Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Pınar Kür, romanları, öyküleri ve akademik çalışmalarıyla derin izler bırakan bir yazardı. 15 Temmuz 2025’te 82 yaşında hayatını kaybeden Kür’ün vefatı, edebiyat dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. Yazar Yekta Kopan’ın sosyal medyada duyurduğu bu acı haber, sevenlerini ve okurlarını yasa boğdu. Pınar Kür’ün hayatı, eserleri ve özel yaşamı, kamuoyunda merak edilen konular arasında yer alıyor. İşte Kür’ün yaşamına ve vefatına dair detaylar.
Pınar Kür kimdir? Edebiyat ve akademide bir ömür
Pınar Kür, 15 Nisan 1943’te Bursa’da doğdu. Sanatçı bir aileden gelen Kür’ün annesi İsmet Kür, yazar ve öğretmen, babası Behram Kür ise Fransızca ve matematik öğretmeniydi. Lise eğitimini Robert Kolej’de tamamlayan Kür, lisans eğitimini New York’taki Queens College ve Boğaziçi Üniversitesi’nde aldı. Ardından Paris Sorbonne Üniversitesi’nde “Yirminci Yüzyıl Tiyatrosunda Gerçeklik ve Yanılsama” konulu doktora çalışmasını tamamladı. 1971-1973 yıllarında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda dramaturg olarak çalıştı, ardından İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Okulu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. İlk öyküleri 1971’de Dost dergisinde yayımlandı, ancak 1979’da çıkan Yarın Yarın romanıyla geniş kitlelerce tanındı. Asılacak Kadın ve Bitmeyen Aşk gibi eserleri, toplumsal tabulara cesurca dokunan anlatımlarıyla dikkat çekti ve bazıları müstehcenlik gerekçesiyle toplatıldı, ancak Kür mahkemede beraat etti. 1984’te Akışı Olmayan Sular adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı.
Neden öldü?
Pınar Kür’ün 15 Temmuz günü hayatını kaybettiği, yazar Yekta Kopan tarafından duyuruldu. Ancak vefat nedenine dair resmi bir açıklama yapılmadı. Kür’ün sağlık durumuyla ilgili bilinen ciddi bir hastalık bulunmamakla birlikte, 82 yaşında olması nedeniyle yaşa bağlı sağlık sorunlarının olabileceği düşünülüyor. Yakın çevresi ve edebiyat camiası, ani vefatın şokunu yaşarken, ailesi cenaze törenine ilişkin detayları paylaşacağını belirtti. Kür’ün ölümü, sosyal medyada geniş yankı buldu ve edebiyatseverler tarafından büyük bir kayıp olarak nitelendirildi.
Özel hayatı ve aile bağları
Pınar Kür, 1964 yılında tiyatro oyuncusu Can Kolukısa ile evlendi. Bu evlilikten, sinema yazarı ve programcı olan oğlu Emrah Kolukısa dünyaya geldi. Beş yıl süren bu evlilik 1969’da sona erdi. Kür, daha sonra avukat Mehmetcan Köksal ile bir süre birliktelik yaşadı, ancak bu ilişki evlilikle sonuçlanmadı. Kür, özel hayatını genellikle kamuoyundan uzak tutmayı tercih etti ve edebiyat kariyerine odaklandı. Oğlu Emrah Kolukısa, babası gibi sanat dünyasında yer alarak ailesinin mirasını sürdürdü. Kür’ün edebiyat ve tiyatroya olan tutkusunun, hem kendi eserlerinde hem de oğlunun kariyerinde iz bıraktığı biliniyor.