İzmir’in Urla ilçesinde yer alan Klazomenai Antik Kenti, yapılan arkeolojik kazılarla dünya tarihine yön veren önemli bir gerçeği gözler önüne seriyor. Antik kentte ortaya çıkarılan zeytinyağı işliği, zeytinyağının bilinen en eski üretim merkezi olarak kabul ediliyor. Bu keşif, Klazomenai’yi yalnızca Ege Bölgesi’nin değil, insanlık tarihinin de kilit noktalarından biri haline getiriyor.
Klazomenai’nin köklü geçmişi binlerce yıl öncesine uzanıyor
Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi’nin ortalarında konumlanan Klazomenai, 12 İon kenti arasında özel bir yere sahip bulunuyor. Limantepe mevkiinde yapılan araştırmalar, yerleşimin MÖ 4000 yıllarına kadar uzandığını ortaya koyuyor. Klasik dönem yerleşiminin ise Karantina Adası üzerinde yoğunlaştığı ve Limantepe’den batıya doğru Ayyıldız ile Cankurtaran tepeleri eteklerine kadar yayıldığı biliniyor.
Kazı çalışmalarıyla kentin tarihsel sürekliliği kanıtlandı
Klazomenai’deki ilk arkeolojik kazılar, 1921-1922 yıllarında Yunan arkeolog G. P. Oikonomos tarafından başlatıldı. 1979 yılından itibaren Kültür Bakanlığı’nın desteklediği kazılarla Limantepe ve Karantina Adası’nda düzenli çalışmalar yürütüldü. 2007 yılından bu yana ise kazıların başkanlığını Prof. Dr. Yaşar Ersoy üstleniyor. Yapılan kazılarda Arkaik ve Klasik dönemlerin yanı sıra Geç Tunç Çağı ve Erken Tunç Çağı’na ait izlere ulaşılması, Klazomenai’nin Ege Bölgesi’nde en uzun süreli ve kesintisiz yerleşime sahip antik kentlerden biri olduğunu gösteriyor.
Antik zeytinyağı işliği dikkatleri üzerine çekti
Kazılarda ortaya çıkarılan ve MÖ 6. yüzyıla tarihlenen zeytinyağı işliği, Klazomenai’nin en dikkat çekici buluntuları arasında yer alıyor. Kayaya oyulmuş 15 çukurdan oluşan bu işliğin, farklı üretim aşamalarına hizmet ettiği değerlendiriliyor. Yapının büyüklüğü ve düzeni, antik dönemde büyük ölçekli zeytinyağı üretiminin yapıldığını ortaya koyuyor.
Ticaret ve üretim merkezi olarak öne çıktı
Zeytinyağı işliğiyle birlikte bulunan kuşak bezemeli amphoralar, Klazomenai’nin yalnızca üretim değil, aynı zamanda depolama ve ticaret açısından da önemli bir merkez olduğunu gösteriyor. Amphoraların zeytinyağı ve şarap taşımada kullanıldığı tespit edilirken, kent ekonomisinin erken dönemlerden itibaren ticarete dayalı olarak geliştiği anlaşılıyor.
Yerleşim zamanla Karantina Adası’na taşındı
Klazomenai, tarih boyunca farklı yerleşim evreleri geçirdi. MÖ 4. yüzyılda Limantepe’de Kyhton adı verilen ızgara planlı yeni bir yerleşim kurulduğu, daha sonraki süreçte ise yerleşimin Karantina Adası’na taşındığı biliniyor. İon isyanı, Pers işgali ve artan ekonomik refah, kentin tarihsel gelişiminde belirleyici rol oynadı. Klazomenai’nin, Nil Deltası’ndaki Naukratis gibi İon kolonilerinin oluşumuna ve Karadeniz kıyılarındaki ticari ağlara katkı sağladığı da bilinenler arasında yer alıyor.
Tarih ve doğa bir arada ziyaretçilerini bekliyor
Günümüzde Limantepe ve Karantina Adası, yürüyüş ve keşif rotalarıyla tarih meraklılarını cezbediyor. Antik zeytinyağı işlikleri, ev kalıntıları ve şehir surları, Klazomenai’nin binlerce yıllık hikâyesini ziyaretçilere aktarıyor. Stratejik konumu ve eşsiz arkeolojik mirasıyla Klazomenai, Ege Bölgesi’nin en özel kültürel miras alanlarından biri olarak öne çıkıyor.