GÜNDEM HABERLERİ

Ormanlar yok mu ediliyor: Rant mı, çevre felaketi mi?

Resmî Gazete’de yayımlanan 28 Haziran tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile Artvin’de 9 bin, Bitlis’te 17 bin, İzmir’de 286 bin, İstanbul’da ise 181 bin 637, yani toplamda 493 bin (49 hektar) metrekarelik alan orman statüsünden çıkarıldı.

Abone Ol

Ani bir kararla dört ilde orman alanları küçültüldü

Geçtiğimiz gece saat geç saat alınan bir kararla, İstanbul da dahil olmak üzere toplam dört ilde yaklaşık 500 bin metrekarelik alan orman sınırlarının dışına çıkarıldı. Bu tür kararlar daha önce de defalarca uygulanmıştı. Son olarak 28 Haziran tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla, Artvin'de 9 bin, Bitlis'te 17 bin, İzmir'de 286 bin ve İstanbul'da ise 181 bin 637 metrekare, yani toplamda 493 bin metrekare (49 hektar) büyüklüğündeki ormanlık alanlar orman statüsünden çıkarıldı.

Artı Gerçek'te yer alan haberine göre, 2018 yılından bu yana, yani altı yıldır, İstanbul, İzmir, Antalya, Muğla ve Artvin gibi birçok kentte toplam 4 bin hektarlık ormanlık alan, ilgili madde kullanılarak orman sınırlarının dışına çıkarıldı.

Uzmanlar, bu alanların orman sınırlarının dışına çıkarılmasının rant odaklı faaliyetlere hizmet ettiğini ve aynı zamanda anayasaya aykırılık oluşturduğunu savunuyor.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Ormancılık Politikası ve Yönetimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihan Erdönmez, Türkiye'de son altı yıldır ormanlık alanların belirli aralıklarla orman sınırlarının dışına çıkarılmasının 2018 yılında Orman Kanunu'na eklenen 16. maddeyle bağlantılı olduğunu söylüyor.

Üzerinde ağaç bulunmayan, taş ve kayadan oluşan orman alanlarının, yerleşime uygun olduğu gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkarıldığı aktaran Erdönmez, “Bu maddeler uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan alanların büyük çoğunluğunun üzerine bina yapıldı. Öncelikle şunu belirtmek lazım; Türkiye’de yerleşime uygun bir orman alanı yok. Söz konusu maddede taşlık, kayalık ifadeleri kullanılsa da onlar da orman ekosisteminin bir parçası. Kaldı ki bir orman alanı kendiliğinden orman vasfını kaybetmez. Oldu ki orman sınırları içerisinde kalan alan yerleşime dönüştüyse, içine konut yapıldıysa bu durum Orman Kanunu’na aykırı bir eylemdir. O zaman da şunu sormak lazım; kanuna aykırı bir faaliyet yapılırken Orman Kanunu’nu uygulamakla yükümlü olan Orman Genel Müdürlüğü ne yapıyordu? Dolayısıyla burada bir sakatlık var” dedi. 

Şu ana kadar yaklaşık 4 bin hektarlık alanın orman sınırları dışına çıkarıldığını da ortaya koyan Erdönmez, “2B ile orman sınırları dışına çıkarılan alan 650 bin hektar civarında. Bu veriye bakıldığında 4 bine yakın bir hektar. Bu miktar küçük gelebilir ancak bu uygulamanın ucu açık. Önümüzdeki günlerde nerelerde ne kadar ormanın elimizden gideceğini tahmin etmek güç. Ve bu alanların koordinatları ve kıymetleri de paha biçilemez. Ormancılık bilimi, hukuk bilimi açısından tutarlı bir uygulama değil. Acilen Orman Kanunu’na eklenen ek 16 yürürlükten kaldırılmalı” talebinde bulunuyor.