İzmir'in Konak ilçesine bağlı Kadifekale'de, vatandaşların atıl bir yapıyı restore ederek hizmete açtığı "Hava Şehitliği Koza Taziye Evi", İzmir Büyükşehir Belediyesi ekiplerince "sit alanında kaçak yapı" olduğu gerekçesiyle yıkılmak istendi. Yıkım girişimine tepki gösteren mahalle sakinleri ile belediye ekipleri arasında gerginlik yaşandı.
Konak ilçesinin Kadifekale Mahallesi'nde yaşayan bir grup vatandaş, kendi imkanlarıyla eski ve kullanılmayan tek katlı bir binayı yenileyerek bölge halkının ihtiyacına cevap verecek bir taziye evine dönüştürdü. Yapıya "Hava Şehitliği Koza Taziye Evi" adı verildi. Ancak bu girişime, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden "yıkım" kararı geldi.
Belediye ekipleriyle halk arasında gerginlik tırmandı
Taziye evinin bulunduğu alanın sit alanı içerisinde yer alması ve yapının kaçak olduğu gerekçesiyle yıkım emri alan İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yapıyı yıkmak ve mühürlemek üzere bölgeye intikal etti. Ancak mahalle sakinleri, bu karara karşı çıkarak taziye evinin önünde toplandı ve yıkım faaliyetlerine izin vermedi.
Vatandaşların kararlı ve yoğun tepkisi üzerine, belediye görevlileri ile mahalle halkı arasında zaman zaman kısa süreli sözlü gerginlikler yaşandı. Bölge sakinlerinin geri adım atmaması üzerine, yıkım işlemini gerçekleştiremeyen belediye ekipleri, herhangi bir işlem yapamadan alandan ayrılmak zorunda kaldı.
AK Parti’den sert eleştiri: "CHP zihniyeti bu!"
Olay yerine gelerek durumu yakından takip eden AK Parti Konak İlçe Başkanı Mehmet Sait Başdaş, yaşanan olaya ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu. Başdaş, belediyenin daha önce bölge halkına taziye evi yapma sözü verdiğini hatırlatarak, sözü yerine getirmek yerine vatandaşın yaptığı hayırlı işe engel olmaya çalıştığını savundu.
Başdaş, bu durumu "İşte CHP zihniyeti bu." sözleriyle eleştirerek, belediyelerin kendi aralarındaki çekişmenin zararını bölge halkının gördüğünü öne sürdü. İlçe Başkanı, taziye evinin yapımına CHP'li bazı üst düzey yöneticilerin destek vermesine rağmen, bu yöneticilerin Büyükşehir Belediyesi ile yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle yapının yıkılmaya çalışıldığını iddia etti. Başdaş, "Burada gördüğümüz 10 bin tane yapı var hepsi kaçak ve yıkılması gereken en son yer burası," ifadelerini kullanarak, yıkım kararının gerekçesini sorguladı.