Doç. Dr. Şahin Laçin, her yıl dünyada 2,5 milyon, Türkiye'de yaklaşık 45 bin yeni akciğer kanseri vakası görüldüğünü, hastalığın erkeklerde ilk sıraya, kadınlarda üst sıralara yerleştiğini belirtti. PM2,5 olarak adlandırılan 2,5 mikrometreden küçük partiküllerin akciğerlere ulaşıp kana karıştığını, metreküpte her 10 mikrogram artışın riski yüzde 15-22 yükselttiğini açıkladı. Bu partiküller trafik egzozu, sanayi emisyonları, kömür ve biyokütle yakımından kaynaklanıyor.
PM2,5 maruziyeti kanser riskini katlıyor
Laçin, DSÖ sınırının 2-4 kat üzerinde PM2,5 bulunan şehirlerde riskin anlamlı derecede arttığını, 10 yıllık maruziyetin riski 1,2-1,4 kat artırabildiğini söyledi. Türkiye'de 81 ilin 66'sında yıllık PM2,5 ortalaması sınırları aşıyor; İstanbul, Bursa, Kahramanmaraş, Ankara ve İzmir'de seviyeler bazı dönemlerde metreküpte 35-40 mikrograma ulaşıyor. Sigara içmeyenlerde küresel oran yüzde 15-25, Türkiye'de yüzde 17-20'ye yükseldi. Radon gazı tüm vakaların yüzde 3-14'ünden sorumlu; İç Anadolu ve Doğu Anadolu'da metreküpte 50-150 bekerel ölçülüyor. Kırsalda katı yakıt kullanımı kadınlarda riski 2-3 kat artırıyor, pasif içicilik oranı yüzde 30'un üzerinde.
Prof. Dr. Berna Kömürcüoğlu, hava kirliliğinin küresel ısınmayla arttığını, belirtilerin öksürük değişikliği, kanlı balgam, nefes darlığı, halsizlik, kilo kaybı ve sebepsiz ağrılar olduğunu kaydetti. Ulusal politika ve zamanında önlemlerle mücadele şart; sağlık sektörü uyarıcı rol üstlenmeli