SİYASET HABERLERİ

“Komisyonun İmralı görüşmesi bir jestti, TBMM kayıtçıları dahi götürülmedi!”

Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, Abdullah Öcalan ile İmralı Adası'nda gerçekleşen komisyon görüşmesine dair konuştu. Özdağ, ziyaretin resmiyetine, tutulma biçimine ve içeriğine dair ciddi şüpheler dile getirerek, siyasi manevralara dikkat çekti.

Abone Ol

Son Mühür / Alper Temiz - Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 24 Kasım 2025 tarihinde İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirdi. Bu tarihi ziyarette, Komisyon heyetinde AK Parti'den Hüseyin Yayman, MHP'den Feti Yıldız ve DEM Parti'den Gülistan Koçyiğit yer aldı. Özdağ, görüşmenin TBMM'nin yasama kayıt usullerine aykırı bir şekilde yapıldığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’ndaki komisyon görüşmesine Meclisin kayıtçıları götürülmedi." dedi.

Vekilin aktardığına göre, sürecin başlangıcında Abdullah Öcalan'ın bizzat komisyona gelme yönünde bir talebi oldu. Ancak, bu durumun Öcalan'ın İmralı'dan çıkarılmasını gerektirmesi, güvenlik ve siyasi açıdan "sıkıntılı" bir senaryo olarak değerlendirildi. Bu nedenle, komisyonun İmralı'ya gitme kararı, Öcalan'ın bu talebine karşılık bir "jest" olarak ortaya çıktı ve ziyaret "bir anda ve hızlı bir oldubitti ile" gerçekleştirildi.

Özdağ, görüşmenin verimliliği hakkında ise şüphelerini dile getirdi: "Bana kalırsa kayda değer hiçbir şey konuşulmadı ve bir soru sorduklarını da düşünmüyorum Öcalan’a. Resti yerine getirmek zorunda kaldılar ve yerine getirdiler."

Siyasi iddia: İttifak içinde 'İyi Polis-Kötü Polis' taktiği

Selçuk Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin süreçteki birbirleriyle çelişen beyanlarını yorumladı ve bunu bir siyasi strateji olarak değerlendirdi:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve Devlet Bahçeli bu süreçte birbirleriyle çelişen açıklamalar yapsa da, iyi polis kötü polisi oynuyorlar. Bu tür çıkışları cumhur ittifakı içinde oy kaybını önlüyor." dedi.

ilah bırakanlarla ilgili kanun düzenlemesi yolda”

Özdağ, ülkenin temel meselelerine ve yasal düzenlemelere ilişkin endişelerini de dile getirdi. Temel sorunun silah bırakanlarla ilgili bir kanun düzenlemesi olup olmadığının derhal açıklanması gerektiğini vurguladı ve her gün yeni bir konunun ortaya atılmasından duyduğu rahatsızlığı belirtti. Kürtçe'nin yaygınlaşması talebini "Kürtçe daha yaygın olsun diyorlar, sanki yaygın değil Kürtçe" sözleriyle eleştiren Vekil, Türkiye'de bir kesimin "ayrı bir devlet" hedeflediğini ancak bunu açıkça dile getiremediğini "ağızlarındaki baklanın çıkmadığını" ifade etti.

Buna karşılık, birlikte yaşama arzusunda olanların seslerinin duyulmadığını söyledi. Ayrı devlet yanlılarının daha iyi organize oldukları için baskın çıktıklarını söyleyen. Özdağ, son olarak şu çarpıcı iddiayı kamuoyuna sundu:

"Mesele silah bırakanlarla ilgili kanun düzenlemesi yapılmasıysa da açıklanmalı. Her gün bir şey çıkıyor karşımıza. Kürtçe daha yaygın olsun diyorlar sanki yaygın değilmiş gibi. Türkiyede birileri ayrı devlet istiyor ancak ağızlardaki bakla çıkmıyor. Birileri de beraber yaşamak istiyor ancak sesleri çıkmıyor. Ayrı devletçiler iyi organize oldukları için baskın geliyorlar. Silah bırakanlarla ve iltisaklı olanlara ayrı, olmayanlara karşı ayrı bir kanun yapılacak ve bu bence yapılıyor da zaten. Ancak sürecin karmaşık ilerlemesi ve şeffaf olmaması durumu, her şeyi gölgede bırakıyor." dedi.