SİYASET HABERLERİ

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: "Türkiye'de parlamenter sisteme dönüş imkansız!"

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, haftalık "Demokrasi Hukuku Notları" serisinin sonuncusunda, genel ve eşit oy hakkı, seçenek çokluğu ve seçim özgürlüğü, tek dereceli seçim, gizli oy ve açık sayım, yargı yönetimi ve denetimi ile seçmen iradesine üstünlük ilkelerini detaylı bir şekilde ele aldı.

Abone Ol

Son Mühür- Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı dikkat çekici bir paylaşımla, demokrasi hukukunun temel ilkelerini detaylı bir şekilde ele aldı. Uçum, bir süredir haftanın her Pazar günü paylaştığı "Demokrasi hukuku notları" başlığı altındaki serilerden sonuncusunu bugün yayımladı. Paylaştığı bir dizi mesajda, demokratik sistemlerin vazgeçilmez unsurlarına ışık tutarak önemli değerlendirmelerde bulundu.

Genel ve eşit oy hakkı

Uçum, demokrasi hukukunun hem başlangıç noktası hem de en temel ilkesinin genel ve eşit oy hakkı olduğunu vurguladı. Günümüzde meşru bir demokrasinin ilk ölçütünün bu hakkın varlığı olduğunu belirten Uçum, özellikle Batı'da ve zaman zaman Türkiye'de bu ilkenin tartışmaya açılmasının endişe verici olduğunu ifade etti. Oy hakkının özüne karşı çıkılamayan durumlarda, hakkın genel ve eşit olması üzerinden tartışmalar yürütüldüğüne dikkat çeken Uçum, bazı kesimlere özel oy hakkı tanınması veya bazı oyların diğerlerinden üstün tutulması gibi demokrasi karşıtı tezlerin gündeme getirildiğini söyledi. Uçum, genel ve eşit oy hakkının yaklaşık iki yüz yıllık bir mücadele sonucu kazanıldığını hatırlatarak, bu ilkenin bugün geçmişe göre çok daha güçlü bir şekilde sahiplenilmesi gerektiğini vurguladı.

Seçenek çokluğu ve seçim özgürlüğü

Demokrasi hukuku açısından genel ve eşit oy hakkını anlamlı kılan bir diğer temel ilkenin seçenek çokluğu ve seçim özgürlüğü olduğunu belirten Uçum, seçmenin karşısına çeşitli aday ve tercihlerle çıkma imkanının oy hakkını gerçek bir güce dönüştürdüğünü ifade etti. Seçim özgürlüğünün ise oy hakkını demokrasinin temeli yaptığını dile getiren Uçum, mutlak bir seçenek çokluğunun söz konusu olamayacağını, yaş, vatandaşlık, eğitim gibi hukuki sınırlamaların varlığını kabul etmekle birlikte, demokrasiyi zedeleyecek keyfi sınırlamalardan kaçınılması gerektiğini vurguladı.

Tek dereceli seçim

Halk iradesinin doğrudan etkili ve işlevsel olması için tek dereceli seçimin zorunlu olduğunu savunan Uçum, meclisin ve yürütmenin iki dereceli seçimle belirlenmesinin demokratik meşruiyeti dolaylı hale getirdiğini belirtti. Dolaylı meşruiyetin halk iradesinin tam olarak gerçekleşmesini engellediğini ifade eden Uçum, ABD'deki başkanlık seçim sistemini ve parlamenter sistemlerde hükümetin meclis içinden çıkmasının yarattığı sorunları örnek gösterdi. Güçlü demokrasilerin doğrudan demokratik meşruiyete dayandığını ve bunun yolunun yasama ve yürütmenin halkın doğrudan seçimiyle belirlenmesi olduğunu vurgulayan Uçum, Türkiye'nin hem meclisi hem de hükümeti halkın doğrudan seçmesi sebebiyle demokratik meşruiyet açısından güçlü bir yapıya sahip olduğunu dile getirdi. Halkın bu iki oy gücünden vazgeçmeyeceğini belirten Uçum, parlamenter sisteme dönüş tartışmalarının siyasi aldatmaca olduğunu savundu.

Gizli oy ve açık sayım: Seçmen iradesinin güvencesi

Seçmenin özgürce oy kullanması ve seçim sonuçlarının nesnel olarak tespit edilmesi için gizli oy ve açık sayım ilkesinin temel güvence olduğunu vurgulayan Uçum, halkın seçmen iradesinin eksiksiz, doğru ve şüpheden uzak bir şekilde ortaya çıkmasının temel şartının gizli oy, açık sayım ve döküm olduğunu ifade etti.

Yargı yönetimi ve denetimi: Seçim hukukunun uygulanmasının teminatı

Seçim hukukunun eksiksiz uygulanmasının güvencesinin yargı yönetimi ve denetimi olduğunu belirten Uçum, yargı güvencesinin iki boyutunun bulunduğunu söyledi. Birincisinin hazırlık dahil seçim sürecinin baştan sona seçim yargısı tarafından yönetilmesi, ikincisinin ise seçim hukuku ihlallerinde veya ortaya çıkan anlaşmazlıklarda seçim yargısının denetimi olduğunu ifade eden Uçum, yargı güvencesinin seçim sonuçlarının meşruiyeti açısından belirleyici bir unsur olduğunu vurguladı.

Seçmen iradesine üstünlük

Tüm seçim süreçlerinde ve seçim hukukunun yorum gerektiren konularında seçmen iradesine öncelik verilmesinin gerektiğini belirten Uçum, demokratik seçimlerde esas olanın seçmenin oyunu özgürce kullanmasını temin etmek, açıkça ortaya çıkmış oy tercihlerini geçerli saymak ve oyun net olduğu durumlarda tali sebeplerle geçersizliğe gidilmesine karşı güvence sağlamak olduğunu ifade etti. Uçum, seçim hukukunu düzenlerken, uygularken ve yorum yaparken her aşamada seçmen iradesinin üstün tutulması gerektiğini vurgulayarak, ilkelere devam edeceğini belirtti.