. Ancak mahkemenin 24 Ekim 2025 gibi yakın bir duruşma tarihi vermesi, yargılamayı hızlandırma niyetinde olduğunu gösteriyor.

"Bu mahkemenin elini rahatlatacak bir karar"

İzmir Büyükşehir ve Bayraklı Belediye CHP Meclis Üyesi Avukat İpek Kul Bayar konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan 2025/472 Esas numaralı dosya, Kurultay davasına ilişkin bir ceza davasıdır. İlgili mahkeme, bu ceza davasının asliye cezada değil de ağır cezada görülmesi yönündeki itirazı Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı. Anayasa Mahkemesi 10.09.2025 tarihinde görevli mahkemeyi asliye ceza olarak kabul etti. Mahkeme, bir önceki ara kararında bu itiraz sonucunun beklenmesine şeklinde atıf yapmıştı ama bugün 4 numaralı ara kararda, son durum itibariyle celbine demiş. İtiraz sonuçlandı ve görevli mahkeme asliye ceza olup yargılama burada devam edecek.Önemli olan mesele, mahkemenin bunu bekletici mesele yapıp yapmayacağıdır. Bekletici mesele şudur, Mahkemenin görev alanı dışında kalan ve başka bir mahkeme veya idari merci tarafından çözülmesi gereken uyuşmazlıkları kapsar. Yani Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yapacağı yargılama sonucunda çıkacak kararı kendi davasında hükme esas alıp almayacağını bu karar ile değerlendirebiliriz. Oysa Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi henüz esasen yargılamaya geçmediği gibi yeni duruşma gününün 24.10.2025 gibi kısa bir tarihe verildiğini görüyoruz. İşte burada da 3 numaralı ara karar devreye giriyor. İstanbul İl Kongresi'nin iptali istemine ilişkin Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dava esastan reddedildi. Mahkeme bu karara ilişkin gerekçeli kararında celbini talep etti. Bu da mahkemenin elini rahatlatacak bir karar" diye konuştu.

"Butlan kararı verilebilir mi?"

Butlan kararının verilip verilemeyeceği konusuna da değinen İpek Kul Bayar, "2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nda suç olarak düzenlenmemiş bir konuda butlan kararı verilemez. Bu arada, 2 numaralı kararda tüm tedbir taleplerinin reddine diyor. Bu da önemli. Hatta diğer ara kararlarda Olağanüstü Kurultay'a ilişkin istemler var. Bu da yeniden kurultay yapıldığında dava konusu işlemin ortadan kalktığına yönelik bir anlama gelir. Bir de 3 numaralı ara kararda istenen davada Mahkeme, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, İstanbul İl Kongresi konusunda asliye ceza mahkemesinde devam eden dava olmasına rağmen, o durumu ve o davayı sonuca etkili görmeyip, o kongre hakkındaki davayı reddettiğini gözetirsek yine aynı şekilde ceza davasının sonucu beklenmeden esastan red kararı verilebilir’ diye konuştu.

"Ceza davasını beklememeyi tercih edebilir"

Bugünkü mahkeme kararında üç nolu ara kararda Ankara 26 asliye Ceza Mahkemesin 2025/472 Esas Nolu kurultay davasına ilişkin ceza davasının evraklarının son durumu açıklayan İpek Kul Bayar, "Mahkemenin bir önceki celsesinde verdiği ara karar ile bağlantılı çünkü Ankara 26 asliye Ceza Mahkemesi davanın asliye ceza da mı yoksa ağır ceza da mı görüleceğine dair itirazı anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı ve anayasa Mahkemesi görevli mahkemeyi asliye ceza olarak kabul etmişti mahkeme bugün verdiği ara karar ile bu durumu tespit edecek şekilde evrakları talep etmiş. Henüz Ankara 26 asliye Ceza Mahkemesi’nde esasa iliş bir yargılama başlamadı. Mahkemenin bu ceza davasının kendi hükme yönünden beklettici mesele yapıp yapmayacağı önem arz ediyor. Bir yandan mahkemenin 24.10.2025 tarihine verilmesi karşısında üç nolu ara kararın yani İstanbul il Kongresi’nin iptali istemine ilişkin esastan reddedilmiş olan davanın gerekçeli kararını istediğini görüyoruz İstanbul ilk kongresinin iptaline ilişkin bir ceza davası sürerken esastan davanın reddine karar mahkeme bu ceza davasını bekletici mesele yapmamıştı. Mahkeme kendi dava konusunda aynı İstanbul il kongresinin iptaline ilişkin verilen esastan ret kararını örnek alarak kendisi de ceza davasını beklememeyi tercih edebilir. Zaten bu ceza davasının bekletici mesele yapılmaması da gerekmektedir zira Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada isnat edilen iddialar hem hukuken dayanıksız hem de 28 20 sayılı siyasi partiler kanununda düzenlenmemiş bir konuda suç isnat edilmesi karşısından da mahkeme görev alanı dışında butlan kararı veremez." dedi.

Gözler 21 Eylül'de

İpek Kul Bayar 21 Eylül'de gerçekleşmesi beklenen olağanüstü kurultay davası sonrası için ise, "Diğer ara kararlarda tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini ve olağanüstü kurultayda oy kullanacak delegelere ilişkin sistemlerin olduğunu görüyoruz bu da mahkemenin 21 Eylül 2025 tarihinde yapılacak olağanüstü kurultay sonrasında davanın konusuz kaldığına karar verebileceğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir" diye konuştu.