GÜNDEM HABERLERİ

AK Parti Bayraklı Belediye Başkan Adayı Bilal Kırkpınar: Oy vermemiş bile 'iyi ki siz kazandınız' diyecek!

Son Mühür Tv’de Hasan Tahsin Kocabaş’ın konuğu AK Parti Bayraklı Belediye Başkan Adayı Bilal Kırkpınar’dı. Ne İzmir’in ne de Bayraklı’nın solun kalesi olmadığına vurdu yapan Bilal Kırkpınar, Allah izin verirse kazandığımızda hizmet odaklı çalışıp bir yılın sonunda bize oy vermemiş olanların bile ‘iyi ki siz kazandınız’ diyeceği bir belediyeciliğe imza atacağız mesajı verdi.

Abone Ol

Son Mühür Tv’de Hasan Tahsin Kocabaş’ın sorularını yanıtlayan AK Parti Bayraklı Belediye Başkan Adayı Bilal Kırkpınar ‘gençlik kolları partilerin mutfağı. Oralarda en kıymetli yıllarını geçiriyorsunuz. İnandığınız bir dava uğruna emek veriyorsunuz. Ve ciddi anlamda tecrübe kazanıyorsunuz. Ben gençlik kollarına girdiğimde, hadi buradan belediye başkanı olayım demedim. Yaşım 41, 22 yıldır siyasetin içindeyim. Siyasetin mutfağında her türlü görev aldık. Tabiri caizse piştik’ diye konuştu.

İşte Bilal Kırkpınar’ın açıklamalarından öne çıkan detaylar…

Bayraklı’nın her yerinde Kırkpınar ailesinin izi var…

Aile olarak 1950’lerin ortasında aile büyüklerimiz Erzurum’dan gelmişler. Bugün Bayraklı’nın her tarafında ailemizden, akrabalarımızdan izler var. Gittiğimiz her yerde herkes bir hatırasını anlatıyor. Evimiz Bayraklı’da bu ilçede doğduk, büyüdük, gençliğimiz burada geçti. İnşallah Bayraklımıza hak ettiği değeri vermek istiyoruz. Çünkü Bayraklımız çocukluğumuzdaki düzeyde ve hatta aynı düzeyde bile değil, 30 yıllık, 40 yıllık eskimişlik yaşıyor.

Doğal gazı problem olmaktan çıkartmamız şart…

Bayraklı çok güzel bir yer. Tabiat ana buraya tabiri caizse kıyak geçmiş. İnsanoğlu ne yazık ki çok bir şey koyamamış bunun üzerine. Bayraklı İzmir’in merkezi. Bayraklımızda gerçekten bir belediyeciliği ortaya koymak istiyoruz. Bırakalım, herkes nasıl düşünürse düşünsün. Sağcı olailir, solcu olabilir, sosyal demokrat olabilir, Alevi olabilir. Türk olur, Kürt olur, başımızın gözümüzün üstünde, bizim onlarla bir derdimiz yok. İnsanların istediği gibi yemesi, içmesi, giyinmesi, kuşanması, düşünmesi, bizim bunlarla bir derdimiz yok. Biz bugün, inşallah bir hedef koyduk kendimize. O hedef de göreve geldiğimizde ilk bir yılın sonunda bize hiç oy vermemiş hatta bizim kazanmamamız için çalışmış arkadaşların bile ‘iyi ki kazanmışlar’ dedirtebilmek. Bizim başka bir derdimiz yok. Bayraklımızı gerçekten tutup ayağa kaldırmak istiyoruz. Esnaf ziyaretlerimizde en büyük probleminiz ne diye sorduğumuzda birkaç madde sıralıyorlar. Bunlardan bir tanesi doğal gaz. Biz 2024’ün Türkiye’sinde hala doğal gazı bir problem gibi konuşuyoruz. Anadolu’da Bayraklımızın bir mahallesi kadar olan ilçelerde bile doğal gazla ilgili problemleri ortadan kaldırdık. Ama bugün Bayraklı’da doğal gazı bir büyük mesele olarak konuşuyoruz hala. Bu gündemi Bayraklı’nın gündeminden düşürmemiz lazım. Doğal gazda mülkiyet sorunundan bahsediliyor konuştuğumuzda. İzmir Gaz’la konuşuyoruz. Bayraklı Belediyesi’nin ve İzmir Gaz’ın ortak bir protokol imzalaması lazım. Manavkuyu’da, Çay Mahallesi’nde doğal gaz olmayan yerler var. Biz dedik ki 1 Nisan tarihinde ortak protokole imza atıyoruz. İzmir Gaz’ın tepesindeyiz, takip edeceğiz süreci. İnşallah en kısa zamanda şu doğal gaz problemini Bayraklı’nın gündeminden çıkarıp atmamız lazım.

Şantiye havasında çalışmamız şart…

Belediye başkanları 4,5-5 yıl için göreve geliyor. Bakıyorsunuz arkadaşlara son 3-4 ayda ufak tefek müzeler yapmalar, heykeller yapmalar, parklara dokunmalarla vakit geçiriyorlar. Bunlar da yapılmalı ama biz Allah izin verirse daha önemli sorunlarla uğraşıcaz. O 4,5 yılın her gününde Bayraklı’da bilfiil çalışacağız ve gerçekten oturacak gün bile bulamayacağız. Yani neye talip olduğumuzun farkındayız. Her yer ayrı bir sorun. Şantiye havasında çalışmamız lazım. Hava kararına kadar işler, hava karardıktan sonra işleri planlamamız lazım.

