Son Mühür / Arif Enes Durak - İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZENERJİ, Egeşehir ve İZELMAN şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçinin başlattığı grev, kentteki belediye hizmetlerini ciddi şekilde aksatmaya başladı. Ulaşım başta olmak üzere birçok alanda hizmet durma noktasına gelirken, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde yaşanan anlaşmazlık tartışmaları da beraberinde getirdi.

Belediye yüzde 30 önerdi, sendika yüzde 60 istiyor

Grev kararının temelinde, belediye ile işçi sendikası arasındaki maaş zammı talepleri yer alıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, çalışanlara yüzde 30 oranında zam önerirken, işçilerin bağlı bulunduğu DİSK’e bağlı sendika bu oranı yetersiz bularak yüzde 60 zam talep etti.

Cemil Tugay: İstenilen rakam bütçe imkanlarımızla olanaksız

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yaptığı açıklamada sendikanın daha makul bir tutum sergilemesi gerektiğini belirterek, "Biz yüzde 30 önerdik sendika yüzde 60 istiyor. İstenilen rakamı vermek bütçe imkanlarımızla olanaksız. Sendikanın talepleri maalesef makul değildir, ülke halkının, kent halkının zor koşullarda yaşadığı, belediye bütçesinin yok edildiği bir ortamda bu talebin karşılanması da mümkün değildir, gerçekçi değildir, makul değildir, kamucu değildir, dayanışma ruhuna uygun değildir” ifadelerini kullandı.

Ümit Özlale: İzmir’in insanları, bir çatışma alanı değil

CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, yaşanan grev sürecinde Cemil Tugay’a destek verdi. Özlale, Başkan Tugay’ın yaklaşımını sonuna kadar doğru bulduğunu ifade ederek, “Sayın Cemil Tugay sonuna kadar haklı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin greve gitme kararı alan çalışanlara önerdiği miktar yaklaşık 3 asgari ücrete denk geliyor. Son açıklanan işgücü anketi verilerine göre Türkiye'de çalışanların %10'undan daha azı bu seviyede gelir elde ediyor. Elbette herkesin daha iyi şartlarda çalışmasını, emeğinin karşılığını fazla fazla almasını isteriz. Ancak bu kadar yüksek bir maaş önerisine rağmen grev kararı alınması, iş barışını ve adalet duygusunu zedeliyor. En önemlisi de, hizmet bekleyen milyonlarca İzmirliyi mağdur ediyor. Hak aramak bir haktır ama bu hak, başkalarının haklarını gasp etmeden, makuliyet zemininde ve toplumsal sorumluluğu unutmadan kullanılmalıdır. İzmir’in hizmetleri, İzmir’in insanları ve çalışanlarımızın emeği, bir çatışma alanı değil, ortak bir dayanışma alanı olmalıdır”

Muhabir: Arif Enes Durak