Son Mühür / Alper Temiz - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin hemen ardından, belediye meclis üyelerinin iştirak şirketlerindeki yönetim kurulu görevlerinden ayrılmalarını içeren bir genelge yayınladı. Bu ilk uyarıda, üyelerin 1 Nisan 2025'e kadar istifa etmeleri "tavsiye" edilmişti. Ancak genelge, partinin şeffaflık ve liyakat ilkelerine dayanıyordu: Meclis üyelerinin şirket yönetimlerinde bulunması, hem hukuki riskler taşıyor hem de çıkar çatışmalarına yol açıyordu. Temmuz 2025'te ise ikinci bir genelgeyle talimat zorunlu hale getirildi; istifa etmeyenler için disiplin süreci başlatılacağı vurgulandı. Aradan 18 ay ve zorunlu istifa süresinin üzerinden 7 ay geçti. Ancak Türkiye genelinde büyükşehirlerde tek bir toplu istifa dalgası bile gözlenmedi.
Belediye şirketlerindeki yönetim kurullarında meclis üyelerinin yer alması, 5393 sayılı Belediye Kanunu'na aykırı olabileceği gibi, Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun ilkelerine de ters düşüyor. CHP Genel Merkezi’nden edinilen bilgilerde, genelgeye neden uyulmadığı şöyle ifade edildi; Huzur hakları, aylık binlerce liralık ek gelirler ve prestijli koltuklar. Bu "rant şöleni", partinin kendi kurallarını hiçe sayan bir iç isyan olarak değerlendirildi.
Genel Merkezden özel izin mi aldılar?
Genelgeye rağmen meclis üyelerinin şirket yönetiminden ayrıldığına dair toplu bir kayıt yok. İlçe belediyelerinde de benzer bir tablo hakim. Geçtiğimiz aylarda Konak Belediye Meclis Üyesi Kazım Umdular, İZBETON Yönetim Kurulu'ndan ayrılmış ancak bu, Hüseyin Sezer'in İZBETON Genel Müdürlüğü'nden alınmasına tepki olarak gerçekleşmişti.
İzmir'deki bazı İZBB meclis üyeleri ise "liyakat sahibi oldukları" gerekçesiyle koltuklarını koruyor; hatta Cemil Tugay'ın genel merkezden "izin aldığı" iddiaları dolaşıyor. Öte yandan hemen hemen bütün büyükşehirde başkanların genel merkezden aynı konuya dair özel izin aldığı ileri sürülüyor. Başkanların üyeleri görevden alma yetkisi bulunmuyor, bu da istifaları imkansız kılıyor. Türkiye genelinde ise sadece "tek tük" ilçe belediyelerinde sınırlı istifalar oldu; büyükşehirlerde ise hareketlilik yok. Genel Merkezdeyse bazı partililer, “Huzur hakları gibi büyük rantlar hâlâ akmaya devam ediyor, meclis üyeleri partilerinin genelgesini yok sayarak kendi çıkarlarını ön planda tutuyor” diyor.