Son Mühür/Gamze Eskiköy- İzmir Ticaret Borsası (İTB) Nisan Ayı Olağan Meclis toplantısını İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer’in yönetiminde gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Korkmaz, hem kentsel dönüşüm hem de ekonomide yaşanan sıkıntılarla ilgili mesajlar verdi. Ayrıca  depremlerin yarattığı risklere karşı somut adımlar atılması gerektiğinin de altını çizdi. 

"Artık icraat vakti"

Korkmaz, “Bizler her sarsıntıdan kısa bir süre sonra depremi unutsak da o kendisini ısrarla hatırlatıyor. 6,2 şiddetindeki son İstanbul depremi de adeta bir uyarı, bir alarm zili etkisi yaratarak gündemi bir anda değiştirdi. Bir haftadır her yerde sadece deprem konuşuluyor. Ama artık konuşma değil icraat vakti. Kentsel dönüşümü veya yerinde dönüşümü tartışmalıyız. Yol aynıyken, altyapı aynıyken 5 katlı binaların yıkılıp yerlerine 15-20 katlıların yapılmasını dönüşümden saymıyorum. Dönüşümün, sosyal ve kültürel donatılarla birlikte planlanması gerektiğine inanıyorum. İzmir olarak bu konuda İstanbul’un düştüğü hatalardan ders çıkarmamız gerekiyor. Dönüşümde de örnek bir model ortaya koyabilmeli ve bunu ortak akılla başarabilmeliyiz” dedi.

"Faiz, don, maliyet..."

Ekonomide sarsıntılı süreçten geçildiğini belirten Korkmaz, "İnişe geçen faizler ibreyi yeniden yukarı çevirdi. Bu durum, zaten zor olan finansmana erişim ve yatırım yapma süreçlerini neredeyse imkânsız hale getiriyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu Oda ve Borsa Başkanları ile yapmış olduğu toplantılardan sonra yaşanan sıkıntıları net olarak ortaya koydu. Toplantılarda 3 ana sorun öne çıktı; Finansmana erişimde yaşanan zorluklar, zirai don felaketi, artan girdi maliyetlerinin özellikle emek yoğun sektörlerde yol açtığı problemler. Finansmana erişim sıkıntısı toplantılarda en çok dile getirilen konu. Ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı ve finansman maliyetleri mutlaka düşürülmeli” diye konuştu.

"Devletin çiftçilere destek olması hayat memat meselesi"

Zirai don felaketi, tarımsal üretimde ciddi hasara yol açtığını belirten Korkmaz, “Bu noktada doğru hasar tespiti ve hasarın karşılanması ile ödemelerin zamanında yapılması çok önemli. Üretimin devamlılığı için üreticilerimizin desteklenmesi, devletin bu zor durumda olan çiftçilerimizin yanında olması hayat memat meselesi. Ekonomi alanında yaşanan bir diğer sorun da emek yoğun sektörler rekabet gücünü kaybetme tehlikesi... İhracat pazarlarımızı korumakta büyük zorluk yaşıyoruz. Başta tekstil ve hazır giyim olmak üzere emek yoğun sektörlere ek destekler verilmesi de Türkiye’deki Oda ve Borsaların en acil beklentileri arasında yer alıyor. Bu sorunların bir an önce çözülmesi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde alın teri ile çalışan milyonlarca insana verilebilecek en büyük armağan olacaktır. Her geçen yıl etkisini daha fazla hissettiren iklim değişikliği, olağandışı hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırarak tarımsal üretimi derinden etkiliyor” ifadelerine yer verdi.

"Tarımsal sigorta bilinci arttırılmalı"

Korkmaz şöyle devam etti:

“Özellikle Şubat, Mart ve Nisan aylarında art arda yaşanan zirai don olayları, birçok ürün grubunda ciddi verim kayıplarına yol açmıştır. 21-22 Mart tarihlerinde Ege Bölgesi'nde meydana gelen don olayının hemen ardından, 10-13 Nisan tarihleri arasında yaşanan ikinci ve daha şiddetli don felaketi, başta kiraz ve üzüm olmak üzere pek çok tarım ürününde zarara neden olmuştur. Dondan zarar gören tüm üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde destek mekanizmalarının hızla devreye alınması gerektiğini önemle vurguluyorum. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum sürecinde; Erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması, Tarımsal sigorta bilincinin artırılması ve don riski yüksek bölgelerde üretim planlamalarının yeniden değerlendirilmesi gibi önleyici adımların büyük önem taşıdığını da ifade etmek isterim"

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY