GÜNDEM HABERLERİ

Bu kişilerin vize başvuruları anında reddedilecek!

ABD Dışişleri Bakanlığı, dünya çapındaki konsolosluklara gönderdiği yeni talimatla tartışma yaratacak bir uygulamayı hayata geçirdi. Buna göre konsolosluk yetkilileri, obezite veya bazı sağlık sorunları bulunan başvuru sahiplerinin vizelerini, uygun gördükleri durumlarda doğrudan reddedebilecek.

Abone Ol

Son Mühür - Trump yönetiminin onayıyla yürürlüğe giren yeni düzenleme, başvuru sahiplerinin ABD’ye geldikten sonra kamu sağlık sistemine olası yükünü temel alıyor. Konsolosluk yetkilileri, vizeleri değerlendirirken kişilerin maddi durumu, sağlık geçmişi ve sürekli bakım gerektirip gerektirmediği gibi unsurları göz önünde bulunduracak. Bakanlık, uygulamanın amacını “ABD kamu kaynaklarını korumak” olarak duyurdu. Bu kapsamda görevliler, başvuru sahiplerinin sağlık ve ekonomik durumlarının uzun vadede kamuya mali yük oluşturup oluşturmayacağını inceleyecek.

Risk grubunda sayıldı

ABD medyasında yer alan haberlere göre, talimatta özellikle kalp-damar hastalıkları, solunum sorunları, kanser, diyabet ve ruh sağlığı problemleri risk grubu olarak belirlendi. Bunun yanı sıra obezite, yüksek tansiyon ve astım gibi kronik rahatsızlıklar da olası vize reddi sebepleri arasında sayıldı. Yeni yönergeye göre konsolosluklar, vize başvurusunda bulunan kişilerin uzun vadede kendi sağlık giderlerini karşılayabilecek mali kaynaklara sahip olup olmadığını değerlendirecek.

Ekonomik güvence şartı istenecek

Emeklilik yaşındaki başvuru sahipleri ise, gelirlerini çalışmadan temin edebileceklerini kanıtlamak zorunda olacak. Bu düzenleme, Trump yönetiminin daha önce uygulamaya koyduğu ve kamu yardımı alan göçmenlerin oturma izni veya yeşil kart almasını engelleyen kararnameyle de benzerlik gösteriyor.

Belirsizlik sürüyor

Yeni düzenlemenin özellikle turist vizeleri gibi kısa süreli başvurulara nasıl yansıyacağı ise henüz kesinleşmiş değil. Öte yandan, dünya genelinde nüfusun yaklaşık %16’sı obezite ile mücadele ederken, ABD’de bu oran %40’a kadar yükseliyor. Uzmanlar, uygulamanın sağlık temelli ayrımcılığa yol açabileceği ve uluslararası düzeyde ciddi tepkilere neden olabileceği uyarısında bulunuyor.