İstanbul, gece saatlerinde peş peşe meydana gelen depremlerle sarsıldı. İlk sarsıntı Silivri açıklarında gerçekleşti ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bu depremin büyüklüğünü 3.9 olarak duyurdu. İlk depremin hemen ardından daha şiddetli bir sarsıntı İstanbul genelinde hissedildi.
AFAD, ikinci depremin büyüklüğünü 6.2 olarak açıkladı ve vatandaşları riskli binalardan uzak durmaları konusunda uyardı. Depremler sonrasında, büyüklüğü 5.2’ye kadar çıkan birçok artçı sarsıntı kaydedildi.
Rüyasında gördüğünü iddia etti
Depremler sonrasında kamuoyunda dikkat çeken açıklamalardan biri de “Cübbeli Ahmet” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’den geldi. Vaazında depremi Ramazan ayında rüyasında gördüğünü belirten Ünlü,“Rüyamda gördüm, dua okudum. Deniz kabardı ama sonra söndü,” şeklinde konuştu.
Cübbeli Ahmet, dualarının etkili olduğunu belirterek, gördüğü rüyadan sonra yaptığı duaları şu şekilde anlattı:
“Biliyorsunuz 1 Mart gibi Ramazan’ın başında bir rüya görmüştüm depremle ilgili… Ve anlatmıştım. Bir yıkılma olmadığını ama çok korkutulduğumuzu beyan edip 19 Mart’ta hacet namazı kılalım belaların defi için demiştik sonra toplanmıştık. Binlerce kişi kılmıştık. Bu da ona bir delalet oldu bir yıkım olmaması…
Bu arada bazı deprem uzmanları kanallarda konuştular bugün, bir tanesi beklenen İstanbul depremi de bununla geçmiştir, bu onu savmıştır şeklinde ifade de bulundu. Mevlam bilir tabi. Bizim dualarımızı hatırlıyorsanız, ya Rabbim yıkma bizi mutlaka bir deprem yapacaksan, o zaman ara ara depremler yaparak gazı yavaş yavaş çıkartarak, aynı böyle tabirler kullanmıştım hatırlamanız lazım, bir kerede 7,5-8 olacağına 4’tür, 5’tir 6’dır gazı yavaş yavaş çıkartıp bizi yıkma diye dualar yaptık.
Benim dualarımın hükmünden bahsetmiyorum, gerçi efendi hazretleri ‘duan müctencaptır demişti, müjde vermişti ama ben onu cemaatin aminlerine bağlıyorum.”
''His geliyor büyük bir deprem olacak''
“Denizdeyim, tsunami olacak, bir deprem vurdu, bir daha peşine büyük vuracak. O sırada ismi azam okuyorum. Seher vakti denizin üstündeyim, Zeytinburnu taraflarının karşısında bir gemideyim. His geliyor büyük bir deprem olacak.
İsmi azam okurken içimden diyorum acaba büyük deprem durur mu sonra kendi kendime diyorum, sen neden itikadın sağlam, ismi azam Allah’ın en büyük ismi, her şeye kadir, durdurmaz olur mu? İçimden bunları geçiriyorum. Sonra baktım deniz kabardı biraz, bugün de aynı baktım ki haberlerde, deniz kabardı biraz sonra söndü. Ve böylece geçti diyorum.”