Almanya'da doğan ve hem Avrupa sinemasında hem de dünya çapında büyük ses getiren yapımlarda yer alan Sibel Kekilli, oyunculuk kariyerindeki başarısı kadar kişisel geçmişiyle de dikkat çekiyor. Türk kökenli bir ailenin çocuğu olan Kekilli, farklı işlerde çalıştıktan sonra oyunculukla tanıştı ve kısa sürede büyük çıkış yaptı.
Aslen Kayseri kökenli bir ailenin çocuğu olan Kekilli, 16 Haziran 1980’de Almanya’nın Heilbronn kentinde doğdu. Babası Almanya’da inşaat işçisi olarak çalıştı, annesi ise temizlik işleriyle aile geçimini sağladı. İkiz kardeşi ve iki erkek kardeşiyle birlikte büyüyen Kekilli, genç yaşta eğitimini tamamlayarak hayata atıldı.
Sibel Kekilli kimdir, nereli ve ailesi kim? Oyunculuk kariyerine tesadüfen başladı
Sibel Kekilli, lise eğitiminden sonra belediyede memur olarak çalıştı. Daha sonra Essen kentine taşınarak farklı işlerde görev aldı. Oyunculuk kariyerinin başlangıcı ise tamamen tesadüfi oldu. Köln’de alışveriş yaparken keşfedildi ve Fatih Akın’ın “Duvara Karşı” filminde başrol oynamasıyla sinema dünyasına adım attı. Film, ona Altın Ayı Ödülü kazandırdı ve kariyerinde dönüm noktası oldu.
Game of Thrones ile dünya çapında tanındı
Kekilli, uluslararası alanda asıl ününü HBO’nun efsanevi dizisi Game of Thrones ile kazandı. Dizide canlandırdığı Shae karakteri, izleyiciler ve eleştirmenler tarafından beğeni topladı. Ayrıca Almanya’da yayınlanan popüler dizi Tatort’ta da uzun süre görev aldı ve burada canlandırdığı Sarah Brandt karakteriyle büyük ilgi gördü.
Kadın hakları savunucusu olarak öne çıkıyor
Sibel Kekilli, sadece oyunculuğuyla değil, aynı zamanda kadın hakları ve göçmen hakları konularındaki çıkışlarıyla da tanınıyor. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığa karşı sık sık açıklamalarda bulunuyor. Göçmen kökenli olmanın getirdiği zorlukları ve toplumdaki önyargılara karşı duruşunu her fırsatta dile getiriyor.
Bugün hâlâ Almanya’da yaşayan Kekilli, hem sinema kariyerine hem de sosyal projelere destek vermeye devam ediyor. Ailesiyle arasındaki mesafe zaman zaman medyaya yansımış olsa da, o her zaman özgürlükçü ve mücadeleci kimliğiyle gündemde kalmayı sürdürüyor.