SİYASET HABERLERİ

Deva’dan AK Parti’ye ret

Deva Partisi’nin, AK Parti'nin 8. Olağan Büyük Kongresi'ne katılmayacağını belirten parti sözcüsü Sadullah Kısacık, "21 Şubat Cuma günü geç saatlerde, bir genel başkan yardımcısının özel kalemi üzerinden, pazar sabahı yapılacak kongre’ye katılımla ilgili bir davet partimize iletilmiştir. Davete teşekkürümüzle beraber, siyasi teamüllerin gerektirdiği usul, süre ve muhataplık ilkelerine uymayan bir şekilde yapılan bu davete partimizin icabet edemeyeceği bugün kendilerine bildirilmiştir." dedi.

Abone Ol

Son Mühür - Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Parti Sözcüsü Sadullah Kısacık sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada AK Parti’nin son dakika kongre davetine DEVA Partisi’nin katılmayacağını belirtti. Kısacık açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"DEVA Partisi siyasette diyaloğu ilke edinmiş, tüm siyasi partilerle görüşme kanallarını her zaman açık tutmayı esas almıştır. Partimiz bugüne kadar çok sayıda parti ile bayramlaşma programı yapmış, kongrelere katılım sağlamıştır. AK Parti’nin 23 Şubat Pazar günü yapılacak olan 8. Olağan Büyük Kongresiyle ilgili 17 Şubat Pazartesi günü ilgili genel başkan yardımcısı tarafından bir basın toplantısı yapılmış, kongreye davet edilen partilerin isimleri kamuoyuna duyurulmuştur. Hafta boyu yapılan medya temaslarında da DEVA Partisi’nin davetli olmadığı vurgulanmıştır.

Davet geç saatlerde geldi

Hal böyle iken, 21 Şubat Cuma günü geç saatlerde, bir genel başkan yardımcısının özel kalemi üzerinden, Pazar sabahı yapılacak Kongre’ye katılımla ilgili davet Partimize iletilmiştir. Davete teşekkürümüzle beraber, siyasi teamüllerin gerektirdiği usul, süre ve muhataplık ilkelerine uymayan bir şekilde yapılan bu davete Partimizin icabet edemeyeceği bugün kendilerine bildirilmiştir.

Kuruluşundan bu yana 5 yıldır diyalog ilkesine bağlılığını ortaya koymuş DEVA Partisi, şimdiye kadar pek çok siyasi partiyle olduğu gibi, bundan sonraki süreçte AK Parti ile de siyasi teamüllere uygun çerçevede yapılacak bayramlaşma ve kongre gibi etkinliklere karşılıklı olarak katılıma açıktır. Kamuoyuna duyurulur."

Bir "ret" yanıtı da Gelecek Partisinden

AK Parti kadrolarının önemli ölçüde değişmesi beklenen 8. Olağan Kongre için geri sayım sürerken, kongreye davet edilen partilerden biri daha zehir zemberek açıklamayla daveti geri çevirdi. Yeniden Refah ve Deva'dan sonra Gelecek Partisi de sert bir açıklamayla kongre davetine 'hayır' yanıtını verdi. Gelecek Partisi'nden yapılan açıklamada AK Parti'nin transfer hamleleri Güneş motel benzetmesiyle eleştirildi.

Gelecek Partisi'nden yapılan açıklama şöyle:

"21 Şubat Cuma akşam saatlerinde 23 Şubat günü Ankarada yapılacak AK Parti Genel Kongresi için katılım daveti tarafımıza iletilmiştir. İlkesel olarak dünyada ve ülkemizde olağanüstü şartların hâkim olduğu bu süreçte partiler arasında siyasi nezakete uygun iletişim ve istişarenin bir tercih değil bir zaruret olduğu inancındayız. Bu nedenledir ki, partimiz kurulduğu andan itibaren görüş ayrılıklarımıza bakmaksızın her siyasi partiden gelen davete icabet ettik ve şu ana kadar her tür temastan kaçınan AK Parti de dahil her partiye davette bulunduk.

Güneş motel benzetmesi

Ancak, bu davetin yapıldığı süreçte partimize dönük hiçbir siyasi ahlak ve nezaket ilkesine uymayan bazı girişimlerin yapıldığına da şahit olduk. Partimizin kuruluşuna ağır baskılarla ve trol saldırılarıyla engel olamayanlar, partimizin teşkilatlanmasını yerelde uyguladıkları insafsız baskılarla durduramayanlar, partimizin önemli kurucularını sokak çetelerinin barbarca saldırıları ve mahkeme davaları ile yıldıramayanlar, partimizin TBMM’nde önce temsilinin sonra da güçlü bir grup halinde ittifak kurmasının önüne geçemeyenler bu kez Türk toplumunun hafızasına kazanmış “Güneş Motel”vari taktiklerle bazı milletvekillerimizi AK Parti Kongresinin şov malzemesi olarak kullanmak üzere transfer çabalarına girişmişlerdir.

