Son Mühür / Atakan Başpehlivan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştirerek, mevcut yönetim modelinin Türkiye’yi ağır bir ekonomik ve sosyal çıkmaza sürüklediğini söyledi.
“Krizler vardı ama ekonomi yönetiliyordu”
Esen, 2002–2014 yılları arasında Türkiye’nin çok sayıda siyasi, güvenlik ve dış politika krizine rağmen ekonomik istikrarını koruyarak büyüdüğünü hatırlattı. Bu dönemde faizlerin düştüğünü, enflasyonun gerilediğini ve döviz kurunun istikrarlı seyrettiğini ifade eden Esen, bunun nedeninin liyakatli kadrolar, istişare kültürü ve güven ortamı olduğunu dile getirdi. 2014 sonrasında ise yönetim anlayışının değiştiğini belirten Esen, tek merkezli yapı ile birlikte enflasyonun yükseldiğini, gelirlerin eridiğini ve toplumun hızla yoksullaştığını söyledi.
“Başkanlık sistemi, devleti de ekonomiyi de çökertti”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurumları işlevsiz hale getirdiğini savunan Esen, güçler ayrılığı ilkesinin ortadan kalktığını, Meclis’in zayıflatıldığını ve denge-denetleme mekanizmalarının etkisizleştirildiğini belirtti. Liyakat yerine sadakatin esas alındığını söyleyen Esen, bu durumun devletin yönetim kapasitesini düşürdüğünü, adalet duygusunu zedelediğini ve ekonomik çöküşü derinleştirdiğini ifade etti.
“19 trilyonluk bütçenin 3 trilyonu faize gidiyor”
Bütçe politikalarına da değinen Esen, 19 trilyon TL’lik bütçe giderinin yaklaşık 3 trilyon TL’sinin borç faizi ödemelerine ayrıldığını söyledi. Bu kaynağın üretime ve sosyal politikalara değil, faiz ödemelerine gittiğini vurgulayan Esen, yanlış ekonomik kararların bedelinin toplumun tüm kesimlerine ödetildiğini dile getirdi. Kur Korumalı Mevduat dahil edildiğinde faiz yükünün çok daha ağır bir tablo ortaya koyduğunu belirten Esen, bu kaynakların çocukların beslenmesi, sosyal destekler ve üretici teşvikleri için kullanılabileceğini ifade etti.
“Bu ülke seçeneksiz değil”
Konuşmasının sonunda açık bir siyasi çağrıda bulunan Esen, toplumun yoksulluğu derinlemesine hissettiğini belirterek mevcut düzenin sürdürülemez olduğunu söyledi. Türkiye’nin yönetebilecek kadrolara sahip olduğunu vurgulayan Esen, ekonomik ve toplumsal sorunlardan çıkışın güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşle mümkün olacağını ifade etti.