Elimizi taşın altına koyacağız…

Bir deprem kuşağı üzerinde yaşıyoruz. İzmir’de olan deprem büyük bir depremdi ama komple yerle bir edecek deprem değildi. Burada kendimizi sorgulamamız lazım. Devletimiz bütün imkanlarıyla, kurumlarıyla adeta burada kamp kurdu. Depremden hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Bizim depreme hazırlıklı ve dayanıklı olmamız lazım. Bayraklı’da Çay Mahallesi’nden yukarıya doğru çıktıkça acı manzaralarla karşılaşıyorsunuz. Diken üstünde duran evlerimiz var. Üflesen yıkılacak. Allah muhafaza sert bir depremde acı kayıplar vereceğiz. Bizim buna dönük çözüm üretmemiz lazım. Bu konuda ciddi yol almış kentlerimiz var. Ancak İzmir kendi yerinde saymış. Göreve gelir gelmez kentsel dönüşüm sürecini hızlı ve acil bir şekilde başlatmayı düşünüyoruz. Planlarda ilçe Büyükşehir’e atıyor, büyükşehir ilçeye atyor. Topu çeviriyorlar böyle. Biz bu işin takipçisi olacağız. Büyükşehir’in işi tıkadığı yerde Çevre Şehircilik Bakanlığımız bu işin amiri konumunda. Bu işin bir yerinden hızlı ve acil bir şekilde başlamamız lazım. Burada gönüllülük esasına uygun olarak, kimseyi hak kaybına uğratmadan yapmamız lazım. Bu bizim kırmızı çizgimiz. Çünkü kimi vatandaşlarımızda hala bu kaygı var. Kentsel dönüşüme evini sokmak istemeyen hemşerilerimiz bile evleri riskli bölgedeyse oraları yapabildiğimiz ölçüde tadil etmek noktasında da belediye olarak biz elimizi taşın altına koyacağız.

Artık ideoloji dayatma dönemi bitti…

Ziyaretlerimizde şunu gördük, ‘ben CHP’den başkasına oy vermem ‘ diyenleri gördük. Artık ideoloji dayatarak seçim kazanma dönemi bitti. İnsanlar ciddi bir bıkkınlık hali içinde. O yüzden ‘ben kardeşim CHP’den başkasına oy vermedim ama diyor ki hiçbir partiye oy vermem, sandığa gitmem diyor.

Başkan da Meclis de uyumlu çalışmalı…

İnşallah Bayraklı halkı en doğrusuna karar verecektir. Ama uyumlu bir çalışmaya vurgu yapmak istiyorum. En az oy aldığımız mahallelerde dikkatimi çekti, ‘kazanıyorsunuz bir daha gelmiyorsunuz’ diyor. Teyzem biz daha önce Bayraklı’da kazanmadık ki diyorum. Bayraklı bundan çok usanmış.

Kapalı pazaryerinin sadece adı kapalı…

Gençlik Kolları’ndan itibaren sokaklardan geliyoruz. Sorunları biliyoruz. Allah nasip eder bu yetki ve imkanı alırsak çok yorulacağız. Bayraklı’nın kanayan yaralarından biri Pazar yerleri. Kapalı pazaryerlerimiz var sadece adı kapalı. Ne ışığı var, ne temizliği var.

Uyuşturucuyla mücadeleye önem vereceğiz…

En çok mücadele edeceğimiz alanlardan biri de uyuşturucuyla mücadele olacak. O kadar çok acı manzaralar gördük ki. İnşallah Bayraklı’da sosyal ve sportif alanlar oluşturarak çocuklarımızı gençlerimizi bunlardan koruyacağız. Bayraklı’da sportif alan yapalım isteğine belediye uzun süre sessiz kalmış para hazır olduğu halde, sonra izin verelim ama seçime giderken hükümet yapmış olacak, biz nasıl duruma düşeriz demişler. Bunun hükümetle, A Partisi, B Partisiyle alakası yok. Bu devlet problemi.

Ne İzmir, ne Bayraklı solun kalesidir…

İzmir ve Bayraklı solun kalesi gibi bir algı oluşturmaya çalıştılar. İzmir merkez sağın ve hizmetin kalesi. Ne sağ, ne sol. Burhan Özfatura’yı iki dönem getirmiş, Osman Kibar öyle. Onların yaptığı bir algı operasyonu. Ben bir şey yapsam da yapmasam da zaten bana oy verecek, düşüncesi buradan geliyor. Bu İzmirimiz’e bir hakaret. Özellikle Bayraklımız ve İzmir böyle bir yer değil. Kim hizmet ederse kararını hangi parti olursa olun oyunu ona göre kullanır. Bu yanlış algının bu dönem İzmir’de ve Bayraklı’da değiştiğini göreceğiz. Kimse ideoloji üzerinden seçim kazanma derdine düşmesin. Zaten biliyorlar, bir kere gelirlerse bir daha alamayız diyorlar.

Kuyumcu hassasiyetiyle liste yapacağız…

Belediye Meclisi adaylarımız ayın 20’sine doğru çıkar. Kuyumcu hassasiyetiyle olaya bakıyoruz. Sokakta karşılığı olan, yükümüzü alacak olan arkadaşlarla bunu belirlemek istiyoruz. Demografik yapı çok önemli. Erzurumlu, Manisalı, Konyalı, Kütahyalı gibi hemşeri yapılanması çok önemli. Bunların hepsini karşılayacak ve bu demografik yapıya da karşılı verecek arkadaşlar olacak.