Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile UNICEF iş birliğinde yürütülen 'Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi' kapsamında hayata geçirilen 'Geçici Koruyucu Aile Hizmeti' modeli, İzmir'de Emre bebekle hayat buldu. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş'ın ismini verdiği Emre bebek, kendisi gibi koruyucu aile olan Boztaş çiftinin yanına yerleştirildi.
"Geçici koruyucu aile hizmeti" modeli yaygınlaşıyor
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ilk olarak Afyonkarahisar'da Asel bebekle uygulamaya konulan ve korunmaya muhtaç çocukların kurumsal bakım öncesinde sevgi dolu bir ortamda yaşamalarını hedefleyen 'Geçici Koruyucu Aile Hizmeti' modeli hızla yaygınlaşıyor. Avrupa Birliği Delegasyonu'nun desteğiyle, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve UNICEF iş birliğinde yürütülen 'Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi' kapsamında, belirlenen 30 pilot ilden ilk fazda seçilen Ankara, İzmir, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş, Mersin, Bursa, Zonguldak, Tekirdağ, Eskişehir, Muş ve Şanlıurfa'da uygulama devam ediyor.
Bakan Göktaş'ın ismini verdiği Emre bebek artık yuvasında
Bu önemli projenin bir parçası olarak İzmir'de, doğumunun ardından terk edilerek devlet korumasına alınan 1 aylık Emre bebek, sıcak bir yuvaya kavuştu. Bebeğe 'Emre' ismini veren ise bizzat Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş oldu. Gerekli tüm eğitimleri başarıyla tamamlayan Sema ve Deniz Boztaş çifti, 'Geçici Koruyucu Aile Sözleşmesi' imzalayarak Emre bebeğin hayatındaki bu kritik geçiş sürecinde yanında yer aldı.
Boztaş Ailesi 2018'den beri koruyucu ailelik yapıyor
Sema ve Deniz Boztaş çifti, aslında bu alanda yeni değil. 2018 yılından bu yana 10 yaşındaki Bedriye'ye de koruyucu ailelik yapan çift, şimdi de minik Emre'ye geçici de olsa ömürlük bir şefkat ve sıcaklık sunacak. "Geçici koruyucu aile modeli, sadece bir bakım modeli değil, aynı zamanda çocukların hayata daha güvenle tutunabilmeleri için onlara sunulan bir şefkat köprüsü görevi de görüyor" denilen açıklamada, bu modelin, hizmet planı henüz netleşmeyen, aileye dönüşleri mümkün olmayan veya çeşitli nedenlerle devlet himayesi altına alınan çocukları, durumları netleşene kadar geçici olarak bir ailenin şefkatiyle buluşturduğu vurgulandı. Geçici koruyucu aileliğin, birkaç gün ile üç ay arasında sürebilen ancak etkisi ömür boyu hissedilebilecek bir bakım hizmeti olduğu belirtiliyor.