Son Mühür/ Beste Temel- İstanbul'da gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem, yalnızca fiziksel bir sarsıntı yaratmakla kalmadı, aynı zamanda geçmişte benzer felaketleri yaşamış milyonlarca vatandaşın travmatik anılarını da su yüzüne çıkardı.
Depremin etkisiyle binlerce İstanbullu geceyi güvende hissedebilmek adına evlerinden uzakta, sokaklarda geçirmek zorunda kalırken, sosyal medya platformları da endişe ve korku dolu paylaşımlarla yankılandı.
Ceylan Ertem afetlerde kadınların yüküne değindi
Ünlü şarkıcı Ceylan Ertem, sosyal medya üzerinden yaptığı içten paylaşımlarla depremin ardından kadınların deneyimlediği psikolojik zorluklara ve toplumsal baskılara dikkat çekti. Vatandaşların yaptığı yorumları da paylaşımına ekleyen Ertem, kendi hayatından bir örnek vererek, 1999 Sakarya depreminde çocuk yaşta yaşadığı travmayı ve o dönemde karşılaştığı yargılayıcı tutumları dile getirdi.
Gitarı hayata tutunma sebebi oldu
Sakarya depreminin kaos dolu günlerinde yanında taşıdığı gitarı nedeniyle eleştirilere maruz kaldığını ifade eden Ceylan Ertem, "Herkes can derdindeyken sen müzikle mi uğraşıyorsun?" gibi incitici yorumlarla karşılaştığını belirtti. Oysa Ertem için gitar, o zorlu günlerde adeta bir sığınak, bir nefes alma alanı olmuştu.
Ertem o günleri şu sözlerle aktardı: "Bir kamyonun kasasına birkaç battaniye serilmiş, üzeri de kapatılmıştı. Ben o küçücük alanda ara sıra gitarımı çalıp şarkılar mırıldanıyordum. Dışarıdan sesim bile duyulmuyordu. O anlar benim için çok değerliydi. Yağmanın, açlığın, susuzluğun ve karmaşanın ortasında bana minik bir huzur ve umut vermişti."
Geçmiş travmalarını anlattı
13 yaşından itibaren agorafobi (alan korkusu) ve panik atak gibi kaygı bozukluklarıyla mücadele ettiğini söyleyen Ceylan Ertem, Sakarya depreminin onda bıraktığı derin travmanın etkilerini hala hissettiğini dile getirerek "Çocuklar ve gençler için atlatılması kolay bir süreç değil deprem ve sonrası" dedi.