EKONOMİ HABERLERİ

Bakan Şimşek'ten enflasyon mesajı: Yatırımcı güveni arttı. Bu da rakamlara yansıyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kur Korumalı Mevduat (KKM) ile ilgili yaptığı açıklamada; "Artık Türk lirası cinsinden KKM'ye son verdik. Döviz cinsinden de şimdiden haber vereyim ben temmuzda biz şirketlerin vergi avantajını yenilemeyeceğiz. Program saat gibi çalışıyor. Yatırımcı güveni arttı. Gerçekten bu da rakamlara yansıyor." dedi.

Abone Ol

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, döviz cinsinden kur korumalı mevduata yeni düzenlemeler getirdiğini duyurdu…

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kur Korumalı Mevduat'tan (KKM) çıkış bizim önemli bir önceliğimizdi ama başından söyledik, dedik ki 'piyasayı bozmadan, piyasada sorun yaratmadan çıkacağız'. Ve gerçekten çıkıyoruz. Artık Türk lirası cinsinden KKM'ye son verdik. Döviz cinsinden de şimdiden haber vereyim ben temmuzda biz şirketlerin vergi avantajını yenilemeyeceğiz." dedi.

Bakan Şimşek, "İklim Ekonomisi Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin artık tartışılmadığını ve bunun bir gerçeklik, hangi göstergeye bakılırsa bakılsın daha önce öngörülenlerden çok daha hızlı ilerleyen bir realite olduğunu söyledi.

Her senenin neredeyse en sıcak sene olduğuna dikkati çeken Şimşek, artık kalıcı bir küresel ısınmayla karşı karşıya olunduğunu kaydetti

Küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerinin 2008 öncesi döneme göre daha düşük olduğunu ve dünyanın düşük büyüme patikasına girdiğini aktaran Şimşek, iklim krizinin kendisini gelecek on yıllarda çok daha fazla hissettireceğini ifade etti.

"TÜRKİYE İÇİN YEŞİL DÖNÜŞÜM ASLINDA BİR ZARURET"

Türkiye'nin de içinde olduğu 129 ülkenin bugünkü haliyle ciddi bir şekilde kuraklıkla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Şimşek, bu ülkelerin neler yapması gerektiğini anlattı.

"NORMAL TÜRK LİRASI MEVDUAT DAHA CAZİP HALE GELECEK DİYE DÜŞÜNÜYORUZ"

Bakan Şimşek, Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkışa ilişkin ise şunları kaydetti:

"KKM’den çıkış bizim önemli bir önceliğimizdi ama başından söyledik, dedik ki 'piyasayı bozmadan, piyasada sorun yaratmadan çıkacağız'. Ve gerçekten çıkıyoruz. Artık Türk lirası cinsinden KKM’ye son verdik. Döviz cinsinden de şimdiden haber vereyim ben temmuzda biz şirketlerin vergi avantajını yenilemeyeceğiz. Artı şu anda mevduat faiz gelirlerine sınırlı bir vergi koyduk. Dolayısıyla o hususu da çalışıyoruz. Dolayısıyla normal Türk lirası mevduat daha cazip hale gelecek diye düşünüyoruz. Enflasyon beklentilerinde iyileşme var. Enflasyon yıllık bazda yüksek seyretti. Zirveyi mayıs ayında buldu. Ama piyasaya sorarsanız önümüzdeki 12 ayda enflasyon yüzde 33’e inecek diyorlar. Önümüzdeki 24 ayda da yüzde 21’e inecek diyorlar. Biz bu rakamların bizim hedeflere önümüzdeki aylardan itibaren yakınsayacağını düşünüyoruz."

"ENFLASYON DÜŞÜRMEK ÇOK MAŞAKKATLİ BİR SÜREÇ"

Bankacılık sektörünün enflasyon sürecinde zor bir sene geçirdiğini dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Geçici olarak defter değerinizde biraz sıkışma var. Ama biz riski o kadar hızlı bir şekilde çekiyoruz ki sizin çarpanınız, yani piyasa değerinizin defter değerine oranı hatırlıyor musunuz? Geçen sene bu vakitlerde 0,3’ler civarıydı. Şimdi 1’e doğru çıkıyor. Yani neredeyse ikiye, üçe katlanmış olacak. Bunu niye söylüyorum? Sabır için. Yani sadece toplumun bir kesiminden sabır istemiyoruz. Toplumun bütün kesimlerinden sabır istiyoruz. Niye? Çünkü enflasyonu düşürmek çok meşakkatli, zor bir süreçtir. Ama önümüzde büyük bir fırsat penceresi var. Eğer sabır ve kararlılıkla biz yolumuza devam edersek bu enflasyon hızlı bir şekilde 2026 yılında tek haneye inecek. Biz buna inanıyoruz."

"PROGRAM SAAT GİBİ ÇALIŞIYOR"

Ekonomi programının çalıştığına vurgu yapan Şimşek, "Program saat gibi çalışıyor. Sağlıklı politikalar, rasyonel politikalar, yani dünya normlarına, kurala dayalı politikalar, uygun politikalar ve yapısal reformlar, yeni bir hikaye oluşturdu Türkiye için. Bu hikayeye muazzam bir ilgi var. Hem içeride hem dışarıda. Yatırımcı güveni arttı. Gerçekten bu da rakamlara yansıyor. Son iki ayda Merkez Bankasının rezerv pozisyonu 70 milyar doların üzerine çıktı." değerlendirmesinde bulundu.

Uygulanan programın bazı çevrelerce eleştirilmesine de değinen Şimşek, şunları kaydetti:

"Biz 'bu program çalışacak ve güven yeniden tesis edilecek' dediğimizde, 'yok bu mümkün değil' demişlerdi. Önce 'program yok' dediler. Sonra 'program var ama bu pek kredibıl bir program değil' dediler. Şimdi tabii bu ölçekte, yani yerel seçimler sonrası ilginin artması, belli çevreler 'carry trade' dedi. 'Carry trade' ve benzeri böyle çok kısa vadeli sıcak denilebilecek girişlerin toplam girişe oranı üçte bir düzeyde bile değil. Yani dolayısıyla burada gerçek anlamda bir portföy tercihi var. Tabii ki eleştirel bakış açısı bizim için çok değerli, yapıcı eleştiriler çok değerli. Çünkü bunlar bizim için rehber. Ama yani belli çevreler nedense bu programa ilişkin sürekli bardağın yarım kısmına bakmayı tercih ediyorlar."