İZMİR HABERLERİ

Cübbeli Ahmet Hoca’ya göre İzmir’i Yunan işgalinden Atatürk ve silah arkadaşları değil, hocaların duaları kurtarmış!

Geçtiğimiz yıl İsmailağa Cemaati’nden ayrılıp kendine yeni bir yıl çizen Cübbeli Ahmet Hoca’nın İzmir’in Yunan işgalinden kurtuluşuyla ilgili sözleri yeniden gündem oldu. Cemaatiyle altı yıl önce yaptığı bir sohbette, ‘’Millet zannediyor ki İzmir’i Yunan işgalinden bilmem kim kurtardı! Tefriciyeyle kurtuldu’’ sözlerinin sosyal medyaya yeniden düşmesinin ardından Cübbeli’ye tepkiler gelmeye başladığı görüldü.

Abone Ol

Son Mühür- Cübbeli Hoca olarak bilinen Ahmet Murat Ünlü’nün bundan altı yıl önce İzmir’in kurtuluşuyla ilgili yaptığı bir yorum sosyal medyada bir kez daha gündem oldu.

15 Mayıs 1919’dan 9 Eylül 2022’ye kadar Yunan işgali altında kalan İzmir’i, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının çabasıyla değil de, sadece dualarla kurtarıldığını öne süren Cübbeli Ahmet konuşmasında,

‘’Geçmiş kaynaklarda yazıyor İzmir Yunan işgalinden tefriciyeyle kurtuldu diye. Millet zannediyor ki bilmem kim kurtardı! Ne bilmem kimi, tefriciyeyle kurtuldu.’’ İfadelerine yer veriyordu.

Tefriciye nedir?

Tefriciye, İslam'da özellikle tasavvuf çevrelerinde okunan bir dua ve zikir türüdür. Tam adı "Salât-ı Tefriciye" veya "Salât-ı Münciye" olan bu dua, Hz. Muhammed'e (s.a.v.) salât ve selam getiren bir metindir. Genellikle zor durumlarda, sıkıntıların giderilmesi, dileklerin kabulü ve manevi rahatlama için okunur.

Cübbeli’ye tepki yağıyor...

Cübbeli Ahmet’in İzmir’in kurtuluşunu duaya bağlamasını değerlendiren cumhuriyet tarihi uzmanı tarihçi yazar Ümit Doğan, ‘’15 Mayıs 1919'dan 9 Eylül 1922'ye kadar geçen üç yıldan fazla süre içinde neredeymiş bu tefriciye okuyanlar?’’ diye sordu.

Gazze'de niye yoklar?

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsrafil Balcı ise ‘’ 5 yaşındaki çocuk sorusu:

"Madem tefriciye ile oluyor, o tefriciyeler niçin Gazze için okunmuyor?"

Bunlara itibar edenler, bu soruyu soracak düzeye eriştikleri zaman tezgah bozulacak ve bu tipler işsiz kalacak, ama o soruyu sorabilmek için en 500 yıl lazım’’ hatırlatmasında bulundu.