İZMİR HABERLERİ

Dr. Abdullah Manaz: "Biz PKK ile değil ABD ile savaşıyoruz S400 leri niye aldık sanki?"

Hayatın Nabzı programında Kemal Kamburoğlu’nun sorularını yanıtlayan Ortadoğu Uzmanı Dr. Abdullah Manaz, Türkiye’nin son dönemde yaşadığı uçak kazaları, suikastlar ve bölgesel çatışmaların perde arkasına dair çarpıcı analizlerde bulundu. 40 yıllık tecrübesiyle jeopolitik gelişmeleri yorumlayan Manaz, Türkiye’nin bir "kuşatma" ile karşı karşıya olduğunu vurguladı.

Abone Ol

Son Mühür/ Beste Temel- Hayatın Nabzı programında Kemal Kamburoğlu’na konuk olan Dr. Abdullah Manaz, son iki ay içinde Türkiye’nin milli güvenliğini sarsan olayların bir tesadüf olamayacağına dikkat çekti. 11 Kasım’da düşen C130 tipi askeri uçağın dünyanın en güvenli uçaklarından biri olduğunu hatırlatan Manaz, bu olayın ardından S400 krizinin tetiklenmesi, İHA’ların düşmesi ve Ankara’daki uçak kazasının bir zincirin halkaları olduğunu belirtti. Manaz, aynı dönemde İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Türkiye’ye karşı bir şer cephesi oluşturduğunu ifade ederek, Libya’da Doğu Hükümeti’nin komutanını taşıyan uçağın düşmesini de bu küresel müdahale planının bir parçası olarak nitelendirdi.

NATO Macerası ve "Büyük Ortadoğu" kıskacı

Türkiye’nin son 120 yıllık tarihini özetleyen Manaz, özellikle 1950-1980 arasındaki NATO sürecini "Amerikan emrinde hizaya sokma dönemi" olarak tanımladı. 1980 sonrası süreçte Türkiye’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) kilit noktası haline getirilmek istendiğini savunan Manaz, "Bu proje sadece ABD’nin değil, İsrail’in Büyük Siyonistan idealiyle birleşmiş bir çabadır. Bugün PKK ve PYD’nin arkasında İsrail’i görmek şaşırtıcı değil; bu planın temelleri 1970 ve 80’lerde atıldı" dedi.

100 yıllık senaryo: Dün Yunanistan bugün İsrail

Dr. Abdullah Manaz, Batılı güçlerin Türkiye üzerindeki stratejilerinin bir asırdır değişmediğini belirterek çarpıcı bir tarihsel kıyaslama yaptı. 100 yıl önce Avrupa’nın Yunanistan’ı Türkiye’nin üzerine sürdüğünü, ancak Yunanlılar yenilince emperyalistlerin onları kaderine terk ettiğini hatırlatan Manaz, günümüzde aynı rolün İsrail’e verildiğini savundu. Emperyalizmin sadece ABD’den ibaret olmadığını vurgulayan Manaz, Rusya destekli Ermeni ayrılıkçı Taşnak örgütlerinin ve bölgedeki diğer yapıların da bu büyük kuşatmanın birer parçası olduğunu, PKK’nın siyasi kanadının da yine bu uluslararası odakların emrinde hareket ettiğini dile getirdi.

Gehlen, Putin ve İsrail’in sinyal istihbaratı

İstihbarat dünyasının karanlık dehlizlerine ışık tutan Manaz, modern istihbaratın kökeninde Alman askeri istihbaratının (Gehlen teşkilatı) büyük rolü olduğunu söyledi. NATO’nun ve hatta CIA’in kuruluşunda bu yapının etkisi olduğunu belirten uzman, Rusya lideri Putin’in de bu gelenekten yetişmiş bir istihbaratçı olduğunu ifade etti. Manaz, günümüzde İsrail’in teknoloji devleriyle iş birliği yaparak sinyal ve görüntü istihbaratında devleştiğini, bu sayede sızma operasyonlarını fark edilmeden gerçekleştirdiğini anlattı.

İsrail’i durdurmak için Gazze’yi kullandılar

Gazze’deki savaşın aslında bir enerji ve ulaşım koridoru savaşı olduğunu iddia eden Manaz, Putin’in Ukrayna savaşıyla sıkışan Rusya’yı rahatlatmak ve Batı’nın "alt koridor" planını bozmak için İran üzerinden Gazze’deki olayları tetiklediğini öne sürdü. İsrail üzerinden Akdeniz’e akacak olan boru hatlarının bu kargaşa ile durdurulduğunu söyleyen Manaz, "Rusya’yı durdurmak için Ukrayna’yı, İsrail’i durdurmak için Gazze’yi kullandılar" dedi.

Suikastlar ve Mossad’ın yeni stratejisi

Hamas lideri Haniye ve Hizbullah lideri Nasrallah’ın öldürülmesini değerlendiren Manaz, İsrail istihbaratının başına 24 Mayıs’ta Limoni’nin gelmesiyle suikast stratejisinin derinleştiğini belirtti. Manaz, "Haniye, Tahran’ın en iyi korunan yerinde vuruldu. Bu bir istihbarat başarısıdır. Ancak Netanyahu ve ekibi, kendi amaçları uğruna radikal Yahudileri bile feda etmekten çekinmiyor" uyarısında bulundu. Ayrıca Türkiye’deki PKK ve diğer terör yapılarının hala Evangelist siyonist odakların kontrolünde olduğunu hatırlattı.

Epstein olayı ve intihar değil imha açıklaması

Dünya gündemini sarsan Epstein dosyasına da değinen Dr. Abdullah Manaz, Epstein’ın uzun yıllar İsrail istihbaratına çalıştığını iddia etti. Epstein’ın cezaevinde intihar etmediğini, konuşmaması için "imha edildiğini" savunan Manaz, Trump’ın da bu karanlık ağın içinde fotoğraflandığını belirtti.

Türkiye için çıkış yolu: Milli Liyakat ve operasyonel kararlılık

Türkiye’nin bağımsızlığını koruması için NATO bağımlılığından kurtulması gerektiğini savunan Manaz, "Biz PKK ile değil, doğrudan ABD ile savaşıyoruz" dedi. Devlet içindeki kadrolaşmalarda "adamım olsun" anlayışından vazgeçilip liyakatli ve vatansever kadroların öne çıkarılması gerektiğini vurgulayan uzman, Suriye’nin kuzeyindeki SDG/PKK yapılanmasına karşı yılbaşına kadar kesin bir operasyon yapılmasının şart olduğunu, aksi takdirde Türkiye’nin bölgedeki itibarının sarsılacağını ifade etti.

"Büyük Siyonistan" projesi

İsrail’in güvenlik stratejisinde Türkiye’yi bir hedef olarak gördüğünü belirten Manaz, Barzani ailesi ve bölgesel yönetimlerin İsrail tarafından eğitildiğini söyledi. "İsrail stratejisine göre kayıp 12 kabileden ikisi Kürtler ve Yahudilerdir" diyen Manaz, bölgede kurulmak istenen "Büyük Kürdistan" hayalinin aslında "Büyük Siyonistan" projesinin bir parçası olduğunu söyleyerek konuşmasını tamamladı.