"İhraç ettikleri şimdi değer kazandı"

Daha önce ağır ithamlarla partiden ihraç ettikleri, milletvekili yapmadıkları, Pelikan trol çetelerini üstlerine saldıkları, üniversitelerini kapatıp sonrasında da işsizliğe mahkûm ettikleri milletvekilleri bir anda değer kazanmışlardır. İktidar sahipleri her bir milletvekilini farklı yöntemlerle ikna ederek yolsuzluğa bulanmış iktidarlarına destek kılmaya çalışmışlardır. Milletvekillerimiz son iki yıldır yapılan bütün algı operasyonlarına rağmen ilkeli duruşlarını sürdürmüşlerdir. Ancak, maalesef nadiren de olsa bu yöntemlerin etkisi altında kalındığına da şahit olduk.

"Tesadüf değil"

Mesele bu milletvekillerimizin nitelikleri olsaydı herhalde daha önceki siyasi ahlaka sığmayan muamelelere maruz kalmazlardı. Mesele Gelecek Partisi’nin her türlü engeli aşarak TBMMne girmesi, girmekle kalmayıp önce Saadet Partisiyle ikili, sonra da Deva Partisiyle birlikte üçlü ve güçlü bir ittifakı kurmuş olmasıdır. İktidarın bu çabalarının bu üçlü “Yeni Yol” ittifakının oluşum sürecinde artmış olması kesinlikle bir tesadüf değildir.

Bugün iktidarı en çok korkutan siyasi faktör gençleri dinimizden soğutan, milli ve manevi değerleri sarsan, geniş kitleleri yoksullaştıran, aile yapımızı bozan, her gün artırdığı yasaklarla ülkede bir korku imparatorluğu yaratan uygulamalardan rahatsız olan geniş muhafazakâr kitlelerin önüne yeni bir alternatif konmasıdır.

"Dizilerde Fatih destanı, siyasette Bizans oyunu"

Dizilerde ve söylemde Fetih destanı istismarı yapan, gerçek siyasette ise Bizans oyunları ile iktidarda kalmaya çalışan iktidar sahiplerine net bir mesajımız vardır: Ne yaparsanız yapın, kendi kirli çıkarlarınıza kimleri alet etmek isterseniz isteyin biz milletimizin önüne bu alternatifi koymaya, ülkemizi de milletimizi de devletimizi de dinimizi de sizin çıkarcı tasallutunuzdan kurtarmaya kararlıyız. Bu şartlar altında ve bu kirli oyunlar karşısında AK Parti Kongresi’ne katılmama kararı almış bulunuyoruz.

Samimi niyetlerle bu iktidara destek veren AK Partili kardeşlerimize de mesajımız açıktır: AK Parti iktidarı bir kişinin, bir grubun ve hatta bir neslin değil, en az üç neslin çileleri ve çabaları üzerinde kurulmuş ve ilk dönemlerinde de bu mirasın değerlerine sahip çıktığı için yükselmiştir. Daha sonra ise her düzeyde yaşanan güç yozlaşması ile hem redd-i miras etmiş hem de bu mirasın köklerine kadar yıpranmasına yol açmıştır.

Bizim tavrımız asla size karşı değildir. Biz de sizlerle paylaştığımız ortak geçmişimizle bu büyük mirasın içinden çıktık ve kıt imkanlarla ve baskı altında bu mirasın yıpranan değerlerini korumaya çalışıyoruz. Zaman geçtikçe bizi daha iyi anlamakta olduğunuzu görüyor ve sabırla Hz. Ömer’den bile hesap soran ashabın ahlakını kuşanıp sesinizi yükseltmenizi bekliyoruz.

Unutmayın! Rabbimiz bize “güç ve iktidar sahibi olun” demiyor, “emrolunduğunuz gibi dosdoğru olun” diyor. Bütün siyasi hayatlarını güce odaklayanların akıbetlerini görüyorsunuz. Biz ne olursa olsun, hiç kimsenin kınamasından, baskısından çekinmeden “dosdoğru olmaya” devam edeceğiz. Allah sözümüzü hak, tesirini halk, ayaklarımızı sabit, duruşumuzu elif gibi dimdik eylesin."