Son Mühür- Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun kendisine yönelik iddialarına sert yanıt verdi. Özdağ, yaptığı açıklamada Davutoğlu’nun dile getirdiği suçlamaların gerçeği yansıtmadığını belirterek televizyon programında açık bir tartışma çağrısında bulundu.
“Türk Devleti’nden gizlediğim hiçbir şey yok”
Ümit Özdağ, Davutoğlu’nun medyada yaptığı açıklamalara tepki göstererek, “Ahmet Davutoğlu dün bana yine saldırmış. Benim Türk Devleti ve Türk milletinden gizlediğim hiçbir şey yok, hiçbir zaman da olmayacak” dedi.
Özdağ, geçen yıl hakkında ortaya atılan “MOSSAD’dan ders aldı” iddiasını da hatırlatarak, “Bu iddia tamamen yalandı. Davutoğlu’nu mahkemeye verdim, avukatı da ‘Ahmet Davutoğlu, Ümit Özdağ’ı kastetmedi’ diyerek savunma yaptı. Yalan söyledi, sözünün arkasında duramadı. Dava düştü” ifadelerini kullandı.
“MOSSAD’tan değil, düşünce kuruluşundan brifing dinledim”
Zafer Partisi lideri, MOSSAD’dan brifing aldığı yönündeki iddiayı da reddederek şunları söyledi:
“ASAM Başkanı olduğum dönemde 1999-2002 yılları arasında dünyanın farklı ülkelerindeki düşünce kuruluşlarının toplantılarına katıldım. İsrail’deki bir çalıştayda, İsrail ordusundan bir tümgeneral Ortadoğu’ya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk büyükelçiliği temsilcisinin de bulunduğu bu toplantı tamamen resmi ve açık bir programdı. Ben MOSSAD’dan hiçbir zaman brifing ya da ders almadım.”
Özdağ, toplantıların Türk Devleti’nin bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğini ve kamuoyuyla da paylaşıldığını vurguladı.
“ASAM’da yönetim kuruluna alınmanı ben engelledim”
Ümit Özdağ, Davutoğlu’nun geçmişte ASAM (Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi) yönetiminde yer almak istediğini de öne sürerek, “Ahmet Davutoğlu, ASAM’ın yönetim kuruluna girmek için çok uğraştı. Buna rağmen itiraz ettim ve alınmadı” dedi.
“Türk Dışişleri tarihinin en kötü bakanısın”
Davutoğlu’na yönelik eleştirilerini sürdüren Özdağ, “Ben ASAM Başkanlığını da çok iyi yaptım. ASAM’ın alt kuruluşu olarak kurduğum Ermeni Araştırmaları Enstitüsü, daha sonra Dışişleri Bakanlığı’na bağlı bir kuruma dönüştü. Sen ve Ali Babacan döneminde bu kurumu devlete kazandırdım” diye konuştu.
“Foreign Affairs seni ‘ABD’nin Ankara’daki Adamı’ diye tanımladı mı?”
Özdağ, Davutoğlu’na çeşitli sorular yönelterek, “Foreign Affairs dergisi seni ‘ABD’nin Ankara’daki adamı’ olarak tanımladı mı? Beşar Esad’ın devrilmesi sonrasında ABD’nin Ortadoğu politikasındaki rolün neydi? İsrail ile olan bağların nereden geliyor?” ifadelerini kullandı.
“Cesaretin varsa televizyona çıkalım”
Açıklamasının sonunda Davutoğlu’nu açık tartışmaya davet eden Özdağ, “Ahmet Davutoğlu, korkma. Eğer cesaretin varsa televizyona çıkalım, dosyaları tek tek konuşalım. Sağdan soldan topladığın birkaç kişiyle yaptığın konuşmalarla olmuyor bu iş. Cesaretin varsa gel, yüz yüze konuşalım” dedi.