Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’in önemli isimlerinden önceki dönemlerde il başkanlığı ve milletvekilliği de yapmış olan Tacettin Bayır, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen CHP İzmir İl Kongresi’nin ardından, değerlendirmelerde ve açıklamalarda bulundu.
Tacettin Bayır: İzmir'de zayıflama yaşanıyor
Geçtiğimiz günlerde Celal Atik Spor Salonu’nda gerçekleşerek Çağatay Güç’ün seçildiği kongrenin tek aday yöntemiyle gerçekleştirilmesini eleştiren ve İzmir’in CHP’nin kalesi olmaktan uzaklaştığını kaydeden Tacettin Bayır, “Bugün geldiğimiz noktada, yalnızca bir kongreyi değil, CHP için dönüm noktasını konuşuyoruz. Çünkü kamuoyu yoklamaları partimizi Türkiye’de birinci parti gösteriyor. İktidara gelecek olmamız bizi heyecanlandırıyor. Yanlış yapmak istemiyoruz. Ama biz biliyoruz ki, İzmir özelinde başka bir gerçek var.
Bir zamanlar ‘CHP’nin kalesi’ dediğimiz bu güzel şehir, artık ne yazık ki kale olmaktan uzaklaşıyor. Neden mi? Çünkü partinin seçilmişlerini biz CHP’li üyeler değil, Genel Merkez’in seçmesi ve atamayı alışkanlık haline getirmesi bu kaleyi zayıflattı. Milletvekilini atayalım, nasılsa seçer İzmirli. Belediye başkanını atayalım, nasılsa seçer İzmirli. İl başkanını da atayalım, nasıl olsa partili ses çıkarmaz olsun bitsin. Peki, İzmir’de durumlar nasıl? İzmir oylarımız geriliyor mu? Acaba neden, niçin?
Nasıl olsa “İzmir bizim, kimi aday göstersek seçilir” düşüncesiyle mi hareket ediliyor? İstanbul’da oturanı İzmir’den milletvekili, Bornova’da oturanı Karabağlardan belediye başkanı adayı gösteriyorlar. İl kongresinde Genel Merkez adayı olarak İl Başkan adayı dayatılıyor. Hatta hızını alamayan Genel Merkez yönetimi Karabağlarda İlçe Başkan adayına geri çekilmesi için baskı yapıyor. Ne genel ne yerel, partili üyenin fikrini almıyorlar. Bu da partililerin küsmelerine ve alana çıkmamalarına, sandığa gitmemelerine neden oluyor. İşte bu yüzden İzmir’de zayıflama yaşanıyor.
"Kentin iradesini görmezden gelmeyin"
Gençleri ve aramıza yeni katılan üyelerimizi bu anlayışla kaybediyoruz. Örgüte, parti tabanına bu kadar uzak olunmasının nedeni nedir? Artık yeter. İzmir’in iradesini görmezden gelmeyin. Yaşadığımız İl kongresinde yapılan en büyük hatalardan bir tanesi 50 yıldır tanık olmadığımız bir biçimde Cuma akşam saatinde İl Kongresinin yapılması idi. Bunun nedenini araştırdığımızda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Cumartesi yurt dışına çıkacağı gerekçesiyle Cuma günü yapıldığı bilgisine ulaştık.
O da yetmezmiş gibi sabah saatlerinde yapılmasına alıştığımız kongrenin hafta içi bir güne alınması gerekçesiyle akşam saatine alındığı bildirildi. Herhalde bu kararı alanlar İzmir’de 650 İl delegesi olduğunu bilmiyorlardı. Bir delegenin isteği için 649 delegenin gece yarılarına bırakılarak, asıl amacın çarşaf liste ile yapılacak kongrenin blok liste ile yapılarak biran önce delegenin ilçelerine geri dönme istekleri olacağı anlayışı oylamanın blok liste ile sonuçlanmasına katkı sağlamıştır. Aslında bunların hepsi planlı programlı yapılmıştır.” diye konuştu.
“İzmirli biat etmez”
Son olarak, CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin’in yanlış yaptığını savunan ve İzmir’e haksızlık yapıldığı belirten Bayır, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “İzmir’e bu yanlışı yapan, yönetim ve örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan bunlara nasıl göz yumdu? Bir gün sonra Pazar günü Manisa’da sabah erken saatlerde kongreyi yaparlarken İzmir’e haksızlık yapıldığını düşünüp, vicdanları sızladı mı acaba?
Bu partinin 50 yıldır iktidardan uzak kalmasının sebeplerinden biri, parti içi demokrasiyi askıya alan yöneticilerin varlığı olabilir mi? Genel Başkanın da artık bu gerçeği görmesi gerekmez mi?
Bu parti, sandıktan korkmaz. Bu parti, üyeden korkmaz. Koyun sandığı üyenin önüne. Bırakın, milletvekilini de, belediye başkanını da, il başkanını da tüm üyeler seçsin. İzmirli biat etmez. İzmirli dik durur, sorgular, adalet ister.
İzmirli dayatmaya değil, parti içi demokrasiye inanır. İzmirli sadece Zeybek oynarken diz çöker. Biz Kuvayı Milliye’nin torunlarıyız. Bizim damarlarımızda özgürlük, cesaret, bağımsızlık var. Biz sağdan gelmedik, biz baş eğmeyi bilmeyiz. Şimdi soruyorum size. Bu düzenlemeler, bu zamanlamalar tesadüf değil. Ama biz susmayacağız. Biz direneceğiz. Çünkü örgüt kırgın, çünkü örgüt küskün, çünkü örgüt kendisini dışlanmış hissediyor. Ama biz, bu kırgınlığı onaracağız. Biz, bu örgütü yeniden ayağa kaldıracağız.”