Son Mühür- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, yakın zamanda yaşanan acı uçak kazası ve "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, hayatını kaybeden kahramanlara rahmet dilerken, kazaya dair spekülasyonlara da sert tepki gösterdi. Ayrıca, barış sürecine dair kararlılıklarını vurgulayarak İmralı'ya gitme konusunda açık kapı bıraktı.
Şehitlerimize veda ve milli yas
Geçtiğimiz hafta Gürcistan hava sahasında düşen C-130 tipli askeri kargo uçağında şehit olan 20 kahraman askerimiz için duyulan derin üzüntüyü dile getiren Bahçeli, yaşanan felaketin tüm milleti yasa boğduğunu ifade etti. Şehitlerin her birinin ayrı bir yaşam öyküsü, askerlik ve uzmanlık alanlarında üstün yetkinlikleri bulunduğunu belirten MHP lideri, "Onlar, Türk milletinin göklerde parlayan yıldızı oldular. 20 kahraman şehidimizin her birisine ve Hırvatistan dönüşü şehit olan pilot Hasan Bahar'a Allah'tan rahmet diliyorum. Büyük Türk milletinin başı sağ olsun" dedi. Şehitlerin isimlerinin milletin gönlüne kazındığını ve geride kalan ailelerin herkesin namusuna emanet olduğunu sözlerine ekledi.
Uçak kazası iddialarına karşı net durum
Askeri kargo uçağının düşüş nedeninin titizlikle araştırılacağını vurgulayan Devlet Bahçeli, kazaya dair yapılan maksatlı yorumların ve sosyal medya paylaşımlarının iyi niyetten uzak olduğunu belirtti. Amacın "üzüm yemek değil, bağcıyı zorda bırakmak" olduğunu ifade ederek, sıkıntılı günleri bir dedikodu furyasına çevirenlerin maskelerinin düşeceğini umduğunu söyledi.
Bahçeli, bu elim olayın sır perdesinin aydınlatılacağına olan inancını tekrarlayarak, vatandaşlara devlete güvenmenin esas olduğunu ve incelemelerin sonucunun sabırla beklenmesi gerektiğini öğütledi. Komplo teorilerine itibar edilmemesi çağrısında bulunan MHP lideri, uçağa yönelik olası bir dış müdahale ihtimalinin de kapsamlı bir şekilde araştırılacağını kaydetti.
Terörsüz Türkiye hedefi ve İmralı çıkışı
Türkiye'nin yeni yüzyıla damgasını vuracağını ve birlik ve kardeşliğimizin ülkenin üstünlüğünü resmettiğini vurgulayan Bahçeli, "Terörsüz Türkiye hedefi son yüzyıl içinde yakaladığımız en önemli tarihi fırsatlardan birisi, belki de birincisidir" şeklinde konuştu. Milli birlik ve kardeşlikte kararlı olduklarını belirterek, herkesin sorumlulukla hareket etmesinin yegane dilekleri olduğunu söyledi.
Terörsüz Türkiye hedefinin bir milli politika olduğunu ve süreçte artık geri dönüş imkanının kalmadığını dile getiren Bahçeli, bu süreci baltalamak isteyenlerin akli ve fikri seviyelerinin olmadığını savundu. Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi zaferi olduğunu ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğunu hatırlattı.
Sürecin ilerlemesi ve Terörsüz Türkiye hedefinin hayata geçmesi için İmralı'ya gidilmesine ayak sürülmesinin anlamsız olduğunu açıkça ifade eden MHP Genel Başkanı, bu konudaki kararlılığını şu sözlerle ortaya koydu. MHP lideri Bahçeli "Açık açık söylüyorum. Gerekirse alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim." dedi. MHP lideri, konuşmasının bu kritik bölümünde dava arkadaşlarına hitaben bir de önemli bir soru yöneltti: "Doğru bildiğimiz istikamette aydınlık yarınların izinde kararlılıkla ilerleyeceğiz. Gözümüzü daldan budaktan asla uzak tutmayacağız. Dava arkadaşlarıma sesleniyorum; İmralı'ya gitmeme izin veriyor musunuz?" dedi. Salonda ise MHP'li isimlerden alkış ve tezahüratlar yükseldi.
"İBB davası canlı yayınlansın"
Konuşmasında son günlerin en önemli siyasi ve hukuki konularından biri olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iddianamesine de değinen Bahçeli, iddianamenin "karalanmasının" Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) bir fayda sağlamayacağını dile getirdi. MHP lideri, bu süreçten iki konuda samimi beklentileri olduğunu belirtti. Birincisi, yargılamanın hızla tekamül ettirilmesi gerekliliğiydi; zira "geciken adaletin adalet olmayacağı ortadadır" dedi.
İkinci ve en önemli beklentileri ise yargılamanın şeffaflığıyla ilgiliydi. Bahçeli, davanın duruşma etaplarının başta TRT olmak üzere tüm televizyonlardan canlı yayınlanması gerektiğini savundu. Bu devasa iddiaların mahkemede görüşülmesinin ve sürecin millet tarafından doğrudan takip edilmesinin hukuk ve demokrasi güvenliğini destekleyeceğini ifade etti. Türk milletinin varsa olan biteni çıplak gözle görmesi gerektiğini vurguladı.