Sanatçı Ferdi Tayfur, vefatından önce 'Tayfur' markasının izinsiz kullanıldığı iddiasıyla kızı Tuğçe Tayfur’un eşi Muhammed Aydın’a dava açtı. Tayfur, damadının 'Tuğçe Tayfur Store' markasını izinsiz tescil ettirerek haksız kazanç sağladığını ileri sürüp, 'Tayfur' markasının iptali ve mahkemeden tedbir kararı talep etti.
Mahkemenin verdiği tedbir kararına itiraz eden Muhammed Aydın ise, bu karar nedeniyle eşi Tuğçe Tayfur ile birlikte zarar ettiklerini ve birçok bayisini kapatmak zorunda kaldıklarını belirterek şunları ifade etti:
"Bir Türk erkeği olarak eşime bir şirket armağan ettim, bu vesileyle bir marka oluşturdum. Ardından kendimi bu davaların içinde buldum"
Sanatçı Ferdi Tayfur, vefatından önce kızı Tuğçe Tayfur’un eşi Muhammed Aydın hakkında, 'Tayfur' markasını izinsiz kullandığı iddiasıyla dava açtı. Tayfur, damadının 'Tuğçe Tayfur Store' markasını izinsiz tescil ettirerek haksız kazanç sağladığını ileri sürüp, 'Tayfur' markasının iptali ve mahkemeden tedbir kararı talep etti.
''Bu davaların içine çekildim''
İstanbul Adalet Sarayı'nın Çağlayan’daki önünde basın açıklaması yapan Ferdi Tayfur’un damadı Muhammet Aydın, şunları dile getirdi:
"1 yıldır gündemi meşgul ediyoruz. Olabildiğince sessiz kalmaya çalıştım dava süreci boyunca. Hatta bugüne kadar, rahmetli kayınpederim vefat edene kadar ben dosyaya herhangi bir vekalet, çalışan avukatlarım olmasına rağmen sundurmamıştım ama görüyorum ki mirasçılar, benim sermayesini yatırdığım şirkete ortak olmak gibi bir niyet içerisinde olduklarını fark edince kendimizi savunma mekanizması kurduk.
Bugün ön inceleme duruşması yapılacaktı. Dava esasa geçemeden, usule uygun olmadığı için bir sonraki aşamaya ertelendi. 1 aylık bir zaman istendi hakim tarafından, mirasçıların belirlenmesi ve kimin davaya devam edip etmeyeceğinin öğrenilmesi için. Karşı tarafın avukatı davaları kazandığına dair haberler yaptırıyor. Bunlar tamamen yanlıştır ve yalandır. "
''Adamın dava açıldığından haberi bile yok''
Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
"Dosyaya dair vekalet sunduk ve şu anda davada kazanılmış bir taraf yoktur. Kazanılmış taraf olmadığı gibi bizim haklı olduğumuzu hakimlere beyan dilekçemizde açıklayarak, zaten bir sonraki duruşmada, yüksek ihtimalle, kuvvetle muhtemel usulden ret alarak, davanın düşmesine sebep olacaktır.
Ben her Türk erkeği gibi eşine bir şirket hediye etmiş bir adam olarak bir marka kurdum, sonrasında bu davaların içerisine çekildim. Davaların içerisine çekildiğimde, dava sürecinde savunma yerine herkesin canı yandığında sesi çıkabileceği şekilde sesimi çıkardım. Tuğçe Hanım dava ediyor kendi markasını dava etmiş konumda olduğu için. Takdir hakimde olacak.1 aylık bu süreyi bekleyeceğiz.
Rahmetli kayınpederim bize dava açtığını bile bilmiyormuş. Bunları usulsüzce alınan vekaletlerde zaten ortaya koydular. Bu davada avukatlar zaten çok sayıda şikayette bulundu. Bana açılmış davada rahmetli kayınpederimin heyet raporuyla vekalet vermesi gerekirken, vekalet aldırılarak kızına ve bana dava açılmıştır.Adamın dava açıldığından haberi bile olmadığı ortadadır.''
''Asıl sahibi Tuğçe Tayfur Aydın''
Muhammed Aydın’ın avukatları tarafından sunulan dilekçede, dava konusu olan Tuğçe Tayfur Store markasının gerçek sahibinin Tuğçe Tayfur Aydın olduğu vurgulandı. Ferdi Tayfur’un vefatının ardından Tuğçe Tayfur Aydın’ın mirasçı olarak davaya dahil olduğu ve bu nedenle hem davacı hem de davalı pozisyonunda bulunduğu belirtildi.
Bu durumun davanın esasını geçersiz kıldığı ve davanın usulden reddedilmesi gerektiği dilekçede ifade edildi. Aydın, sözlerini “Tuğçe Tayfur’un bu alanda diploması var, bildiği işi yapmak istedi, aslında durum bu” şeklinde tamamladı.