İsrail'in sağ kanat koalisyonu, Hamas ile savaşı sonlandırmayı amaçlayan ABD destekli bir plan üzerine üst üste üçüncü gün çatışmalar yaşadı. Aşırı milliyetçi maliye bakanı Bezalel Smotrich, başbakan Benjamin Netanyahu'nun bu planı kabul etmesi durumunda "tüm güç ve saldırganlıkla" Netanyahu'yu görevden almakla tehdit etti.
Netanyahu'nun beş partili koalisyonundaki iki aşırı sağ gruplardan birinin lideri olan Smotrich, ABD Başkanı Joe Biden tarafından Cuma günü ortaya konan teklifin "tehlikeli" olduğunu ve "İsrail hükümeti için bağlayıcı olmadığını" söyledi.
"Tanrı korusun, hükümet bu teslimiyet teklifini kabul etmeye karar verirse, biz bu işin içinde olmayacağız ve başarısız liderliği yeni biriyle değiştirmek için çalışacağız," diye Knesset dışında konuştu Smotrich.
Ulusal güvenlik bakanı Itamar Ben-Gvir de, Netanyahu'nun kendisinden detayları gizlediğini iddia ettiği anlaşmayla ilgili olarak Netanyahu'yu suçladı ve tasarının yasalaşması durumunda hükümeti feshetmekle tehdit etti.
"ABD Başkanı tarafından sunulan, şu anda aklanmaya çalışılan dikkatsiz bir anlaşma taslağından bahsediyoruz," dedi Ben-Gvir.
Netanyahu, Hamas mağlup olmadan ve Gazze'de tutulan rehineler serbest bırakılmadan kalıcı bir ateşkesi kabul etmeyeceğini defalarca vurguladı. Ancak, bir anlaşmayı destekleyen koalisyon hükümeti üyelerinden gelen baskılarla karşı karşıya kalan Netanyahu, bunu açıkça reddetmekten kaçındı.
Netanyahu'nun koalisyonundaki iki ultra-Ortodoks gruplardan birinin lideri Yitzhak Goldknopf, Pazartesi günü partisinin "rehinelerin serbest bırakılmasına yol açacak her türlü teklifi destekleyeceğini" söyledi ve "hayatın değerinden daha büyük bir şey olmadığını" belirtti.
Knesset'in dış işleri ve savunma komitesinde Pazartesi günü Netanyahu, savaşın "rehinelerin geri getirilmesi amacıyla durdurulabileceğini" ancak bunu takip eden sürecin "daha fazla görüşme"ye bağlı olacağını söyledi ve Biden'ın olası bir anlaşmanın tüm detaylarını açıklamadığını ekledi.
Daha sonraki bir açıklamada, Netanyahu ofisinden yapılan açıklamada hükümetin "rehinelerimizi geri getirmek için sayısız yöntemle çalıştığını" ısrarla vurguladı.
"Hamas'ın yok edilmesini öncelikli hedef olarak belirleyerek, onları geri getirmek için uzun bir yol kat ettik," dedi.
"Bunu başaracağımızda ısrarcıyız. Bu, koalisyon baskısı nedeniyle eklediğim bir şey değil. Bu, tasarının bir parçası," diye ekledi.
Cuma günü Biden, mücadeleyi durduracak ve Gazze'deki Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasılmasını sağlayacak bir anlaşmanın ana hatlarını açıkladı — bunu bir İsrail teklifi olarak nitelendirerek. Biden'ın belirttiğine göre, nihai hedef çatışmanın sona ermesiydi.
Pazartesi günü, G7 liderleri bu planı onayladılar, planın Gazze'de derhal ateşkes sağlanmasına, tüm rehinelerin serbest bırakılmasına, Gazze genelinde dağıtım için önemli ve sürekli artan insani yardım sağlanmasına ve krizin kalıcı bir şekilde sona erdirilmesine yol açacağını söylediler, bu süreçte İsrail'in güvenlik çıkarları ve Gazze sivillerinin güvenliği de garanti altına alınmış olacak.
Üç aşamalı anlaşma, altı hafta sürecek "tam ve eksiksiz bir ateşkes" ile başlayacak, İsrail güçlerinin Gazze'nin "yoğun nüfuslu" bölgelerinden çekilmesini ve bazı rehinelerin serbest bırakılmasını, karşılığında bazı Filistinli mahkumların İsrail hapishanelerinden serbest bırakılmasını içerecek.
İkinci aşama, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve "kalıcı bir çatışma durdurulması" ile birlikte İsrail askerlerinin Gazze'den tamamen çekilmesini içerecek. Üçüncü aşama ise Orta Doğu'da daha geniş bir istikrarın parçası olarak Gazze'nin "yeniden inşası"nı içerecek.
Beyaz Saray Pazartesi günü, ABD ile İsrail arasında planla ilgili herhangi bir "boşluk" olmadığını reddetti. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, girişimin yoğun diplomasi sonucu ortaya çıktığını ve Washington'ın Biden'ın bunu kamuoyu ile paylaşma kararını İsrail'e bildirdiğini söyledi.
"Biz, bunun üzerinde İsraillilerle çalıştığımız bir teklifi doğru bir şekilde yansıttığına güveniyoruz - dolayısıyla söz konusu olan herhangi bir boşluktan bahsetmiyorum," dedi Kirby.
"İsrail'in iç siyaseti hakkında konuşmalarını İsraillilere bırakacağım. Bu bir İsrail teklifi. Dışişleri bakanı bunu kabul etti, başbakan bu teklifin kendilerine ait olduğunu kabul etti," diye ekledi.