Efes, Pergamon, Smyrna, Teos, Metropolis ve Klazomenai gibi antik kentlerle birlikte Yeşilova ve Ulucak höyüklerinde yapılan kazılardan elde edilen buluntular, müzede önemli bir koleksiyon oluşturuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren müze, tematik sergi modeliyle ziyaretçileri dönemin yaşam kültürüne dair kapsamlı bir yolculuğa çıkarıyor.
Tematik salonlara geçmişle kurulan bağ
İzmir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdür Yardımcısı Uzman Arkeolog Elif Erginer, müzenin tematik kurgusuyla klasik müzelerden ayrıldığını belirterek; “Arkeolojik ve etnografik eserler, ziyaretçilere belli temalar çerçevesinde sunuluyor. Giriş ve birinci katta arkeolojik, ikinci katta ise etnografik eserler yer alıyor.”
“Denizden Gelen Güç”, “Eğlencenin Ruhu”, “Mermerde Yaratılan Miras”, “Ölümün Sembolleri”, “Medeniyetin Zihni” ve “Bilgi ve Mitler Arasındaki Dünya” gibi tematik salonlar, her yaştan ziyaretçiyi tarihle buluşturuyor.
Homeros’un heykelinde yarım kalan hikaye tamamlandı
Müzenin dikkat çeken eserlerinden biri de Homeros heykeli. Klaros Antik Kenti'nde 1950 yılında gövdesi bulunan heykelin başı, 30 yıl sonra keşfedildi ve 2004 yılında gövde ile birleştirildi.
Erginer, Homeros’un İzmir’de doğduğuna inanıldığını belirterek; “Antik dönemin en önemli şairlerinden olan Homeros’un İlyada ve Odysseia destanları, dünya edebiyatının temel taşlarından sayılır. Bu heykel, hem dönemini hem de İzmir’in kültürel derinliğini yansıtıyor.”
Androklos’tan poseidon’a
Müze koleksiyonunda Homeros’un yanı sıra Roma dönemine ait Efes Antik Kenti’nin kurucusu Androklos’un heykeli, Vedius Gymnazyumu’nda bulunan nehir tanrısı Kaystros heykeli ile Smyrna Agorası’ndan çıkan Poseidon ve Demeter kabartmaları da ilgi görüyor.
Müzeye ilgi her geçen gün artıyor
Yaklaşık 1,5 yıldır ziyaretçilerini ağırlayan İzmir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, yoğun ilgiyle karşılanıyor. Yılın ilk 4 ayında yaklaşık 50 bin yerli ve 1500 yabancı ziyaretçi ağırlandı. Erginer, müzenin yalnızca tarihi değil, aynı zamanda kültürel etkinlikleriyle de öne çıktığını ifade etti.
Çocuklar tarih sahnesinde
Müzede çocuklara yönelik özel programlar da düzenleniyor. İlkokul ve ortaokul öğrencileri için yaratıcı drama atölyeleri gerçekleştirilirken, çocuklar tarihteki karakterleri canlandırarak geçmişi eğlenceli bir biçimde öğreniyor. Erginer,
“Çocuklar bazen Homeros, bazen Afrodit ya da Athena oluyor. Bu karakterlerle bağ kurmaları, onların tarih bilincini artırıyor.” diyerek etkinliklerin önemine dikkat çekti.