Kızıldeniz’den Akdeniz’e geçerek hızla çoğalan istilacı türler, Antalya Körfezi’nde deniz yaşamını önemli ölçüde etkiliyor. Yerli türleri baskılayan bu canlıların popülasyonu son yıllarda hızla artarken, özellikle istiridye ve midye türlerinin kayalıklarda büyük alanlar kapladığı görülüyor.
Konyaaltı Sahili’nde su altında çekilen görüntüler, kayalıkların büyük bölümünün artık istilacı türlerle kaplı olduğunu ortaya koydu. Antalya’nın kıyı ekosisteminde uzun yıllar boyunca hâkim olan yerli deniz kestaneleri ise neredeyse tamamen yok oldu.
“Deniz kestanelerinin yerini istilacı türler aldı”
AÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bölgede yaşanan tür değişimini şöyle değerlendirdi:
“Eskiden kayalıklarda deniz kestanelerimiz bulunurdu. Ancak bunlar birden yok oldu. Yerlerine istilacı midye ve istiridye türleri yerleşti. Bir yer değiştirme söz konusu.” Gökoğlu, sadece balıkların değil, midye ve istiridye gibi sessil türlerin de Kızıldeniz’den Akdeniz’e taşındığını aktardı.
Balıkçılığı ve deniz kullanımını olumsuz etkiliyor
Prof. Dr. Gökoğlu, istilacı türlerin ekonomik etkilerine de dikkat çekti:
- Kayalıklara atılan ağlar bu türlere yapışarak parçalanıyor.
- Yüzücüler kayalıklara temas ettiğinde kesik yaralanmaları oluşabiliyor.
- Midye ve istiridyeler teknelerin altına tutunarak yakıt tüketimini ve bakım masraflarını artırıyor.
Gökoğlu, bu türlerin çok hızlı yayıldığını belirterek, “Yumruk büyüklüğünde bir taş bile bu canlılar için yaşam alanı oluyor” dedi.
Kızıldeniz’den gelen akıntı Akdeniz’i yeniden şekillendiriyor
Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla birlikte Kızıldeniz’den Akdeniz’e geçen yabancı türlerin sayısının her yıl arttığını söyleyen uzmanlar, bu durumun ekosistemde geri dönüşü zor değişikliklere yol açtığını vurguluyor. Antalya Körfezi’nde ise en belirgin değişim, yerli deniz kestanelerinin kaybolması ve yerlerini istilacı midye–istiridye topluluklarının alması olarak öne çıkıyor.